--spoiler--
-dün gece nerdeydin?
+evdeydim.
-ne yapıyordun?
+maç seyrediyordum.
-ne maçı lan?
+barcelona valencia maçı.
-maç kaç kaç bitti?
+2-2.
-barcelona'nın 2. golünü kim attı?
+hmmmm....messi.
-al messi. krkiç attı. şehirden dışarı çıkma bir yere ayrılma.
--spoiler--
--spoiler--
az önce, behzat başkomiseri ispitleyenin akbaba olduğunu öğrendiğimiz sahnede yemin ederim tüylerimin diken diken olduğu dizidir. akbabanın o iki arada kalmış ve çaresiz halleri, o adını bilmediğim diğer uzun boylu hafif balık etli elemanın bunu öğrendiğinde "ben yapmadım de lan bana bak ben yapmadım de" falan diye inatla inanmak istememesi vs vs.... o nası bir sahneydi ve nası bi oyunculuktu öyle ya.
ben bu diziyi tamamdır abi kesin takipçisiyim artık her hafta. hatta bildiğin direk başlama saati yaklaşınca çekirdeğimle kolamla hazırola geçicem tv karşısına. bi de ankarada olmasından dolayı da "anaa bura şurası len" falan demek çok zevkli oluyor izlerken, daha da bi sıcak geliyor dizi.
edit 1: yalnız dizide çok gözüme batan bir şey var. bütün ankaralılar bilir ki, eğer bir kişi tunalıya "tunalı hilmi", bahçeliye "bahçelievler" diyosa o ankaralı değildir veya yeni gelmiştir. ne yazık ki dizide de sürekli tunalı hilmi, bahçelievler deniliyor. bunları "tunalı, bahçeli" diye kısaltıverseler daha samimi olucak.
--spoiler--
edit: beyaz nouma ve protest sanayici ye teşekkürler akbabayla hayaleti birbirine karıştırmışım. bir de roketatar ramazandan özür, spoiler demeyi unutmuşum. valla çok özür.
pembe dudaklı(harun), hayalet ve akbaba bu bölümde(4.bölüm)coştunuz. severek izliyor, izlerken daha çok seviyorum sizi. allah muhafıza ankara'yı da sevdirirsiniz siz. şaka şaka...
olayı çözerken, behzat ç ' nin aklından geçenler, bazen seyirciye aktarılamıyor, mesela bu bölümde babasını malları için öldüren adamın, neden ve hangi delillere dayanılarak yakalandığı arada kaynadı. gidip adamı izmir yolunda , hemde behzat ç aniden yakaladı. orası olmadı.
her bölümünü izledikten sonra bir iki satır karaladığım ama 4. bölümünden sonra şahaneliğini anlatacak kelime bulamadığım dizi. yok arkadaş böyle kaliteli oyunculuk. dizinin ana karakterlerini geçtim hadi, onlar zaten iyi ama figuranlar bile mükemmel oyunculuk çıkarıyor anasını satıyım. bu da ankara tiyatrosunun istanbul'dan ne kadar kaliteli olduğunu gösteriyor bize. repliklere zaten diyecek yok, tamamen bizden. ne öyle amerikan özentiliği, ne de istanbul beyefendiliği, bu dizi tam bir angara bebesi. tavşana zirzop diyerek de gözümde nirvana yapmıştır. zirzop lan. müthiş.
sonunda bizde gerçek türk polisiyesi izliyoruz. amerikan çakması değil, adam sorgusunda sırası gelince konuşmaların olmadığı(arka sokaklar), sahnelerin komiklik olsun diye uzatılmadığı(adanalı) gerçekçi bir dizifilm. oyuncuları ve diyalogları çok başarılı buluyorum. Karekterlerin özellikleri çok güzel anlatılıyor. Belli bir süre sonra ne tepki verebileceklerini tahmin edebiliyorsunuz. Bu da başarının göstergesidir. Bu dizinin bitmemesini canı gönülden destekliyor 4-5 sezon bekliyorum.
erdal beşikçioğlu zaten çok başarılı söyleyecek laf yok ki bu diziyle vali sıfatını da geç olsada üstünden attı ama diğer polis elemanlarda bölümler ilerledikçe gelişmeye başladılar, başarılı tiyatrocular.
Diziyi beğenenler mutlak surette kitapları da okusun derim. Karakterleri daha iyi tanıma şansı yakalanır böylece. Üstelik gerek edebi, gerekse karakter analizi bakımından Türkiye'de yazılmış gelmiş geçmiş en iyi polisiyedir kendisi. Dizi de şimdilik iyi gidiyor, yan rollerdeki oyunculuklar,biraz göze batıyor, çiğ kalıyorlar ana karakterlerin yanında. Birde allahaşkına Selim rolü için Ankara devlet tiyatrosunda hiç mi oyuncu kalmamıştıda o yarışma kaçkınını aldınız getirdiniz? Behzat komiserimle Harun'cuğumun karşısında o kadar kötü kalıyor ki oyunculuğu, o kadar olur. Ama bunlar dışında dizi iyidir, severek ve ailece izlemedeyiz.
yani özellikle ankaralı olduğu vurgulanan bir polis memuru... orgo ve agresif tavırlarla süslenen oyunculuklar oldukça başarılı. ama güzel kardeşim hiç mi ankara şiveli insan yok koca şehirde?
hırsızı, iti kopuğu bi dolu adam giriyor her hafta bölüme, itirafçısı, simitçisi kahvecisi gazozcusu on numara türkçeleri ile edebiyat dersi veriyor tüm izleyicilere...
bırak tiyatrocuyu yoldan geçen üç beş kişiyi oynatsan daha şık dururdu ankara şivesi, daha örtüşürdü.
yani iyi bir iş yapıyorsunuz bari tam yapın..inandırıcılığı artsın. nereden bulacağız derseniz mamak kayaş dolaylarında milyonlarca insan var.
araba sahneleri greenbox'la çekilmese daha mı iyi olurdu diye düşündüren dizi. gece 4-5 gibi tekrarları yayınlanan dizi aynı zamanda uykusu kaçanlara birebir.
ilk bölümün izledim. herhalde en kısa şekilde özetlemek gerekirse ; türkiye'de çekilmiş olan en iyi polisiye dizi.
--spoiler--
peşin hükümlü olmamak lazım tabi ama daha ilk bölümden kendine bağladı. oyunculuklar, gerçekçilik, aksiyon, figüran seçimleri ve bu figüranların oyunculuğu, ayrıntılar güzeldi. umarım devamı da ilk bölümü gibi güzel olur. ilk bölüm'de tek olmamış yer bernanın (hazal kaya) ölmesiydi. sahne trajik ve güzeldi de keşke genco dizisinin emo'su daha fazla oynasaydı.
--spoiler--
edit :
--spoiler--
ilk 4 bölümünü izledim. kendisini izlettiriyor. dizi'De selim ile şu polisyecilik oynayan daş kız'ın oyunculukları hariç herkes iyi oynuyor. ben özellikle şule ve behzat'ı beğeniyorum tabi. her ne kadar kıl olsa da harun da diziyi izlettiriyor. bir de tavşan var tabi. onun oyunculuğu da iyi. bıcırık*
--spoiler--
izlerken hiç sıkılmadığım, gereksiz sahne ve diyaloglarla baymayan, gerçekçi, komedi değil ama komik bir dizi. vallaha çok sevdim. son bölümde akbabanın duygusal sahnesi ve o kadar erkeğin toplanıp duygusallaşması çok ilginçti. behzat ve ekibi arasındaki samimiyet ve baba oğul ilişkisi samimiyeti daha bir sıkılaştırmış. yani özetle tamam işte türk polisiyesi budur.