“Belgrad Ormanı’nın adı, Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman’ın 1521’de Belgrad Seferi sırasında getirdiği Sırp esirlerden geliyor. istanbul’a yerleştirilen bu esirlerden bazıları bugünkü orman bölgesine yerleştirildi ve kurdukları köye “Belgrad Köyü” adı verildi.
Zamanla köy ortadan kalksa da bölgeye verilen bu isim kalıcı oldu ve orman, “Belgrad Ormanı” olarak anılmaya devam etti.”
alemcilerin ve müptezellerin geceleri uğrak yeri olmaya devam eden...
başıboş köpeklerinin istilasına uğramasına rağmen yetkilileri harekete geçirmeyen...
ve malüm kadının şaibeli kaybı sonrasında ölümü ile gündeme gelen koca orman.
ailecek bilinen yerlere gitmeyi sevmiyoruz. araziye çıktığımızda mutlaka keşif yaparım. aracım el verdiği her yere girer çıkarım. bu konuda iyiyimdir, genellikle araçlı kimsenin gidemediği yerlerde kafa dinleriz vakit geçiririz. lakin bu ender herkesin bulup gelemediği yerler bile çöp rezalet. yazıklar olsun. istanbullular olarak bir tane ormanımız var. onuda berbat etmişiz. ayak bastığımız her noktada çöp var. bu kadar pislik ve karaktersiz insanlarız. ya hadi izmaritini attın tamam ulan hayvan koca bi poşet çöp, bira şişeleri falan oraya araçsız gelemezsin oraya bırakacağına aracına koysanda ilk konteynırda atsan ne olur. çok vicdansızız maalesef.
içinde birkaç tane tarihi baraj ve su kemerleri bulunan, istanbul'un kuzeyindeki oksijen kaynaklarından biridir.
Yazın hafta sonları mangal yoğunluğundan ve araç trafiğinden dolayı karbonmonoksit kaynağı da olabiliyor bazen.
Belgrad ormanının bahçeköy girişine doğru giderken sola sapınca atatürk arboretumu'nun da önünden geçerek ormanın içinden kemerburgaz'a giden bir yol var. Viraj bakımından çok zengin olan bu yol en sevdiğim yollardan biridir, tam motosikletliktir. Daha virajın birinden çıkmadan diğeri geliyor çok keyifli. Şile-ağva arasındaki köylerden geçen sahil yolu da yine en sevdiklerim arasındadır. Konu niye buraya geldi anlamadım.
sabahın 6'sında, kargalar daha kahvaltısını yapmadan, çocuklar uyku sersemi iken (genelde tek gözleri açık olurlar) bir elde piknik sepeti diğer elde mangal, karpuz vs. aletler taşıyan ailenin büyük üye ve üyeleri ile gidilen istanbul'un sarıyer ilçesinde olduğu bilenen (yanlış hatırlamıyosam) piknik yapmak dışında pek gidilmeyen ormandır.
Benim için artık unutamayacağım ve gidemeyeceğim yer. Sevgili arkadaşım Arda Dumanı kaybettiğim yer. Işıklar içinde uyu. Seni her zaman özleyeceğiz ve kaç gün geçerse geçsin kırık kalbimizde hatırlanacaksın...
buradaki 1500 ağaç kesilmekten kurtulmuşlar. aģaç candır.
"Belgrad Ormanları’ndan geçecek Kemerburgaz tren hattının ihalesinin ekonomik olmadığı gerekçesi ile iptal edilmesinin ardından iBB, bu hat için yaptığı imar planlarını da iptal etti. 1500 ağacın kesileceği tren hattı, kamuoyunda tepki ile karşılanmıştı."