before sunset

    14.
  1. before sunrise'ın devam filmi olan ve celine ve jesse arasinda geçen diyaloglarin doğalliğinin izleyeni bir anda başka boyuta tasidigi bir ruya alemi.ilk bölümü bu kadar güzel tamamlayan çok az devam film vardır bu da onlardan biri.. ilk filmde aklımızda kalan her şeyin cevabı veriliyor ve konuşurlarken pek çok iç burkan detayla karşılaşıyoruz yıllarca aynı şehirde yaşadıkları gibi ya da celine'in ilk buluşmada sözleştikleri 6 ay sonraki buluşmaya o gün büyükannesi vefat ettiği için gidemediği ve er kişinin o gün orda olduğunu öğrendiğimiz gibi.

    tam "ben bu filmi daha fazla izlememeliyim, bu film burda bitmeli" dediğiniz anda biten bu yüzden izlediğim filmlerde bana göre en iyi sonla biten bir kaç filmden biri.. bir film ancak bu kadar sade ve yerinde biter. julie delpy'de saf güzelliğiyle ilk filmdeki gibi yeniden büyülemiştir az biraz yaşlandığını farketsekte..

    izleyin, izlettirin derim filmde bir atraksiyon yok iki kişinin diyaloğu üstüne kurulu ama izlediğim en iyi aşk filmi diyebilirim.

    --spoiler--
    "baby you're gonna miss that plane"
    "i know"
    --spoiler--
    4 ...
  2. 29.
  3. karakterler açısından before sunrise'ın devamı olsa da başlı başlına çok özel bir filmdir. hasbel kader yıllar önce tv'de rastlanıp izlenen, sonra before sunrise'ı keşfedince bir daha izlenen iki seferde de ruha farklı esintiler üfleyen anlamlı ve derinlikli bir filmdir. kanımca before sunrise'dan daha etkilidir, hatta before sunrise'taki hoşlanmanın, etkilenmenin ilk coşkunluğunun zamanla yerini özel ve özlenen bir aşka bırakması neticesinde, kaderin ya da kötü tesadüflerin birleşmesine engel olduğu iki olgun insanı,(biri evli ve çocuklu mutsuz bir erkek, diğeri uzak ülkelerde çalışan sevgilileri seçen aşkta ve erkeklerde hayalkırıklığına uğramış bir kadın) aşkını bulabilmek için kitap yazan ve aşık olduğu kadının yaşadığı şehre imza gününe gelen bir amerikalı adam izinde fiziken birleştiren; gençlik hayalleri,geçmiş, hayat, kadınlar, erkekler, ilişkiler, dünyada varoluş biçimleri, duygular, özlemler, acılar, tesadüfler ve aşk üzerine yapılan konuşmalarla bir paris gününde, görünen ve görünmeyen herşeyin ortaya dökülmesi ile gün batmadan ruhen birleştiren, keşkenin evet kesinlikle'ye dönüşmesinin en güzel halidir. iddia ediyorum, bu filmi izleyen duyarlı bir insan gerçek aşkı bir kez görünce kaçıp gitmesine seyirci kalmaz, kalamaz. ya da duyrasız varlıkları çok geçmeden uzay boşluğuna yollar. ve kendi aşkının yazarı olur*, kendi aşkının şarksını besteler*. anlatılmaz yaşanır ve yaşatılır.

    tabi filme felsefik açıdan bakınca; belki de aynı odysseus'un ithaka'ya yolculuğu gibi iki genç insanın birbirlerinden uzak yılları, hayalkırıklıkları, savaştıkları canlılar, hayatta kalma mücadeleleri onlara bilgelik yolu olmuş, gerçek aşkı yıllar sonra paris'te gün batmadan sımsıkı kucaklamalarını sağlamıştır. evet belki de hatta kesinlikle nina simone'un çok güzel söylediği gibi just in time'dır.

    http://www.youtube.com/wa...CxP7-sc&feature=share
    3 ...
  4. 9.
  5. ilk filmi izlediğimde - (before sunrise) - 17 yaşındaydım, biraz saftım. ben de onlar gibi hayattan çalacak, zamanı durduracak bir gece istemiştim. trene bineyim beni tamamlayan biri ile tanışayım, bütün bir geceyi hiç tanımadığımız bir yerde konuşarak, birbirimizi anlayarak geçirelim istedim. fazla değil, tüm bir ömre yetecek tek bir gece. ama işte ikinci film zamandan çalmanın bedelini tokat gibi yüzüme vurdu.

    6 ay sonrasında buluşamamak da vardı. kendimi jesse'nin yerine koydum ve "romantik aşk inancından tamamen vazgeçmiş olabilirim. senin gelmediğin gün.." dedim. celine'i düşündüm "içten içe ölüyorum, artık bir şey hissetmiyorum." deyişini gördüm ve bir gece için çekilen 9 yıllık acının ve boşluğun buna deyip değmeyeceğini sordum kendime. ama ikisinin de hayatlarını anlatırken öfke ve isyan dolu haykırışları arasında karşısındakine dokunmak için nasıl mücadele ettiklerini gördüm ve anladım.

    9 belki 18 yıl eziyet olabilirdi ama öyle bir anı tekrar yakaladıkları için yine de mutluydular.

    (bkz: equal trade)
    3 ...
  6. 1.
  7. before sunrise filminin devam filmi diyebiliriz.viyanadaki o tatlı çekimlerden sonra yönetmenimiz bu sefer de paris'i bize gezdirmiştir.jessy before sunrise daki hikayesiyle alakalı bir kitap yazar ve parise kitabının tanıtımı için gelir ve yıllar sonra hayalini kurduğu celine ile o kitapçıda karşılaşır.ve film böyle devam eder.
    3 ...
  8. 25.
  9. --spoiler--

    celine'in jesse'ye gitar eşliğinde şarkı söylediği sahne şuana kadar izlediğim en doğal ve güzel romantizm sahnesiydi.

    --spoiler--
    3 ...
  10. 42.
  11. 2004 yapımı 80 dakikalık dram/romantik kategorili, serinin ikinci muhteşem filmi. En iyi senaryo dalında oscar adaylığı ve 9 ödülü bulunan filmin imdb notu 8/10.

    --spoiler--
    Güneşin ışıkları altında öyle güzel ve parlak görünüyorlar ki https://galeri.uludagsozluk.com/r/1308824/+ o sahneyi hiç unutmam. Eve geldikten sonra celine'in gitar çalıp şarkı söylemesini dinleyen jesse'in bakışları ve ağlamamak için zor dayanması.. Şarkının kendisi için yazıldığını anladığı an, o yüz ifadesi öyle çok şey anlatıyordu ki.. nasıl bir aşkı kaybettiğini, 9 yılı kaçırdığını sadece nemli gözleri ile ifade eden ethan'ın oyunculuğuna hayran kalmıştım. Özellikle son sahnede celine'in, uçağı kaçıracaksın bebeğim dedikten sonra bir "i know" deyişi ve gülümseyişi var ki anlatılamaz..https://galeri.uludagsozluk.com/r/1308819/+
    --spoiler--
    5 ...
  12. 2.
  13. esas kizla esas oglanin yine butun gun sohbet ettikleri pek bir icraat gorulmeyen film.
    4 ...
  14. 5.
  15. yalnızca diyaloglardan oluşan ve buna rağmen çok güzelde bir film.ayrıntılar özellikle..
    ya çok beğenilcek ya hiç beğenilmeyecek filmlerden.gerçekten ortası yok..
    2 ...
  16. 15.
  17. before sunrise dan önce izlediğim film olmuştur.

    yazarın, filmin başında previously on before sunrie anlatımıyla başlayan ve muhteşem diyaloglarla devam edip insanın geçmişinde yönelik ikişkilerini resmen döktürdüğü güzide film.
    the man from earth ya da tape gibi sadece diyalog üzerine kurulan akıcı bir film.

    aksiyon seven izlemesin.
    2 ...
  18. 30.
  19. Hayata bakış açımı değiştirmiştir bu film. hayatımı değiştirecek kararlılığı gösteremediğim için bakış açımı değiştirmekle kaldı ama izleyip de etkilenmemek elde değil.
    karakterler o kadar güzel seviyorlar ki birbirlerini hiç konuşmadan otursalar aralarındaki o aşkı hissedersiniz.
    hala izlemediyseniz şanslısınız, şuanda sizin yerinizde olup bu filmi izlemek isterdim.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük