çok da abes olmayan durumdur. eksiksiz herkesi mutlu etmek ne zaman mümkün olmuş ki? mutluluk için bazılarının fedakarlık etmesi gerekiyor. bu kişi kendimiz olsak bile.
bir filmde ki hangi film olduğunu hatırlamıyorum, epeyce kullanılan bir kalıp. film adı veremeyeceğim için spoiler olmayacak.
başroldeki adam bekar. en yakın arkadaşı evli ve bir de çok güzel bir metresi var. bu adamın karısı da başkasıyla yatıyor. başroldeki adam ise adamın metresine aşık oluyor.
başroldeki adam öncelikle metrese gidiyor ve "bak bu adamın yuvasını yıkma, başkalarının mutsuzluğu üzerine mutluluk inşaa edemezsin" diyor.
sonra adama gidip "bak, bunca yıllık karını üzmemelisin, başkalarının mutsuzluğu üzerine mutluluk inşaa edemezsin" diyor.
karısını yattığı adamla bastıktan sonra karısı diyor ki "kocamdan ayrılmayı düşünüyorum". adam ise "bu olayı sizin iyiliğiniz için kocana söylemiyeceğim. çünkü onun sana gerçekten ihtiyacı var biliyorsun. hem başkalarının mutsuzluğu üzerine mutluluk inşaa edemezsin" diyor.
nihayetinde evli çift boşanmıyor, adam arkadaşının metresiyle evleniyor. sonuç? adamımız tam 3 kişinin istemediği bir şey yaptırıp onları mutsuz ederek mutlu oldu. oluyor demek ki munoğim.
kafama sıçayım neden bu kadar uğraşıp da yazdım bunları ya. kısaca olur munoğim diyeydim iyiydi.
yüzüne gülüp hatta sırıtıp içinden kıs kıs gülen insan modelidir. insanların 100 de doksanı bu yapıya sahiptir bence. ben üzülmedim yada benim başıma gelmedi diye bir nevii sevinirler.. çelişkili bir durum.. *
Gereksizdir. "Başkası" olmayı başarabilmiş birinin mutluluğu ya da mutsuzluğu ilgilendirmemeli insanı. Aksi gereksizce kalabalıklaştırır hayatımızı. Üzgünüm ama hayat bu kadar uzun değil hatta hayat bu kadar kısa da değil.