içinde birkaç tane tarihi baraj ve su kemerleri bulunan, istanbul'un kuzeyindeki oksijen kaynaklarından biridir.
Yazın hafta sonları mangal yoğunluğundan ve araç trafiğinden dolayı karbonmonoksit kaynağı da olabiliyor bazen.
Belgrad ormanının bahçeköy girişine doğru giderken sola sapınca atatürk arboretumu'nun da önünden geçerek ormanın içinden kemerburgaz'a giden bir yol var. Viraj bakımından çok zengin olan bu yol en sevdiğim yollardan biridir, tam motosikletliktir. Daha virajın birinden çıkmadan diğeri geliyor çok keyifli. Şile-ağva arasındaki köylerden geçen sahil yolu da yine en sevdiklerim arasındadır. Konu niye buraya geldi anlamadım.
“Belgrad Ormanı’nın adı, Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman’ın 1521’de Belgrad Seferi sırasında getirdiği Sırp esirlerden geliyor. istanbul’a yerleştirilen bu esirlerden bazıları bugünkü orman bölgesine yerleştirildi ve kurdukları köye “Belgrad Köyü” adı verildi.
Zamanla köy ortadan kalksa da bölgeye verilen bu isim kalıcı oldu ve orman, “Belgrad Ormanı” olarak anılmaya devam etti.”
Benim için artık unutamayacağım ve gidemeyeceğim yer. Sevgili arkadaşım Arda Dumanı kaybettiğim yer. Işıklar içinde uyu. Seni her zaman özleyeceğiz ve kaç gün geçerse geçsin kırık kalbimizde hatırlanacaksın...
Ormanın adı, Kanuni Sultan Süleyman döneminde kurulan Belgrad köyünden gelmekte. Belgrad köyü 1521 Sırbistan seferinden sonra istanbula getirilen Sırp tutsakların yerleştirilmesi amacıyla kurulmuştu.
buradaki 1500 ağaç kesilmekten kurtulmuşlar. aģaç candır.
"Belgrad Ormanları’ndan geçecek Kemerburgaz tren hattının ihalesinin ekonomik olmadığı gerekçesi ile iptal edilmesinin ardından iBB, bu hat için yaptığı imar planlarını da iptal etti. 1500 ağacın kesileceği tren hattı, kamuoyunda tepki ile karşılanmıştı."