--spoiler--
Hiç beklentisiz sevdiniz mi? Yani "Bugün telefon etmedi"
demeden, "su an nerede acaba?" diye kendi kendinizi yemeden, "Yaş
günümü hatırlayacak mı acaba?" diye bir beklenti içine girmeden...
Sevdiniz mi hiç?
Onun, size ait olmadığını kabul edip, onu özgür yasamı ile sevmeyi
denediniz mi?
Yanındaki erkek arkadaşına aldırmamayı öğrenip ama aldırmıyormuş gibi
yapmadan, gerçekten aldırmadan, "Bitecekse biter , bunu ben
değiştiremem, beni sevmeyi bırakmasını değiştiremeyeceğim gibi" diye düşünüp.
Onu yersiz kıskançlıklara boğmaktan ve kendinizi yıpratmaktan
vazgeçebildiniz mi hiç? Hiç beklemeden çalan bir kapıda, onu karşınız da görmek ne güzeldir bilir misiniz? Beklemediğiniz bir anda hediye
almak en sevdiğinizden... Ve beklemeden gelen
bir "seni seviyorum" mesajının tadına varabildiniz mi hiç? Onu
boğmadan, kendinizi boğmadan sevebilmek ne güzeldir...
Sahiplenme duygusundan uzak, sevmenin, sevilmenin tadına varabildiniz
mi hiç?
hiç beklenmedik bir "Seni özledim" mesajı ile ask i yakalayın..
Beklentisiz sevin...
Ben, beklentisiz seviyorum... O, sizin sevgiliniz olduğu için değil.
Ona tapulu maliniz gibi, çantanız, arabanız gibi davranma hakkiniz
olduğunu düşünme den. Onu sevdiğiniz, onun da sizi sevdiği için sevin...
sevgiye karısan "beklenti" denen illeti hemen silin askın ak
sayfalarından... Göreceksiniz ki, o zaman ask, başka bir güzel...
Göreceksiniz ki, o zaman sevgili, daha bir romantik...
Deneyin... Beklentisiz, sevmeyi deneyin bir gün...
Beklentilerle boğduğunuz asklarınıza acıyacaksınız...
--spoiler--
aslında mutlu sonlara uzak olmasına rağmen, en rahat en kavgasız gürültüsüz sevme şeklidir. huzurludur yani, çok sakin.
ne trip atarsınız, ne kırılırsınız, ne de yok yere üzülürsünüz. en kötü şey belki yüzünü görememek, sesini duyamamak olur.
buraya kadar hepsi çok güzel. ama, beklentisiz sevginin olduğu ilişki yoktur.
ilişki, aşktan sevgiden tam bağımsız, bambaşka bir oyun, organizasyon.
iki kişilik ve karşılıklı. etkileşimli. al gülüm ver gülümlü.
yani içinde beklenti var, karşıdan bir şeyler bekleyerek, görerek, yaşayarak, küserek, sevinerek geçiyor. ilişki içinde aşık olmasanız, sevmeseniz bile; yine de beklersiniz, beklentileriniz olur, karşı taraftan da beklentiler beklenir.
yani, demem o dur ki; beklentisiz sevmek, ilişki yaşanılan, sevgili olunan, bıcı bıcı mesajlaşılan yerlerden çok uzakta havada asılı kendi kendine duruyor.
sade, ve tertemiz.
aşkı öldüren beklentidir. alışkınız beklemeye. çünkü tek bildiğimiz sahiplenmek, tek bilmediğimizse insanın karmaşık iklimi gereği elde tutulamayan, gönlünce kalan özgür bir yürek oluşu. kimi yüreksizdir o ayrı.
ben seni beklentisiz seviyordum işte. uzaktan uzağa. görüyordum ya seni bazen karşılaşıyorduk ya güzeldi. ben o anı seviyordum. orda olduğunu bilmemi seviyordum. ilk girdin ya hayatıma hani o sabah buluşmuştuk ya 7:46da işte o sabah folyaya sarıp kek getirmiştim sana. onu sana vermeyi sevdim. yiyip yemiyeceğini düşünmeden. hani seni üzmüştüm ya sevip sevmediğini bilmeden o patatesli böreği sana vermeyi sevdim. önemli değildi sonuç bilmiyordum beni sevip sevmediğini ama seninle paylaşmayı seviyordum bu yüzden düşünmüyordum gerisini. hani hiç sebep yokken arama sormalarımız kesildi ya ben sadece paylaşamıyacaklarıma üzüldüm neden aramadığına değil.
aslında beklentisi olana göre daha çok mutlu olabilir çünkü beklentiniz ne kadar artarsa alıcağınız sonuçlar yetersiz gelecek ve bu sizi mutsuz edecektir ama beklentisi olmayan ya da az olan kişi bir gülüş, bir bakış kadar masumane tepkilerle bile mutlu olabilir.
insanoğlunun bencil oluşundan mütevellittir ki kimse kimseyi beklentisiz, karşılıksız sevemez. sevdiğinin de kendisini onun sevdiği gibi, belki de daha çok sevmesini ister. çoğunlukla da daha çok sevilmeyi ister. benciliz çünkü. en basitinden beklentisiz sevgi diye düşündüğümüz anne sevgisinde bile bir beklenti vardır. gözünden bile sakındığı çocuğunu severken hiçbir anne, ileride onun bir baltaya bile sap olmamasını istemez, hep en iyi yerlerde görmek ister yada hiçbir anne yaşlandığında onun yüzüne bile bakmayan, yalnızlığına terk etmek için çocuk yapmaz. bunlar da birer beklentidir.
pek de mümkün olmayan şeydir. ama varsa da en masumu annenin duyduğu sevgidir.Lakin o bile çocuğundan iyi bir evlat olmasını bekler. Platonik hisler taşıyan da beklentisiz sevmez,çünkü o da her zaman içten içe karşısındakinin kendisini sevmesini bekler,ister. Karı,kocadan; anne,çocuktan; avcı avından; aşık,aşkından vs vs... insanoğlu bencil bir yaratıktır,beklentisiz bir şey yapamaz.
aşk emanet gibidir, birinr kalbini verirsin yiprattigi sure boyunca ona o sahip çıkar. sevmek ise tek tarafli olabilir. beklentinizin olmamasi yeterince deger vermediginizden de olabilir. beklenti olmasa bu isin tadi kalmazdi sanirim. cunku sevmek ask gibi degil.