ben 8 yaşındayken hep kaç yüz aldın tartışması yapardık . Benim 6 tane seninki kaç ? Sınavlarıma hiç çalışmazdım ama yapabilirdim . Ne güzelmiş öyle şimdi düşünüyorum da .
adam mükemmel amk. * sadece ı pad ı çıkarmış bide cümlelerin yerini değiştirmiş tamam. * süper gerçekten çok duygulandım.
bence sen 8 yaşındayken elinde bakkaldan çaldığın sakızlar vardı hacu. yoksa bu çalma merakı başka bir yerden değil.
Hergün okuldan geldiğimde aterimi açar ölümüne tsubasa oynar, pembe dizilerin saati gelince annemle tartışırdım ve olay aterinin fişinin çekilmesiyle son bulurdu, yıllar geçti annemle hala tartışırım sözlük, tartışmaların galibi kim mi? Tabikide annem.
Ben 8 yasindayken cok salak bir kiz cocuguydum. Anneannem bana evimizin guzel balkonunda zorla yemek yedirmeye calisirdi. Yemekle ilgili sorunlarim vardi sevmezdim yemek yemeyi. O bir sey almak icin mutfaga gittigi zaman evden kacip karsi evde oturan ve benden yasca buyuk olan cocugun evine giderdim saklanirdim orda. Kadincagiz beni arardi hep daha sonralarda alisti tabi. Hatirladikca uzuluyorum.
Yine anneannem beni sirf parka gotursun diye onun isi varken onu 'beni simdi simdi parka goturmezsen esarplarini koparirim' diye tehdit ederdim. Basta da demistim evet salak bir cocuktum.
Dedem alzheimer hastasiydi ve onu hicbir zaman anlayamazdim.
Hayatimda ilk defa bir resim yarismasinda derece yapmistim ve ilk defa butun okul onunde odul almistim.
Bizim sinifta benden hoslanan 3-5 cocuk vardi. Hayatimin ilk evlenme tekliflerini almistim. Hahah dusununce ne guluyorum kendime.
misafirliğe gittiğimiz ailenin ilk ve son kez gördüğüm kızı bana iki tane cindy bebeğini hediye etmişti ve onlar benim ilk cindy bebeklerim olmuştu. hala onu hatırlar ve ne iyi kızmış derim.
herkes sokaklarda, okulda orada burada yaptıklarını, değerli anılarını anlatacaktır elbet ama bir durum var ki unutulmamalı bence. o zamanlar kemal sunal yaşıyordu. hatta yaşadığını bilmesek de akşam bir kanalda 1232183218. defa tekrarlanan hababam sınıfı filmlerinden birini veya kemal sunal filmlerinden birini izleyeceğimizi bilirdik. Bunu bilmenin özgüveni var ya nelere bedeldir ki... Gün süper geçerdi tabii. Ama merhumun o gülüşünü hiç bir şeye değişmezdik, 1997 yılında, 8 yaşındayken...
abimle sınıfımdaki kız için kavga ediyordum. kıza tapıyordum ve teneffüslerde abimin sınıfı gelmesiyle abimle kavga etmem bir oluyordu. hiç unutmuyorum ya. ne salak zamanlardı öyle... kızın adı şirindi. dur bi aratıyım faceten.
Bir tane walkmanım vardı çeken kanallarla saçma sapan şarkılar dinler (bkz: çilek dudaklarına) sürekli ne zaman aşık olacağımı düşünürdüm.
Edit:hâlâ olamadım.
dışarda oyun oynardım, çamurdu pislikti umrumda olmazdı, şimdikilerin daha memeleri yok sevgilileri var ellerinde bi telefon mal bir nesil geliyor arkadan.
evde kendimce gazete çıkarıyor, hikaye hatta roman falan yazıyordum. evet maalesef şu an o zamanlar yaptığım çalışmaları bulabilmek için neler vermezdim bilemezsiniz. bir de ömer adında özünde iyi olan ama çok piç bir çocukla kavga ederdim sürekli. hey gidi hey...