şehir içi ulaşımda tercih edilen vasıtalardan biri.
belediye otobüsü ile yapılan bir yolculukta ne manzaralarla karşılaşılıyor da insanın aklı duruyor inanın bana...örnek mi? buyrun efendim....
bir türbanlı genç kız
bir "modern" genç kız
bir başı açık hanımefendi
bir tacizci
bir doğulu delikanlı....
sıkış tepiş belediye otobüsünde arka taraflarda birden bire bir arbede başlar...yumruklar havada uçuşmaya başlar ki, bir tacizci "modern" genç kızımızın poposunu orasını burasını ellerken, doğulu delikanlımız buna tanık olur ve "ulan şerefsiz senin anan bacın kardaşın yokmu, nasıl bu ahlaksızlığı yaparsın" diye hazmedemez ve tacizcinin üzerine atlar...yumruklaşma devam ederken "modern" genç kızımız doğulu delikanlıya bağırmaya başlar "kim şikayetçi oldu ki şimdi, sen kimsin ki karışıyorsun" der.
bu sırada önde oturan türbanlı pu açar ağzını kapar gözünü "bak işte kıçını başını açarsan olacağı bu, niye bana kimse tacizde bulunmuyor" der..
hemen başında dikilen ve yaşça kendisinden epey büyük olan hanımefendi hayretler içinde turbanlı hatuna döner "ne yani başın kapalı diye sen namuslu başımız açık diye biz namussuz mu oluyoruz" der...demesiyle tutar kızın başından türbanını çeker alır..."artık sen de namussuzsun" diye ekler...
burası türkiye dostlar.bu belediye otobüsünde yaşanılanlar da türkiyenin özeti.
inanmayacaksınız ama kurgu değil....
ya fukaralıktan yahut sıkıntıdan, eğlenceli bulduğum/bulduğumu sandığım toplu taşıma araçları. eziyeti bol ama buna paralel olarak eğlencesinin de bol olduğunu düşünmekteyim. kah güldüğümüz, kah hüzünlere gark edildiğimiz ve en çok da sinir harbi geçirdiğimiz bu tekerlekler üzerindeki kutunun içinde yaşadıklarımızı, nasıl olurda bir köşeye fırlatır, kıymetini bilmeyiz. belediye otobüsü bir tanedir. bu karara vardım.
yaşlı teyze tarafından yerinizin göze kestirilip türlü işkencelere maruz kaldığınız otobüslerdir.
örnek vermek gerekirse...
eskişeihir 44 numara sultandere otobüsü okul dönüşü oturuyorum ve karşımda bir teyze gözlerini dikmiş gözünü kırpmadan bana bakmakta...
"sosyal bir insan olarak yer vermeli miyim? ama yer verirsem bu trafikte bi saat ayakta kalırım. evet gencim ama yorgunum. çalışıyoruz akşama kadar derman mı kalır genç de olsa insanda? ama herkes çalışıyo di mi? baksana kimsenin hali yok. ben yer vermesem de başkası yer verse! ya yer verecek kişi 50 lerinde bir amca olursa, ayaktayken utanayım diye gözümün içine bakarsa? ya abartıp laf ederse? kesin dayanamam ben de karşılık veririm. o zaman da otobüsteki bütün yaşlılar gençlerde terbiye kalmadığından yakınmaya başlar. ayrıca bastonlu bir orduyla savaşmayı göze alamam. acaba kızardım mı? terlemeye başladım galiba. dayan oğlum iradeni teslim etme,dayan. sosyal bir insansın sen. sosyal bir insan olarak yer vermeli miyim?"...Allah'ım sana geliyorum....
yaran diyaloglara sahne olan toplu taşıma araçları.
kız kursa gidecektir babası otobusun oraya bırakacaktır arabanın arkasında of bayrağı vardır. yolda otobüsü görürler otobus baba gaza bastıkça basar bastıkça basar en sonunda baba otobusu geçer önüne kırar durdurur.kız otobuse biner şöfore tam napıyorsun kardeşim diyecekken şöfor
- heheh sizunla yariştum. Of li musun?
kız dumur.
otobuste başka yaşanan olay
gurpınar-yenibosna
yaşlı bir adam içmiş ve sızmıştır. cam kenarında oturan kız inmek ister beyefendi izin verirmisiniz inicem der adam bacaklarını toplar ama 1 cm fark eder 2-3 kez aynı hareketi tekrarlar kız sinirlenir beyefendi nasıl geçebilirim burdan der adam ayağı kalkar öndeki direği tutar kız adamın kolundan geçemez durağı kaçırır.
Bal'ın yanında ki teyze biraz yol gittikden sonra
*-aaaa bu otobus nereye gidiyor
bal: gurpınar
*-aaaaaaaaaaa bi dakika bi dakika diye çığlık çığlığa şöfora koşan teyze yolda iner.
aynı otobuste son durağa 20 dk kala şöför seslenir.
eziyet denebilecek toplu taşıma aracıdır. allah düşürmesindir ancak öğrenci takımının camlara böcek gibi yapışarak seyehat ettiği tekerlekli işgence makinası.
yurdum abazanlarının bayanlara temas edebilmek için kullandıkları cinsel tatmin araçları.
ayrıca bu abazanlar için sohbet ortamlarının vazgeçilmez konusurdur bu araçlar.
+lan bu gün otobüste kızın birine bir dayandım arkadan boşaldım resmen
-vallamı la, hangi hattı bizde binek bari
+söylemem olum o benim mekan huhuhhaaahuhaha
geçen gün bindiğim ve içinde 1 sağır ve dilsiz, 1 kör sağ çaprazda 2 ayyaş ve beraberinde leş gibi bira kokusu, arkamda denizden çıkan elemanlar* ve yine beraberinde deniz ve ter kokusu, sağ tarafımda çığıra çığıra ağlayan ve altına yapan bebeğin kokusu ve keskin çığlığını ihtiva eden otobüs. ve 1.30 ykr yerine 8 ytl* ile taksiye binmediğim için hayıflanan ben...
her binildiğinde yeni deyişleri beyne kazıyan alttan götürgeçli üstden tüttürgeçli vasıta.deyişler:
-şöför bağırır:vatandaş ilerle ilerle arka tarafda aynı yere gidiyo
-bi teyze:üst katı açta oraya çıkalım bari burda millet kendini teslim etti edicek.
Genelde ikarus markalı 1991 macaristan yapımı, ilkel tamir yöntemleriyle günümüze gelen otobüsler.. ilk alındığında bu kadar yaşayacakları tahmin edilmemiştir herhalde(!)
bugun ıtıbarıyle benı oldukca sasırtmıs olan tasıt.bıletcının bulundugu kabının bos olmasından, soforun bu kadar genc olmasından ve durmadan kornaya basmasından suphelenmıstım basta zaten.daha sonra otobusun durup sofor koltuguna asıl soforun gelmesı ve sozde soforun bıletcı koltuguna oturmasıyla hersey netlıge kavustu.sloganları da cok hos.bugun o genc sozde soforun aldıgı vırajlar tamamen ınsan tasıdıklarının farkındalıgını ortaya koyuyordu.
(bkz: biz insan taşıyoruz)