Modern Türk şiiri öncülerinden iyi de bir oyun yazarıdır.
Geceleri korkulu yollara gittiniz mi
Biz çok şeyi vakit yok pek kısa geçiyoruz
Limanda bilinen gemiler oysa açıklardadır
Kullanırız bir sözü ama hangi anlamda?
..........
..........
Daha çok çevirileri ile tanıdığım şairimiz. Kendisinin şiirleri konusunda pek bir bilgim yok ama almancadan yaptığı çevirilerle ardında büyük bir miras bıraktığı kesin.
Benim için en önemli mirası, ölümünden yaklaşık 2 yıl önce almancasından çevirdiği sadık hidayet'in kör baykuş isimli çevirisidir. Hani çeviri kitaplarda çevirmenlerin ne denli önemli olduğu bilinir. Kitaptan aktarılan hisle, sanki kitabı orijinal diliyle okuyormuşum havasına girdiğimi belirtmek isterim.
Behçet Necatigil, 16 Nisan 1916 yılında doğmuştur. Annesi Bedriye Hanım, babası ise Necati Bey’dir. Ünlü şair henüz iki yaşındayken annesi vefat etmiştir. Eğitimine büyük önem veren şair, aynı zamanda değerli şair ve yazarlar yetiştirmiştir.
Kabataş Erkek Lisesi’ni birincilikle bitiren yazar daha sonra mezun olduğu bu okulda öğretmenlik yapmıştır. Şair, henüz bir lise öğrencisiyken yazmaya başlamıştır. Lise çağlarında yazdığı bir şiir o zamanın gazetesi Varlık Gazetesi’nde yayınlanmıştır. işte şairin şiirlerinin tanınmasının ardından edebiyat dünyasına hızlıca giriş yapmıştır. Genellikle şiirlerinde aşk, aile, hastalık, bunalım, ölüm ve yalnızlık konularını işlemiştir.
hal tercümesi ve sevgilerde şiiri mutlaka okunmalıdır, karışık tarife şiiri ise hem yukarıdan aşağıya hem de soldan sağa okunabilmesiyle değişik bir şiirdir.
Kaykılmış koltuğunda bir kız
Çiğner çiklet.
Bir oğlan dalgada,
Geldiğine pişman uyuklar
Bir başkası arkada.
Hiç bulabilir mi beyaz evi çok uzak
Uçurduğunuz kuş?
Kılıç gibi keskin karlı dağ.
Hiç yeri miydi açmak kalbi
Bu çiğ ışık altında.
Sizden önce birisi bir fantazi okudu,
Kırdı geçirdi.
Yayvan gülüşlerden ağızlar çok geç döner;
Şimdi sıra sizde üzgün ağır,
Ne güzel!
Olsa bari benzeri duygularla tedirgin,
Sizdekini yaşamış
Birkaç kişi.
Işıktasınız seçilmiyor,
Karanlıkta hepsi.
Okudunuz,
Bittiğine memnun,
Anlamamış;
Bozuk paralar gibi düşer önümüze
Alkış.
Gördünüz işte yerde
Çürük domatesler gibi ezik,
Avuçlarda mıncıklanmış kalbiniz.
Büyürken leke ince ipekte,
Yeniden eğildiniz!