ne kadar bekleyeceğiz abi?. gelmeyeceğini bile bile daha ne kadar bekleyeceğiz, uykularımızdan, neşemizden çalacağız?.
ne kadar bekleyeceğiz kardeşim?. ölünce mi kavuşacağız huzura?, o zaman mı bizi, peşimizden gölge gibi takip eden sıkıntılarımızdan, dertlerimizden kurtulacağız.
ne kadar bekleyeceğiz ablacım?. her gece kaçan uykuların, ve buna sebep olan şahısı daha ne kadar bekleyeceğiz?
ne kadar bekleyeceğiz dayı?. mutlu olmak adına daha ne kadar umutla bekleyeceğiz, umutlanmak için ne kadar bekleyeceğiz?.
ne kadar bekleyeceğim be anne?. senin al yanaklarını, gül yüzünü, o öpülesi ellerini, yani seni mutlu etmek için ne kadar beklemek gerek anne?.
ne kadar bekleyeceğim baba?. acaba ilerde bayramlarda görürmüyüz huzuru ve neşeyi, o zamana kadar bekleyeyim mi baba?.
ne kadar bekleyeceğim lan ben?. bu koduğumun hayatında ömrümü yiyip tüketen şeye daha ne kadar katlanacağım?. bekle diyorlar, bekleme deseler beklemeyeceğim ama umut veriyorlar bekle diyerek. bekleyeceğim abi tamam ama nereye kadar bir zaman ver bana. deki şu tarihe kadar bekle, tamam eyvallah. ama yarın bile sağ çıkacağım belli olmayan şu hayatta daha ne kadar bekleyeceğim, bekleyeceğiz?.
Yorar insanı, tüketir umudunuz varsa beklemek de ayrı güzeldir. bu süreç insanı üzer yeri gelir ağlatır yeri gelir hayal kırıklığına uğratır hayatınız bu süreçte iki kısma ayrılır. Onsuz günler ve güzel günler diye. Bazen de vazgeçme isteği gelir insanın içinden yeter der umudum kalmadı der işte o anlarda aklıma pink floyd'un hey you parçasındaki içler acısı dizeler aklıma gelir.
"Hiç bir zaman umut olmadığını söyleme bana, birlikte ayaktayız ayrılırsak yığılırız."
eğer ucunda mutluluk varsa her şeye rağmen değerdir. sabırla, özlemle, sevgiyle beklemek...
''Evet çok bekledim, kaç kere hazan,
Dinç atlar koşturdu boş ufuklardan
Yeleler alevli, ağız köpüklü,
Bulutlar bir kanlı hiddetle yüklü
Geçtikçe batıya doğru önümden
Zâlim ümitlerle ürperirdim ben,
Duyardım her an uzlette bir yeni
Âlemin yıkılıp devrildiğini
Çılgın mahşerinde ses ve renklerin...
Benden sor sırrını mesafelerin
Benden sor ve benden dinle akşamı...
Rabbim, bu sonsuzluk ve onun tadı...''
1 kaç senedir yaptığım eylem. Hep bir şeyleri bekledim yoktan yere ama bu kez beklediğin şeyin gerçekleşeceğini bildiğin için farlı bir umut kaplıyor içini insanın. Gel deniz gözlüm gel.. ben seni yıllardır bekliyorum.
sabretmeyi, ders almayı, sessiz kalmayı, ıssız kalmayı, boş duvarlara odaklanmayı öğretir. yavaş yavaş bitersiniz tıpkı küllükte yalnız başına yanan sigara gibi. ağır, acılı ve sessiz. durakta otobüs beklerken yakılan son dal sigara gibi... ama bunda yakılan sigaraların haddi hesabı yoktur. çünkü asla gelmeyecektir ve o son dal asla bitmeyecektir.
dünyanın en zor işi. kapıdan çıkacak doktorun ağzından dökülecek durumu daha iyi cümlesini duyana kadar ömürden ömür gider be. allah bekleyenlere yardım etsin.