bekaret arayanlar gerizekalıdır hatta köylüdür. mesela sadece gerçek aşkı dilemek, dizdize oturup göz göze bakışmak da yeşilçam'ın kült filmlerinde kalmıştır. sanki nuri alço da bir kült değildir. sanki bir gün bkm mutfak'ın ersin'i de gün gelip "sevişmek sevişmek sevişmek" repliği ile kült olmayacak.
kaybedilen bekaret? o asla kült olamayacak... zira tek kullanımlık olan bekaret ikinci sahnede başka bir oyuncu tarafından verilecektir.
neyse şimdi başa dönelim geri kafalıı kim demiştiniz?
-açın ulan kapıyı,bekaret orda mı çabuk verin onu bana,kaçıncı arayışım yaa!
-bana bak mongol ağa,kaç kez sölicem sana burada bekaret diye biri oturmuyor,üstelik otursa da vermezdik sana,şimdi kafanı da al git buradan!
azerbaycan türkçesinde bir deyim vardır -burda da varmıdır bilmem-: oğru öyle bağırdı ki, doğrunun yüreği yarıldı. oğrunun sözcük anlamı hırsız demektir, deyim içindeki anlamı ise bilumum kötü özellikleri ruhunda ihtiva eden insanı niteler.
efenim, bir insanın bekaret araması en doğal haklarından biridir. adama niye iyi kalp aramıyorsun soramayız, zira aramadığını da bilmiyoruz. onun bu doğal hakkını, gericilik gözüyle nitelendirmek mantar beyinlerden südur eder. zira bekaretin özünün ne olduğunu, neyi sembolize ettiğini bilmezler. çünkü çoğu zmaan kendilerinde o bekaret yoktur. ve o bekaretin getirisi olan erdemlilikler de.
azerbaycan türkçesinde bir deyim vardır -burda da varmıdır bilmem-: oğru öyle bağırdı ki, doğrunun yüreği yarıldı. oğrunun sözcük anlamı hırsız demektir, deyim içindeki anlamı ise bilumum kötü özellikleri ruhunda ihtiva eden insanı niteler.
efenim, bir insanın bekaret araması en doğal haklarından biridir. adama niye iyi kalp aramıyorsun soramayız, zira aramadığını da bilmiyoruz. onun bu doğal hakkını, gericilik gözüyle nitelendirmek mantar beyinlerden südur eder. zira bekaretin özünün ne olduğunu, neyi sembolize ettiğini bilmezler. çünkü çoğu zmaan kendilerinde o bekaret yoktur. ve o bekaretin getirisi olan erdemlilikler de.
çağdaşlıktan dem vuran ancak başkalarının kişisel tercihlerine saygı duymanın da çağdaşlık çerçevesinde bir davranış olduğunu unutanların yanılgısıdır. çok özendiğimiz avrupa da insanlar her konuda birbirlerinin tercihlerine saygı duyarken bizim ezber laflarla birbirimize körleme saldırmamız gülünçtür. osmanlının son döneminde fransızlar gibi olmak için kirli sokak köpeklerine tasma geçirip beyoğlu sokaklarında köpek gezdirerek batılı olmaya çalışanları hatırlatır.
aramayana kafasız gibi bakmanın sonucudur. Herkes kendi düşüncesi dışındakine çamur atar. insan ne isterse onu yapar nasıl isterse onu yaşar kimseyi ilgilendirmez.
asla değişmeyecek / değiştiremeyeceğimiz bakış açısıdır. sıkmıştır üstelik sürekli bekaret davası ve başlıları. sözlük eğlence / rahatlama aracıdır. bunu başka yönlere çkmeyelim. burada kimsenin düşüncesini değiştiremeyeceğimiz açık ve net. tıpkı tuttuğumuz takımı değiştiremeyeceğimiz gibi. kaldı ki bunlar ağır ve kişiye özel konular . burada yazarak kimseyi yargılayamaz , küçük göremez ve düşüncelerimizi empoze edemeyiz. türkiye de milyonlarca insan var kimi hergün başkasıyla birlikte olur kimi evlenmeden ilişkiye girdi diye öldürülür. geri kafalıdır değildir buna karar veremeyiz. onun yaşayışı , bulunduğu yere göre adetleri o an ne gerektiriyorsa onu yapmak zorundadır. istediği ile cinsel ilişki yaşayan da yaşar , modern de diyemeyiz bir noktada ama ilgilenmek bize düşmek. herkesin iyi kötü bir aklı vardır. ve herkesin bir düşüncesi vardır bizim asla değiştiremeyeceğimiz. gerçekten sıktı bu muhabbet.
Dokunuşlar,sevişmeler iz bırakmıyor ruhta.
dün yaşadıkların bügun bir kaç bulanık hatıra...
istesen de hatırlayamıyorsun.
Lakin sevgi öyle mi... Bir sevdin mi asla unutmazsın. Hisler iz bırakır işte. Asla kapanmayacak yaralar kalır.
Bu yüzden, aslında sevişmemişinden önce, sevmemişini bulmayı tercih ederim.
iki özellik bir insanda bulunabilirse daha da güzel.
Çünkü bir insanın geçmişini ve yaşanmışlıklarını ve pişmanlıklarını kabul edebilirim seversem. Ama bedeni benimleyken ruhunun başkasıyla olmasını... Yutamam.
Allah ta belasını versin öyle sevgilinin. Olmaz olsun.
Kendisi de bakir olmayan bir erkeğin böyle birşey istemeye zerre hakkı yoksa bile sadece evleneceği kadına ait olmak isteyen bir adamın bunu beklemeye hakkı vardır. Geri kafa veya değil.
Hayır ne münasebet bence kimse bu kafada değil ama her sevgilimle oynaşayım, memesini avuçlayayım, ağzına vereyim, sevişeyim,
ama karın el değmemiş olsun kafasını pardon ama kimse alkışlatamaz.
Ay bir de helal olsun falan yazmışlar utanmadan, memleketimizde erkek ırkı kadar riyakarı var mı bilmiyorum.
Lisede Üniversitede efendi erkeklere bakmamışlar da efendi olmayanlarla gezmişler de onlar okulu bitirememiş diğerleri bitirmiş iş sahibi olmuş bilmem ne siz buna inanıyor musunuz gerçekten.
Arkadaşlar lisede üniversitede çiçek gibi kızları, bir sevgilisi bile olmamış, bir kerecik bile öpüşmemiş el değmemiş namuslu kızları mı tercih ettiniz, siz de sürtükler peşinde koşturdunuz pipinizin dikine evlenmeye gelince ay bekaret çoh önemli,
Gerizekalısınız tamam da insanları gerizekalı yarine koyamazsınız.
Sen el alemin müstakbel karısının ağzına vermişsen memelerini ellemişler muhtemelen biri de senin karının, senin çocuklarının anasının ağzına vermiştir, memelerini ellemiştir ne var bunda gücüne giden ne.
Şu erkeklerin yurdum kızlardan çektiği nedir arkadaş.
Bu ülkede erkeğin sinek kadar değeri yok yemin ediyorum. Şiddetin baskının hor görülmenin ötelenmenin kralını gördükleri halde hala hiç bir hakka sahip olmayan tek yaşam formu yurdum erkekleridir.
Bir kadının bakire olmama hakkını pervasızca savunanlar erkeğin bakire isteme hakkını yerden yere vuruyorlar ya deli oluyorum.
Kızım erkeğin omurgasına parazit gibi yapılıp asalak bir yaşam biçimi benimsediğin halde nasıl bu kadar özgüven sahibi olabiliyosun anlamak mümkün değil.
Sen ki tm haklara sahipsin ama karşı cinste bu hakkı reva görmüyorsun.
Neden? Nedeni çok belli, çünkü sen sığ yaşam anlayışınla dünyanın sadece senin etrafında döndüğünü zannediyodun. Hep benim götüme bakıyorlar bunlar beni sikecek benim düşüncem bu brnim hayalim şu benim bilmem neyim bu. Hep benim benim ben ben.
Halbu ki durum böyle mi? Değil.
Bakire değilmişsin. Tamam eyvallah. Bunu da savun sonuna kadar da bakire isteyene de laf atma. Senin ne kadar hakkın varsa er kişinin de o kadar hakkı var. Ondan bir üstünlüğün yok.
Amını memeni bir üstünlük aracı aracı olarak kullanıyor olabilirsin. Er kişinin bu zaafından faydalanıp onu da kullanıyor olabilirsin ama bu er kişinin hakkını yiyebileceğin anlamına gelmez.
Yediğinle kalırsın. Onu da beğenmez ona da laf edersin.
"bekaret bacak arasında değildir beyinde olan birşeydir , zihniyet meselesidir " diyen ya vurduruyordur yada mamcık beyinlidir bu kadar basit. konuyu uzatmanın alemi yok.
Ben geri kafalıyım, cahilim, köylüyüm, sığ düşünüyorum çünkü bekaret arıyorum ve bence kadın kendini evleneceği erkeğe saklamalı. Peki kendini gece gündüz düzdüren ooo....pu değil de modern sanırım tezinize göre.
dışarıdan konuşmak, değerlendirmeler yapmak hatta yargılamak çok kolaydır bilir misiniz?
entryde verilen örneği bire bir yaşamış biriyim. bir erkek olamama rağmen cinselliği kendi kararımla yaşamadım, evlenene kadar da yaşamayı düşünmüyorum.
"adam beni seviyor diyelim, geberecek benim aşkımdan mesela, ama o da ne. ben de onu çok sevdiğimden bakire olmadığımı söylüyorum ve her şey bitiyor, sevgi, aşk poooof uçtu gitti. sevginiz, aşkınız bir zardan mı ibaret? genişlik, gavatlık değil olm bu. eğer seviyorsan, geçmişini umursamazsın sevdiğin kişinin. "
deli gibi seviyordum, kendi kişiliğimi kaybedecek kadar aşıktım. onu benden önce bir şeyler yaşadığını öğrenip göz ardı etmeye çalışacak kadar çok sevdim. kendi değer yargılarım, inancım ve kişiliğime göre kabul edilemeyecek bir durumla, hepsini elimin tersiyle itip savaşacak kadar çok...
ama olmadı aşamadım. ona olan bu büyük aşkım da bitmesini gerektirdi, ne alaka değil mi ?
ne alaka ?
bu gerçeği öğrenen aşık bir erkekğin dünyası nasıldır bilir misiniz ? hayat nasıl zehir olur, nasıl aydınlıkta geceyi yaşar? içini kemiren binlerce kurt, zihnini allak bullak eden binlerce düşünce ve seven bir kalp... bunu yaşamak nasıl anlatılır bilmem.
sonra,
sonra, yaşadığın psikolojik duruma ilişkini ekle. onun -o "büyük aşkın"- o güzel gözlerine baktığını, o ipek saçlarını okşadığını, kıyamadığın ellerini tuttuğunu, sarıldığını...
içinde seni bitiren binlerce şeye rağmen mutlu olmaya çalıştığını,
mutlu etmeye çalıştığını...
insan bu durumda, uğruna ölebileceği insanı mutlu edemiyor, rol yapamıyor biliyor musunuz ?
