beklemek acıdır, hele ki beklenen gelmiyorsa. bekletmek kasti yapılıyorsa acımasızlıktır; bir gün sizde bekletilebilirsiniz deyip uyarmak gerekir böyle şahsiyetleri. bu şiirin aynı zamanda hıncal uluç'un bir yazısında da yeri geçer. yazar gençliğinde başından geçmiş bir aşk hikayesini ve bu şiir ile nasıl sona erdiğini anlatır ki okumaya değerdir.
yok ben duygusallığı sevmem diyenlerdenseniz
(bkz: otobüs beklemek)
bir gün geleceğine inanmaktır. inançtır beklemek. ümit etmektir aslında. gelmeyecekse bile, hayal etmektir. bıkmamaktır, usanmamaktır. sonucu olacaksa eğer, bıkılmaz zaten. yıllarca bile beklenir. sonucu yoksa da ümit edilir. umutların peşinden koşulur. başka bir açıklaması yoktur beklemenin.
beklemek
beklemek öyle zor ki
saniyeyi saniyeye
dakikayı dakikaya
saati saate ekleyerek
beklemek
beklemek öyle zor ki
hele böylesine severken
ve yanımdayken dahi
özlerken seni
beklemek
geri dönmeni
beklemek
sarıp sarmalamak
ve o güzelim ten kokunu
yeniden duymak adına
beklemek
ve hala sen gelmiyorken
öyle zor ki beklemek
her an geleceğini düşleyerek
beklemek
bir ömür sürse bile
sonunda sen varsın ya
yine de güzel
beklemek
seni hayal ederek
bek
le
mek.......................
bazen sinir krizlerine bile sokar insanı. içinize fazla gelen bişeyler biraz sonra dışarı çıkacaktır.beklersiniz beklerisiniz ama sonunda gelen gözyaşlarınız olur. beklemeyin boşuna..
Beklemek bizim yaşamımız
Vapur beklemek
Gün beklemek
insan beklemek
Çiçeklerin açmasını
Gecenin geçmesini
Sayfaların dolmasını beklemek
Beklemek sayrılığa dönüşmesin
Yönetmesin bizi beklemek
Kardeşleri var çok güçlü
Ümit etmek ve ertelemek
Gelişini beklemek
Uyanmanı beklemek
Çözülmeni beklemek
Başka bir yerde yaşamayı beklemek
Anlaşılmayı beklemek
On beşinde beklemek
Kırkında beklemek
Beklemek mi bizim yaşamımız
Beklemek bizim yaşamımız.
------------------------------------------
(bkz: Bülent Ortaçgil) şiiri.
ve birgün anladım kâr kalan tek şey yaşadıklarımdı ve bana asıl ait olan da. ne ağladıgım gidişler ne sevindiğim gelişler ne de sevişler seni ölesiye, hiçbiri gercek değildi bekleyişler kadar.
amaci olmayan pasif duraganlik, ömür boyu yaptigimiz sey.
neyi? kimi? kimin icin? ne icin?..
bu sorulari sormaniz sormamaniz ya da bekleme eyleminin farkinda olup olmadiginiz, durumunuzu degistirmez. beklemek, bir yerde zorunluluktur, olmasi gerekendir. belki bir gun gelecektir beklenilen otobus. zaten kimse duraga kitap okumak icin gitmez. kitap olursa vakit kolay gecer sadece.
meet you downstairs in the bar and heard,
your rolled up sleeves and your skull t-shirt,
you say "why did you do with him today?"
and sniffed me out like i was tanqueray,
'cause you're my fella, my guy
hand me your stella and fly,
by the time i'm out the door,
you tear men down like roger moore
i cheated myself,
like i knew i would
i told you, i was trouble
you know that i'm no good
upstairs in bed with my ex-boy,
he's in a place but i can't get joy
thinking on you in the final throes,
this is when my buzzer goes
run out to meet you, chips and pitta,
you say "when we married,"
cause you're not bitter,
"there'll be none of him no more"
i cried for you on the kitchen floor
i cheated myself,
like i knew i would
i told you, i was trouble
you know that i'm no good
sweet reunion jamaica and spain,
we're like how we were again,
i'm in the tub, you on the seat,
lick your lips as a i soak my feet
then you notice likkle carpet burns,
my stomach drops and my guts churn,
you shrug and it's the worst,
who truly stuck the knife in first
i cheated myself,
like i knew i would
i told you, i was trouble
you know that i'm no good
i cheated myself,
like i knew i would
i told you, i was trouble
you know that i'm no good *
uzaklara dalmaktir. bir sigara daha yakmaktir. umutsuzluktur bazen. beklemenin anlamsiz oldugu fark edilince aci bir tebessümdür. tren garinda tek basina oturup ceketin dügmesiyle oynamaktir. beklenene ulasanlar adina sevinmek, sabirlarini taktir etmektir. kimi zaman sabirlarini taklit etmektir. acizliktir...
Bakmayın öyle sekiz harf, üç hece, tek kelime olduğuna ne anlamlar barındırır içinde ve ne zor bir kelimedir hem söyleyen hemde söyleten için.
bekleyen bekler, bekleten bekler
Beklemek; beklersin elin telefonda bir ses, bir nefes şimdi dersin.. ha şimdi
beklersin; gelmez üzülür, gelir sevinirsin birde ansızın gelenleri vardır, pat diye çalar telefonun.. dünyalar nasıl senin olur ki gelen zaten dünyan değil midir?
Beklemek gözün yollarda, kapılarda belki dersin, şu yoldan karşıma çıkar.. bugünde burdan gideyim beklersin çalan her kapı zilinde onu görmeyi evini dahi bilmediği halde beklersin açarsın kalırsın öylece ve beklemek çokda hüzünlü bir şiirdir
Beklemek tüm benliğinle, tüm hasretinlegeleceğini bildiğin için beklersin hasretlerin hasrette hasret çektiren hasret değil mi? beklersiniz birgün dersin.. gelecek gitmeyecek o an ın heyecanı ile beklersin ve düşününce nasılda sevinç sarar her yanınıhayali bile böyle iken kendisi nasıl olur dersin ve beklemek çokta güzeldir gelecek olan için
Beklemek, beklemektir ve beklemek, bekleyen ile bekleten arasında bir bağdır aslında
Kimi zaman hüzün olur kimi zaman sevinç ve heyecan karar size kalmıştır hangisini seçersen o anlamda beklersin *
sinirlendirir adamı.
beklentiler her vakit neden olur huzursuzluğa.
gizlemektir bazen.
dile dökmezsin özlemlerini.
sadece sen hesaplarsın
dilediğinin gerçekleşme ihtimalini.
hep bir ihtimal daha vardır ama.
ne gelmezse...
farketmeden kendini hazırlamaktır
en kötü neticeye.
sebebi olmaz öyle her zaman.
nedensiz de bekleyebiliyor insan.
ya da verilmiş sözler olmuyor dayanağın.
giden veda etmemiş oluyor belki,
belki arabanın arka camından bir el sallamamış oluyor,
kapıyı çarpıp çıkıyor hatta
"bekleme" diyor ya da.
sonuç olacak diye bir kaide de yok.
öyle ya beklenenler gerçekleşmez bazen.
ama bu beklemesine engel olmuyor.
beklediğine pişman olan çabuk unutuyor,
unutan ve beklemediğini iddia edenler gün oluyor inkar ettiklerine pişman oluyor.
öyle ya da böyle
bekliyor insan.
zamanın eskitemediği, yaşın ancak gizleme becerisini arttırdığı bekleme hali
insanın düşlerine şekil veriyor.
kimileri sadece düşleri sayesinde ayakta kalabiliyor.
ilginç bir doğası olan eylemdir, daha doğrusu bir ruh halidir. askıda olmadır, yarım yamalak bir tür düşünme şeklidir. yargılar askıya alınır, nedensellik fikri beklenen şeye kadar getirilip oradan sonrası boş bırakılır... anlamazsınız, beklenen midir beklemenin esas oğlanı/esas kızı, yoksa beklemek mi? bekleyen değildir, orası belli... "mesih" fikrinin 2000 yıldır artık bir arketip olarak taşındığına bile yorulabilir bu fikir, çünkü kimileri hep bekler.
sabrında beraberinde geldiği, kimi zaman bunaltıcı kimi zaman keyif verici bi eylemdir. genelde iç sıkıntısı yaptığı bi gerçektir. fakat çok severek beklenilen bişeyse heycanlandırır ve tat verir.