bugün

meczub. hak aşığı. cok tanınmış evliyalardan biri. asıl ismi vüheyb bin ömer sayrafî'dir. behlul-i dana adıyla şöhret buldu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. kufeli olduğu halde ömrünün çoğunu bağdat'ta geçirdi. harun reşîd'in kardeşi olduğuna dair rivayetler varsa da aslı yoktur. harun reşid'e nasihat verirdi. herkese ders olacak hikmetli sözleri çok meşhurdur. 805 senesi bağdat'ta vefat etti. dicle kenarında şunuziyye kabristanlığına defnedildi.

behlül-i dana, zamanın büyüklerinin sohbetlerinde bulundu. eymen bin nabil, amr bin dinar ve asım bin ebi'n-necid'den hadis-i şerîf öğrendi. ibretli manalı sözler söyledi. menkıbeleri dilden dile aktarıldı.

ed: alıntı
halife harun reşit'in kardesi oldugu soylenir. harun resit ona danisirmis, behlül dâna da nasihatlerde bulunurmus...

Behlül Dana hazretleri birgün kardeşinin tahtına geçip oturur Birkaç dakika bile oturmadan hemen sarayın hizmetçileri onu görürler ve Behlül Dana hazretlerini tahttan indirdikleri gibi bir de temiz bir dayak atarlar ve Behlül Dana hzleri ağlamaya başlar O anda saraya Harun Reşit gelerek Behlül'ün neden ağladığını sorar Oradakiler Behlül'ün büyük ve affedilmez bir hata ettiğini, tahta çıkıp oturduğunu, kendilerinin de tahttan indirip dövdüklerini söylerler Ağabeyinin ağlamasına üzülen Harun Reşit: Behlül böyle hatalarından dolayı dövülür mü? deyip, ondan özür diler

Behlül Dana hazretleri kardeşine:

-Kardeşim ben, beni dövdüler diye ağlamıyorum Ben birkaç dakika tahta çıkmakla bu kadar dayak yedim, yarın senin durumun ne olur, ne kadar dayak yiyeceksin diye düşünüyor ve onun için ağlıyorum der Bu sözler Harun Reşid'in gözlerini yaşartır

-O halde söyle nasıl hareket edersem kurtulurum” der Behlül Dana hazretleri de ona şu nasihatta bulunur:

-Adaletle hükmet, kimseyi incitme, millet senden memnun olup sana dua etsinler Ancak o zaman kurtulursun!
zamanının büyük evliyalarından birisi olan zat.

"Bir gün Behlül dana yı kabristanda gördüler. Kendisine;
"Ey Behlül ne yapıyorsun?" diye sordular.
Onlara gâyet sakin olarak;
"Bana eziyet etmeyen, gıybetimi yapmayan insanlarla oturup sohbet ediyorum. Bunlar sağ olanlardan daha emin." diye cevap verdi. "
Bir gün Behlül Dânâ hazretleri, üstü başı toz toprak içersinde uzun bir yolculuktan gelmiş olmanın bulguları ile Halife Harun Reşid’in huzuruna çıktı. Harun Reşid sordu:
– Bu ne hal Behlül, nereden geliyorsun?
– Cehennemden geliyorum ey hükümdar.
– Ne işin vardı cehennemde?
– Ateş lazım oldu da ateş almaya gittim.
– Peki, getirdin mi bari?
– Hayır efendim getiremedim. Cehennemin bekçileriyle görüştüm, onlar “Sanıldığı gibi burada ateş bulunmaz, ateşi herkes dünyadan kendisi getirir.” dediler.
bir gün halife, behlül dânâ'ya sorar;

Hırsızlık etmenin cezası nedir?
- Behlül dânâ cevap verir;
''Eğer hırsız, hırsızlık etmeyi kendine iş edinmişse eli kesilmelidir, yok eğer aç kaldığı için yapıyorsa halifenin eli kesilmelidir.''
An itibariyle tgrt belgesel kanalında yayınlanmaktadır.