(#1731225)
yanında oldugum yanımda olan. haftanın * 12 saatinde uzun bi aradan sonra tekrar aynı sınıfı payla$tıgım bok. yıllar çok $eyler götürse de bizden, hep bana kalan.
-nerdesin?
-armada *
-gircen mi derse?
-hayır
-e o zaman ben de girmiyorum.
hakkımda asılsız dedikodular çıkaran samimi dost kişisi. 40 gün 40 gece eğlence yapacaktı bana ama masrafa sokmayayım diye gerekn notu almadım sınavdan.*
14 ya$ımda masum bir kızken tanı$tığım saçma sapan ili$kimizde hala beni kekleyen hatta en çok kekleyen canlı organizma. hayır salaklık bende hala inanıyorum buna.
(bkz: salak)
(bkz: bok)
edit: an itibariyle çok pis keklemi$ olmanın verdiği gururnan bu satırları yazıyorum. mal mıyız lan biz, birbirimizle uğra$ıyoruz?
bi de nasıl bir yüzsüzlük üste çıkmaya çalı$ıyor, nasıl gtü kalkık... kim verdi lan sana bu yüzü?
(bkz: ukala)
" ayrıl sevgilinden arkasından küfredemiyorum. "
" başka birini bul da ağız tadıyla ayırayım sizi. "
" salak faizler ne be? "
" dalga geçme benle aptal "
" hani böle arabalar gidiyo üstünde neydi adı "
" salak kıskandınız de mi ny anılarımı "
" anlatmıyorum işte "
" benden başka kim ısırabilir ki senin kolunu "
" giderim bak. "
" dur lan bi kere daha ısırcam "
" üff çok tuzlu lan kolun, iğrenç, öğyk "
eriyerek yok olacak, piç terliği sahibi, bok. bi de başkasına bok deyince kıskanıyo. sevgilisiyle birlikte yılın gerizekalı çifti ilan ediyorum kendilerini. istediğimi söyleyip istediğimi yapabileceğim dana.*hi$$$t bok diyorum bakıyo.
edit:
vazgeçtim başvurmucam yatay geçişe fln
zaten almazlar ki seni, napsınlar lan seni, ama yine de başvurma sen
e başvurayım da rezil olayım o zaman
yok yok başvurma depresyona falan girersin.
(bkz: $ap$al)
hala aynı bok
en etkili jet lag ilaçlarından biri. o daha evine gidemeden yazayım, ömrümün sonuna kadar tepesinde mızlanıp birlikte klima aramaya razı oldugum dana.
son haftam diye üzülürken horon tepen smileylerle olayı kutladı gel lan bi sarılayım diyesim geldi, sonra sarılamayacagımı anladım. o ise çoktan trip yapmaya başlamıştı.
en güzel gözlüyle.
en güzel mahmur sesliyle.
en güzel benim diyenle.
en güzel sarılanla.
en heyecanlandıranla.
en hızlı kalp çarptıranla.
en prensesle.
en hayatımla.
en sıkı el tutanla.
en güzel gülenle.
en sevdiğimle.
en güzelle....
dönme işini biraz ertelersem tahmin ediyorum ki her istedigimi yapıcak kıvama gelicek anar$ik. ama beholderrın uysalı makbul degildir, hem de $ansimi da zorlamayayim zaten rakı sözü de verdi diyerek 18 gün 5 saat 40 dakika sonra ana vatanda olmayı isteme sebeplerinden biri. **
attıgı mesajlarla kalbimi fetheden, ben aglarken saçma bi kelime grubu * ya da ifadeyle gülme krizlerine sokan, canım. *
belki andaça yazarken bilinçli değildi,ben de ilk okudugumda he deyip geçmiştim, ama sanırım hayatımda gördügüm en büyük fortuneteller* umarım ömrümün sonuna kadar kurtulamayacagım. dost kelimesinin gerçek anlamda hayat buldugu.
(bkz: çok özledim)
ister izmirde olayim, ister manisada, ankarada, istanbulda, new yorkta aramizda ister bi kaç santimetre olsun ister binlerce kilometre hep en degerli, en dost, en en en en olarak kalacak.
80 ya$ima geldigimde agzimda takma di$lerle torunlarinin torunlarina "sizin bu dedeniz var yaaaaa"yla ba$layan bir süre cümle kuracagim hayatimda tanidigim en süper insanlardan biri.
eger kucuk bi karde$im olsaydi onun olmasini isterdim, eger bi abim daha olsaydi yine onun olmasini isterdim. eger bi dosta daha ihtiyacim olsaydi, niye ihtiyacim olcakmi$mi$ canim, bi tanesi neyime yetmiyo.
hayatın ne kadar kısa ve kolay kaybedilebilir olduğunu anlayan yazar. gelen acı bir fren sesinin ardından çarpma sesinin verdiği his ve bir anda yüzünüzü dönüp oraya doğru koşma isteği. en sevdiğiniz insanlardan biri, az önce şakalaştığın, dalga geçtiğin ve biraz da alkolün etkisiyle yapmayacağın şeylere giriştiğin insanın arabasını sürdüğü yoldan dumanlar çıkıyorsa, yanına koşana kadar geçen 25-30 saniyelik zamanda nolur bir şey olmasın diye geçirirsiniz içinizden. az önce sarılıp teselli ettiğin adam, dokuz on saniyede saatte 100 kilometreye ulaşan ve daha da acımasız olabilecek olan bir canavarın içinde sıkışmış ya da daha kötüsü bile olabilirmiş. yanına gidersiniz hala koşa koşa, o da tam o sırada sizi arıyordur zaten, sarılırsınız ama bu kez değerini daha da anlayarak, daha da sımsıkı. sevdikleriniz yanınızdayken ya da olamasalar da kalpleriniz eleleyken hiçbir şeyin hayattan daha değerli olmadığının farkına varırsınız. gündüz ve gece kavramını kaybettiğiniz o anlarda, uyumasın diye başında beklersiniz. pişmanlığın gösterdiği boy, kendi boyunuzu kat kat aşar. ancak hala sarılabildiğinizi, hiçbir probleminin olmadığını anladığınız anda ulaştığınız rahatlık tarif edilemezdir o sıkıntının arasında. dün gece bunların hepsini yaşayıp tecrübe eden yazardır.
bu olay dışında da pişmanlıklarının tümü için özür dileyen yazardır. *
nasılsın? iyi misin?** aman da amannnn manisalarda uzakta kalmış uusercıks. beklenmektedir kendisi en kısa zamanda.
ayrıca haberi yoktur ama petit danone yedirmiştir oralardan bana.*
(bkz: başkasının yoğurduna konmak)
eheheh..
komplike entryler girerek kendini sofistike bir insan gibi tanitmaya çali$an ama gözümde 5 ya$indaki yaramaz bir veletten farki olmayan yazar.*** vakti zamaninda annesi yerine koyup ev, yemek, para vs * istemesinden anlayip önlemimi almaliymi$im.
ha dönünce görücek o, ayi yavrusu gibi sevip, saçma sapan $eyler yapip, zirlamaya ba$ladigim zaman allah kahretsin defol yeter biktim senden dicek ve bunlarin hepsini ba$ina kakicam. *
(bkz: bok)