türban kesinlikle dinsel bir simgedir. çok basit bir öenrmeyle müslüman ve yahudi kadınları başalarını dinlerinin gereği örtmeleri gerektiğine inanırlar. bu yüzden belçika hukumeti türbanı yasaklayarak kendi söylemlerince halkların kardeşliği ve dostluğu pekiştirmiş oluyor ve ikincisi bu yasakla eşit bir şekilde her dindeki öğrencilere eşit yaklaşım sağlanacağına inanılıyor. cünkü türbanlı bir bayanın müslüman oldugundan eminsinizdir. onun için dini öğeler gerçekten önemlidir türban ona bir sıfat katar. fakat başında örtü olmayan biri hakkında bir fikre sahip değilsinizdir. dindardır, ateisttir, budisttir, hristiyandır, detistir. hepsi olabiir ve buyüzden bu bayan hakkında kafanızda bir fikir yada bir sıfat oluşmaz. işte baş örtüsü yasağı bu sıfatların kamusal alanda bir ayrıcalık olmasını engellemek için ortaya atılmıştır. buna katılırsınız veya katılmazsınız ayrı bir konudur fakat belçika hükümeti ve türkiye'nin bu yasaktaki amacı budur.
olaya inanç özgürlüğü ve inançları hürce yaşama konusundan bakıldığında ise işler değişir. ön yargıları ortadan kaldırmak için, halkların kardeşliğini pekiştirmek için veya eşitlik ilkesi için bir zümrenin elinden bir takım haklarının alınmasının getirisi nedir? işte şu anki kavgalarımızın tek nedeni bu yasakların bir getirisinin olup olmadığıdır.
"ne kadar modern la şu belçika" diye düşünmemize gark etmiş durumdur.
bu gark gurk sesleri ekşiyen midelerden de gelebilir olup, karıştırılmamasında fayda vardır.
hala insanların eğitim haklarının o veya bu şekillerde engellenebiliyor olmasına müslüman bir ülkede göz yumulurken belçika'da neden yumulmasın değil mi ama?
tanım: çoğunluğu hristiyan bir ülkede alınmış hiç anormal olmayan yasak kararıdır.
zannediyorumki ülkemizde bu yasağa karşı çıkanlar kilik kiyafet devriminden bihaberler. ancak sorular sormak istediğim farklı bir nokta var sana dindar arkadaşım. bakıyoruzki el oğlu teknoloji diye bir şey icat etmiş ve almış yürümüş bu hususta biz ne yapmışız bu arada hala pilavı kaşıkla mı yesek yoksa çatalla mı diye uğraşıyoruz farkettin mi bilmiyorum. insanlar dini inançlarına göre yaşasınlar tamam ama kafaları kapatırken beyinleride köreltmeyin artık. günahsız sabi sübyanın bile molozların altında can verdiği gölcük depremine istinaden "7.4 yetmedi mi" pankartı işlevsiz bırakılmış zekanın ürünü değil mi mümin kardeşim?
özgürlük diyerek cahil kalmaya itilmiş insanlarımızı başkalaştırıyorsunuz işin en acıklı tarafı ise bunları yapanların da başkaları tarafından başkalaştırılmış olması. islamiyet özünde ne kadar güzel, ilerici ve açık görüşlü bir dinken onu neden dar kalıpların içine sıkıştırıp sana paketleyen insanlara el pençe divan oluyorsun? bir etrafına bak ülkende kıt kanaat geçinmeye çalışan insanlara erzak ve kömür yardımı(!) yapılarak oyları çalınıyor. yine bu yardımlar karşılığında o varoşlarda yaşayan ailelerin bayan fertlerinin türban takması isteniyor. yardımı kesilmesin isteyen aile 10 yaşındaki ufacık kız çocuğuna türban taktırıyor. dinin satılıyor arkadaşım! ve sen hala farkında değilsin bunun.
hep övünürüz turk zekasi diye sen son 50 yıldır herhangi bir zeka pırıltısı görüyormusun ülkende? kafasının içinde birşeyler olanda kaçıp kurtulmaya çalışıyor bu imkansızlıktan ve karmaşadan. yapma etme nolur bırakında bizde 2 adım ileriye gidelim, medeniyetlerin beşiğinde yaşayan ülkemde neden hala aç insanlar var? aslında bu kadar yazıda söylemek istediğim tek şey türban takınca özgür olmayacaksınız! ne zaman bu ülke kendi ayakları üzerinde durmaya, insanları her akşam karnı tok yatağa girmeye başlarsa o zaman özgürlüğü yavaş yavaş hissetmeye başlıcaz.
lütfen artık dinini birilerinin çıkar kapısı haline getirip, seni masallarla uyutmalarına izin verme!
Özgürlüğün yüzüne kapatılan kapılardan biridir. Mini etek giyince cumhuriyet kadını, türbanı takınca yobaz kadın oluyor kadınlarımız. Bu kadar sert yargılar neden? insan giydiğini, söylediğini, yaptığının ve en önemlisi kişisel düşüce ve inançların hesabını vermak zorunda değildir. Kişi eğer mini eteğe, haç kolyesi takana saygı duymasını biliyorsa; türbanını takanada saygı duymalı. Bir kadın türbanıyla okullara veya kamu kuruluşlarını girmekle ne laikliği yıkar nede devlet rejimini. Azıcık düşünelim lütfen kadın veya daha önemlisi insan neden bu kadar kısıtlanır?
Edit: Yazım yanlışı
Edit: istediğiniz kadar eksi (-) oy verebilirsiniz. Ben içimdekilerini döktüm.
...mrax, dava açtığı okulların, eğitim bakanlığı tarafından da onaylanan iç yönetmeliklerinde geçen siyasi ve dini aidiyet gösteren sembollerin görünür şekilde taşınmasının yasaklanmasına karşı çıkıyor ve bu yönetmeliklerin yürürlükten kaldırılmasını istiyordu.
derneği haksız bulan ve mahkeme masraflarını ödemeye mahkum eden danıştay, başörtüsü yasağı uygulamasının halklar arasında dostluğu, eşitliği, kardeşliği desteklemek ve ayrımcılığı önlemek amaçlı olduğunu savundu...
...belçika'da resmi okulların büyük bölümü, bugünkü koşullarda başörtüsünü ve bazı dini sembolleri çeşitli gerekçelerle yasaklıyor...
"velev ki siyasi bir simgedir türban" denilen ve sonradan türeyen bu şeyin siyasi, dini ve ırksal bir simge olarak değerlendirilip yasaklanması durumudur. iran'da kadınların nasıl giyineceğine nasıl hareket edeceğine karar veren hükümetin baskısı konusunda iki kelime etmeyenler bu bez parçasının özgürlüğüne kafayı takmış. müslüman mahallesinde salyangoz sattırmayanlar konu avrupa ülkelerini istila edip onları da kendilerine benzetme konusuna gelince pek bir özgürlük düşkünü oluveriyorlar.
onlarca avrupa ülkesinde türban serbestken, niçin alındığı anlaşılamayan karardır. hiçbir zaman öğrenemeyeceksiniz türbanın kişinin isteğine bağlı olarak takabileceği bir "bez parçası" olduğunu. evet nötr olarak bakıldığında bir aksesuar, bir bez parçasıdır o.
ancak belçika'nın yasağıyla sıvazlayıp "uu onlar yasakladı bizimkiler de örnek alır inşallah" diye ümit edersiniz. danimarka'daki türbanlı öğretmen sayısından, avrupa'da türbanlılara hoşgörülü davranılmasından bihaber; diğerlerinin yaptıklarıyla ümitlenen eziklersiniz çünkü.
farz olan edit ; belçika'yı örnek alacak birşey yok bizde bu yasak yıllardır var. hollanda'yı falan karıştırmayalım, yanlıştan örnek olmaz. hollanda'da uyuşturucunun pek çok türü de serbest, türkiye'de o da serbest olsun o zaman?
birilerini nasıl mutlu ettiği aşikar olan yasak. o kadar korkmuş, o kadar kindar, o kadar dar görüşlüdür ki bu mutlu olan arkadaşlar, insanların istediği gibi davranmasını istemezler. hayvan gibi güdülmek daha hoşlarına gider. bugün bunu yasaklıyabilenin yarın mini eteği yasaklayabileceği de hiç aklına gelmez. laikliğin aynı zamanda özgürlük manasını taşıdığını da anlamak istemez kendi kafalarına göre yeni bir laiklik tanımlar ve onu savunurlar.
