bedri baykam'ın 35 yıl boyunca sakladığı ve bunu da sanatsal birşeymiş gibi gösterdiği peçetesidir. o halde türkiye sınırları içerisindeki erkeklerin milyonlarca sanatsal eseri mevcuttur.
--spoiler--
SPERM iZi TAŞIYAN iLK PEÇETE
Açıklamalarının acayip olmadığını savunan ve "Dünyaya 'erkekler böyle yaşardı' diye bir belge bırakıyorum" diyen Baykam, başka örneği olmayan bir şey yapmak istediği için de 35 yıl önce spermini sildiği peçeteyi sakladığını itiraf ediyor. Bu karara varmasını ise şöyle anlatıyor: "Bunun şu anda örneği yok ve olamaz da. Çünkü bunun üç sebebi var. Birincisi: Bu kitabı okurken 15 yaşında olan ve 'ben de yapayım' diyen biri, 35 yıl bunu saklayabilecek mi? ikincisi: Saklaması önemli sayılacak biri olabilecek mi? Üçüncüsü: Bunu yapsa bile, bu artık yapılmış bir şeydir!" Sperm izini taşıyan ilk peçetenin şu anda kendi sanatsal hinterlandında (yaşam alanı) değeri olan bir kağıt parçası olduğunu da ifade eden Baykam, "Biri bana, 'Bu, Van Gogh'un spermini taşıyan mendildir' deseydi onun, benim için değeri olurdu. Bir müzede Picasso'nun spermi olsun isterdim" diye konuşuyor. Otobiyografisi için yattığı kadınlarını sayısını çıkarmakta hayli zorlandığını da dile getiren Baykam, net bir sayıya ulaşamamış; yaklaşık bir rakam belirlemiş ama "insanların huzurunu kaçırırım diye açıklamıyorum" diyor.
bedri baykam'ı sanatçı olarak gören kitle sanırım bununla çok mutlu olmuştur. ne ki şimdi bu, "hımmm evett, üstad bu çalışmasında çok iyi attırmış" diye mi yorumlayacaklar anlamadım ki? bu arada konunun laik zihniyete bağlanması da en az o peçete kadar iğrençtir.
--spoiler--
"biri bana, 'bu, van gogh'un spermini taşıyan mendildir' deseydi onun, benim için değeri olurdu.
--spoiler--
van gogh'un diye, peçeteyi kaça okuturuz bedri'ye?
bıçaklandığı sırada üstündeki kıyafetlere bulaşan kan örneği ile aynı dna örneklerini taşır diyebilirdim ama yanlış olur.
sperm hücrelerinin her birinde 23 kromozom var iken kan örneğinde 46 kromozom vardır.
o kıyafetleride sergilesin kendisi.
not: bıçaklanmasına üzülmedim değil üzüldüm zira bir insan bıçaklanıyor. ancak spermli peçetesine sanat diyen bir insanın kanlı kıyafetlerine da sanat demesini rica ediyorum kendisinden. Allah acil şifalar versin bedriciğim.
3. dünya ülkesi olunca kendinizi buna alıştırmak zorundasınız. zamanında siyasetten ya da başka bir numarayla malı götürmüş babaların normal bir ülkede pek bir bok olamayacak çocukları bizim gibi ülkelerde ön planda olurlar. onları, onların adına öven baba dostları, iş bağlayan eski siyasetçiler, onların evlilik bağı kurduğu kudretli aileler falan derken bu zincir gider. hatta aradan 30 - 40 sene geçince bir saygınlık bile kazanır bunlar.
eksiye doyucaz ama biraz daha yeteneklisi olmakla beraber aynı kalibredeki, daha başarılı olmuş versiyonu can yücel'dir. şimdi burada necip fazıl denen karakter fakiri yeteneksize de laf ediyoruz ama daha özgürlükçü de olsa can yücel de babası olmayaydı şair olamazdı, olsa bile tanınmış bir şair olmazdı. benzer şekilde sadece birinin şeyinden düştü diye adam olan nazlı ılıcak da dişil versiyondur.
müzeye konulduğunda sanat objesi sayılabilme ihtimali gerçekten yüksek bir nesne aslında. zira zamanında ne konserveler, ne klozetler gördü sergi alanları. ve bunlar ilkti.
fakat spermli bir peçete sırf ilk olduğu için de sanat objesi olabilir mi, objektif yaklaşmak zor.
gayet yaratıcı bir fikir. ayrıca komik de. ilahi bedri baykam. bi de lirik lirik anlatmış. çok yaşa sen ve peçeten. ve dediğinde haklısın biri çıksa şu shakespeare'in spermli peçetesi dese benim için inanılmaz bir değeri olurdu. düşünsene doğmamış onlarca küçük shakespeare...
peçeteye attırmanın sanat eseri olduğu sayıldığı, dadaizmin mabaddan anlandığı ve çekilen otuzbirlerin absürdist bir pencereden önümüze sunulduğu ülke manzaralarından sadece biridir. insanlık adına dikilen heykelleri ''ucube'' ilan edenler, keşke başlarını biraz kaldırıp, biraz da bu peçeteleri gözden geçirse keşke.
bide hava atmış ibne. Neymiş efenim toplumun huzuru kaçmasın diye yattığı kadınları açıklamayacakmis. Ulan zaten aylardır ben bunu araştırıyordum, Acaba bedri kaç kadınla yattı, kaç tanesinin yüzüne attırdı çok merak ediyordum. Ama boşver söyleme Sen yine de huzurumuz kaçmasın. Ayrıca bedri'nin bu yaptığı ilk değil. zamanında dedem de bize bez mendil bırakmıştı buna benzer. Tabi o zamanlar kağıt peçete yok, MECBUREN BEZE ATTIRMIŞ.
bize ne ? bu mudur ahlak. ahlak görecelidir de bunun ahlaklı bir yanı yok. yapıyorsun yap tamam da böyle göğsünü gere gere anlatmak nedir. bi de kalkmış 'picasso nun sperim i olsaydı keşke' diyor. içine mi sokacakmış ? bi de şu var. yattığı kadınları saymakta zorluk çekiyormuş. o kitbı okuyan 15 yaşında çocuk 'ben de sperm imi saklayayım' der mi bilmem ama 20 yaşındakiler okusa 'iyi bok yemişin amk 20 kişiyle yatmışın' der. aferin 20 kişiyle 30 kişiyle 50 kişiyle yatmışın süpersin.