bekir coşkun

    1.
  1. tayyip yalakalığı yapan bir grubun gazetesinde her seye ragmen ayakta kalmaya calısan ülkenin ne boktan bi durumda oldugunu bize nelerin yavastan dikte edilmeye calısıldıgını daha kimse yazmamısken yazan kalemiyle savasan doga ve insan sevgisi üst düzey örnek şahıs.
    38 ...
  2. 4.
  3. e-posta aracılığıyla Yollamış olduğum denememe, 'çok beğendim ve kıskandım' şeklinde yanıt atarak, beni dünyanın en mutlu insanlarından biri yapan değerli yazar.
    15 ...
  4. 122.
  5. karısının haç'ına takılanlar, türban'a söz söylendiği zaman aslan kesiliyorlardı...

    bence türban tamamen siyasi bir sorun olup toplumu gerilimde** tutmak için siyasetçilerin oyuncağı olmuştur.

    türban eleştirildiğinde "brööööüğhhhh" diye karşı çıkılıyorsa, başkasının hele de bir kadının haç'ı(*) söz konusu olunca da aynı tavır gösterilmeli.

    (*): hıristiyan bi ülkede doğmuş biri olarak... özellikle doğu avrupa* ülkelerinde, genç yaşlı fark etmeksizin pek çok kadının boynunda haç görebilirsiniz. tahmin edileceği üzere kadınlar bu takıyı dini inançlarını vurgulamak için kullanıyorlar. tıpkı bizim kadınlarımızın türban'ı gibi...

    not: entry tamamen "birey üzerinden giderek sistem hakkında tespitte bulunma" durumu içerisinde.
    14 ...
  6. 10.
  7. her okudugumda yarılırım ammavelakin biz de bi ÇÜK olamadık ya ona da yanarım

    --spoiler--
    "çük olmak"

    HÜRRiYET'te "Bakanı çıldırtan VIP yolcusu"; haberini okuyunca dalıp gitmişim.

    Haberde; Bakan Çiçek, bir banka hortumcusunu ayrıcalıklı " VIP Salonu"nda görünce isyan ediyor:

    " ... Bu adamın batırdığı paranın bedelini hepimiz ödüyoruz. Oradaki insanlar (polisler, kamu görevlileri) bu adamın yakasına yapışacaklarına hizmet ediyorlar. Cumhuriyet Başsavcısı gelse oraya giremez, bu giriyor, keyfi yerinde. Ayağındaki ayakkabı fiyatına iki aylığına evrak memuru çalıştırıyorum..."

    *

    Biliyorsunuz; VIP'in (Very Important Person) Türkçe karşılığı aşağı yukarı " Çok Ünlü Kişi " yani kısaltılmışı " ÇÜK" tür.

    Bunlar çok ünlü kişi (ÇÜK) oldukları için, bizlerle aynı yerden uçağa binip inmezler. Ayrı ve ikramı bol bir salonda ağırlanır, özel araçlarla uçağa götürülüp getirilirler.

    Ben ta uzaktan görünce onların " ÇÜK " olduğunu anlarım.

    Zaten arada bir oturup " Bir ÇÜK olamadık " diye yazılar yazmam bu yüzdendir.

    *

    Muhtemelen bakan ilk kez görüyor.

    Dediklerinin tümü doğru ve haklı. Ülkemize hizmet etmekte olan, saygın, önemli nice kişiler o olanaklardan yararlanamazlar.

    Kimse onları çok önemli kişi (ÇÜK) saymaz.

    Ama gördüğünüz gibi bir banka hortumcusu (ÇÜK) olabiliyor.

    Zaten onlar yürüyüşlerinden bellidir. Nitekim oralarda karşılaştığımızda ben sorarım:

    " Beyefendi siz herhalde ÇÜK'sünüz, ÇÜK'ler tarafına geçmeniz lazım... "

    "Evet, ÇÜK oluyoruz..."

    Kimi zaman onlar da sormaz değil:
    " Ya siz?... "

    " Biz ÇÜK olamadık... "

    *

    Uçaklarda da " ÇÜK " ler ayrı bir bölümde otururlar, orası perde ile " ÇÜK " olmayan yolculardan ayrılmıştır.

    Ama herkes " ÇÜK " lerin orada, perdenin arkasında ve sırayla öyle kasılmış oturduklarını bilir.

    Bir sistemin, bir düzenin aynası gibidir orası. Bir kısa yolculukta, bu ülkenin gerçek yapısını orada görebilirsiniz.

    Ayrıcalıklı " ÇÜK " ler...

    Ve çalışıp çabalayıp onların faturasını ödeyen, ama ayrıcalıksız, " ÇÜK " olmayan sıradan insanlar...

    --spoiler--

    Bekir Coşkun
    Hurriyet- 11 Kasım 2003
    9 ...
  8. 140.
  9. babaannesi değil anneannesi, öz anneannesi değil üvey anneannesi ermeni olan usta yazar..

    http://webarsiv.hurriyet.....tr/2005/09/27/708071.asp
    9 ...
  10. 612.
  11. Aydın zihniyetin yüreğine çöreklenen hüzünlü kayıptır.
    Üzmüştür.
    Sözünü sakınmayan ama nezaketini de asla yitirmeyen şahane adam... Güle güle...
    Huzurla uyu...
    10 ...
  12. 114.
  13. nasıl cevap vereceğini bilen yazar!

    "benim gidecek bir yerim yok ki... amerika'da evim, barkım veya orada okuyan çocuklarım da... gemicik te yok binip gideyim!"

    demokrasi güzel şey, kucaklamak ise daha da güzel.
    10 ...
  14. 36.
  15. son derece düzgün bir yazar. hayatımızın, bizim belirlediğimiz ve bizim dışımızda gelişen bütün süreçlerini yazılarına konu etmiş bir yazardır kendileri.

    çoğu zaman üslubu ile sabahın köründe bir tebessüm yaratır zihinde. bütün bu ciddi konular hakkında yazdığı yazıları son derece anlaşılabilir ve küçük bir çocuğun bile kavrayabileceği şekilde dile getirir. irdelediği konuları bu denli basite indirgediği halde anlaşılmak olanaksızdır onun için. marx'ın komünist manifesto'da yaptığı gibi; "olay bu kısaca, eğer kararını veremiyorsan hala ya da bu ne basit bir 'düş' diyorsan mesela, diğer eserlerimi de okuyabilirsin" yapar kısaca.

    "neden anlamak istemiyorsunuz?" der arada sırada, ya da "benim (gazetecinin) rahatım yerinde, kendini düşün be adam" der örneğin. bunlara rağmen anlatamaz derdini.
    3. sayfadadır yeri, kendine demokrat hürriyet gazatesinde. o denli sıkılmıştır ki, toplumumuzun duyarsızlığından, kayıtsızlığından ve sindirilmişliğinden bir gün çıkıp "ben artık magazin yazacağım" demiştir. ve eminim ki en çok o gün sevilmiştir...

    ve kendisine gönderilen e-postalarda "türk değilsin, müslüman değilsin" yazılarına şöyle demiştir;

    "Gelen mesajları "Türk ve Müslüman olmayan" kadınımdan saklıyorum.
    O insan olmayan canlıları dahi korumaya çalışırken, bir kuş yavrusuna, bir kedinin bebeğine, evimize girmiş bir kertenkeleye, perdemize konmuş bir çekirgeye dahi kıyamazken, ona insanlar arasındaki bu nefreti nasıl anlatmalıyım?..
    Nasıl?..

    Yüreğinde yer etmek istediğim günlerde, ona Hazreti Mevlana'nın "Kim olursan ol gel" beytini okumuştum. Yüreklerimizde tüm insanlara sevgi olduğuna Mevlana'yı tanık göstermiştim.
    Şimdi "Sadece biz üstünüz" nasıl diyebilirim?
    O beyti okuduğum gün sevdalımın ıslanan gözlerine nasıl bakabilirim?

    Nasıl?..
    Nasıl?..
    Bir "ötekini" sevmiş birisi olarak yanıt vermek istiyorum. "Önce insan" demeye çalışıyorum..
    Ama kan isteyen çığlıklar arasında boğuluyor sesim.
    Ne diyorsunuz?..

    Bu gece gidip kendimi yüreğimden vurmalı mıyım?..
    8 ...
  16. 121.
  17. bu ulkeden giderse. bu ulke daha az yasanilacak biryer haline gelir. onun icin rte ve arkadaslari gitsin.
    8 ...
  18. 383.
  19. demokrasi(!)nin son kurbanı. çok değil bir hafta önce de mine g kırıkkanat kurban gitmişti aynı demokrasiye.

    önce iran, sonra afganistan ve ardından ırak'a gelen demokrasi bize de geliyor kınaları hazırlayın!
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük