arkadaşlar dünyanın sonu dediğiniz olaylar bile yaşanır ve atlatılır.
bazen eksik, bazen fazla.
6 şubat'ta bir şehir yıkılmadı, birçok şehir yıkıldı.
hasar alan her kenti saymıyorum bakın; antakya, kırıkhan, elbistan, kahramanmaraş, islahiye, nurdağı, pazarcık, gölbaşı gibi kentlerin kaybı yüzde olarak çok yüksek.
size ufak gelen bu şehirler yüzlerce ailenin tüm hayatından ibaretti, pek çok hane darmadağın oldu.
ama ne oldu?
yine okullar açıldı, kalanlar bir şekilde devam etmeye çalışıyor.
istanbul'da da böyle olacak.
geride kalanlar bir şekilde devam etmeye çalışacak.
6 şubat'ta iki deprem yaşanmıştı ardarda; 7.8 ve 7.7
belki istanbul'un yaşayacağı tek büyük deprem 7.7 bile olmayacak ancak nüfus yoğunluğu sorun yaratırsa yaratır.
yetkili merciler biz değiliz, tedbir ne yapabiliriz üçgen oluşturmak vb dışında?
allah hepimizin yardımcısı olsun.
2023 senesinde, 10 ili kapsayan depremde gördük ki, bina yikilmasa bile , tüm sehir cok yillarca yasanmaz hale geliyor..
deprem sonrasi , misliyle artan radyoaktif radon gazi , dna molekullerine ve hucre hasarina sebep olan bir gaz misal.
konu, sadece depremde yikilmayan bina ile de sınırli degil.
yikici deprem olan metropol bir sehirde , depremden kurtulanlarin, sehirde deprem sonrasi yillarca salinacak zararli gazi ve min.5 sene surecek olan artcil depremleri bekleyecek psikolojiye sahip olabileceginin ve sehri nasil terk edebileceğinin hele hic garantisi yok.
cumhuriyetin tarihinden beri , ankara'da olan merkez bankasinin , dev bir deprem beklenen sehre tasinmasi ve insaat sektorunun hatiri icin , atasehir/umraniye hatti keşmekeşine, sıkıştırılması zaten dogru bir karar miydi bilinmez..
ve finansehirdeki binalarin depremde yikilmamasi yeterli mi, tüm şehir yaşanmaz hale geldikten sonra?
7'nin üstünde deprem kapida diye, nerdeyse davul çaliyor uzmanlar.
yaklaşik 30 sene önce , ahmet mete işikara'nin yalova depreminden sonra, en gec 30 sene içinde olacak dediği surenin sonuna gelindi, belki de geçildi.
yabanci bilim adamlari dahil, hepsi marmara denizi merkezli, 7'nin üstünde yikici bir deprem beklediğini sayisiz kez söylediler.
sehrin yeniden yapilanmasi, bu yeniden yapilanma ve projelendirmede eskinin merkez denildigi yerin artik sehir dişinda kalip kalmayacaginin, bugun sehir dişinda denilenin ise yeni merkez kabul edilip edilmeyeceginin de garantisi yok.
yani, yeniden yapilanmada, bugunun kadikoy'u , besiktas'i , şişli'si bakarsin , yeniden kurulan şehrin dişinda kalmiş..
hiç bilemezsin, deprem sonrasi yeni projelendirmede , yeni merkezin nereye kurulacağini..
ve son dev depremde gördük ki, yepyeni rezidanslar lego gibi yana yatti, yepyeni apartmanlar bile kumdan kaleler gibi dagildi..
ve tapulu evin garantisini elinden alan, rezerv alan yasasi çikti. son depremzedeler , rezerv alanzede de oldu şimdi.
sözlükte bunlar konu olmadi ama sosyal medyada cok video var reserv alan yasasi magduru depremzedelere dair.
düşün ki, istanbul'da neler olur?
yerli, yabanci deprem uzmanlarinin yakinda olacagini öngördüğü ama nedense herkesin bu gercek yokmus gibi davrandigi istanbul depreminden sonra , misal ankara'da barinma patlamasi ne boyutta olur bilmem.
ama , muhtemel deprem sonrasi istanbul, muhtemelen min.5-10 sene iptal olur.
herkesin gidecegi yerlerin basinda ankara ...
baska o boyutta buyuk, genislemeye musait ve is imkanlarinin oldugu bir sehir bildigim kadariyla yok.
her gün hatırlatmanın alemi olmayan deprem. daha önce de öneri yaptım. açılsın bir web sitesi, uzmanlar orada bilgi versin, soru cevaplasın ama başka yerlerde yazılmasın. zaten iyice soğutan bir saçmalığa maruz kalırken bunu görmek pek de iyi hissettirmediği gibi can sıkıyor.
en çok ölümler nerede mi olacak?
gidin bakın tapu kayıtlarına... en fazla ölüm imar afları ile verilen tapulardan çıkacak. çoğu ölümler yeni yerleşimlerde, kentsel dönüşüm diyerek talan edilen gökdelen dikilen çok katlı binalarda toplu konutlarda sitelerde olacak.
alibeyköy, zeytinburnu, avcılar, çekmece gibi sahil ve eski dere yatakları yamaçlarında yapılan binalardan en fazla ölüm çıkacak.
hani şu doğuda yaşadığımız milyonluk lüks konutların olduğu çöken yapılar var ya işte istanbulda'da aynısı olacak. iskambil kağıdı-domino taşı gibi binalar komple çökmese bile en iyi ihtimalle yana yatacak devrilecek.
eviniz depremde yıkılmasa bile hasar alacak. hasar almasa bile binalara giriş izni falan verilmeyecek.
her ihtimale karşı deprem çantasına nakit para ya da altın döviz bulundurun. malumunuz, kızılay çadırı parayla satacak ve iletişim sistemi çökeceğinden kredi kartı kullanamayacaksınız. bu enflasyonda deprem çadırı kaç lira olur allah bilir.
bunun yanında konserse bisküvi galeta vitamin hapı antibiyotik ateş düşürücü ağrı kesici dezenfektan pansuman malzemesi de koyun.
depremde tahminen en iyi ihtimalle en az bir hafta yardım alamayacaksınız.
buna göre hazırlığınızı yapın.
az daha unutuyordum.
bir silah edinin ve silahınızı da deprem çantasına ilave edin. şahsen ben öyle yaptım.
milyonlarca insan acı kaderini bekliyor adeta, ıstanbul ve deprem deyince aklıma bu geliyor.
herkesin müstakile çıkması, müstakil yaptırması veyahut şehir değiştirmesi mümküm değil.
Celal hocanın evim sağlam bu deprem için ama deprem sonrası felaketi yaşamamak için istanbul'dan ayrılıyorum demesi, çok çok ciddi.
Umarım bu defa yanılır ama pek yanılacak gibi durmuyor veriler...
benim de içimi korkutuyor. keşke binamız kentsel dönüşüme girse. neyse ki binamız 35 yıllık olsa da sağlammış. bir de 2 bloktan oluşması çok güzel. umarım hiçbir zaman olmaz. keşke güneydoğu anadolu'da deprem olmasaydı. yurt dışında yaşayanlar bu açıdan daha güvendeler.
istanbul bir büyük yanlıştır. bile bile yapılmış bir büyük yanlış ve bu yanlışın bedelini bu millet ağır ödeyecek. doğayla fizik kurallarıyla alay edilmez. döner çok kötü vurur.
çoğu şirketin deprem planı yok. ulan depremde genel müdürlüğü istanbul'da olan şirketler nasıl plan yapmaz anlamıyorum. personelinin %30 u enkaz altında kalacak. geri kalanı işe gelemeyecek. 1 ay kapatamazsın şirketi. nasıl böyle düşüncesiz olunabiliyor aklım almıyor.
bu ülkenin malesef iş yapma kalitesi ve ahlağı çok düşük bir halde. ne mühendisine güvenebilirsin ne işçiliğine. beton bina çok küçük parametrelerde bile bazı yanlışlar yaptığında geri dönülme büyük zararlar ortaya çıkar. bu ülkede ne işçilik ne ustalık ne mühendislik düzgün koşulları batıda dünyada olduğu standartlarda uygun bir halde değil ve biz bile bile bir sürü bilinmeyeni ve değişkeni olan bu beton binalardan hem de çok yapıp hala iyi sonuç bekliyor kediye sermayeyi yüklemekten beter. bu insan dokusuyla bu kültürle çok yanlış bir barınma tipini seçmişiz. bu beton işlerinde türlü yolsuzluk ve cahillikle bulanmış kötülük çok rahat yer bulup hem milli servetimiz hem insan kaynağımız heba olup gidiyor. iddia ediyorum eğer bu beton tipi ev yapma olmasaydı bu kadar çok dolu şehirler olmayacaktı. depremlerle resmen hayatımızla rus ruleti oynuyoruz.
Açılsın bir web sitesi, uzmanlar orada bilgi versin, soru yanıtlasın ama zaten millet iyice bunalmışken şunu sürekli karşımıza çıkarıp durmayın.
Muhtemel bir deprem.
Çünkü fay hattı karadan geçmiyor en yakın bölgeler bile 10 15 km uzaklıkta illa yıkım olacak ama öyle 500 000 insan ölmez bence çok ağır hasarlı evler bırakacak ölmessiniz belki ama evlerinize olmayacak gibi duruyor.
