müzikle ilgilenenler bilirler ki her enstruman nerdeyse uçsuz bucaksız bir deryadır. bağlama ülkemizde biraz hakir görülmüş olabilir bu tamamen kişilerin algısıdır, enstrumanı belli bir kültüre, belli bir zümreye mal etmek doğru değil.
ilkokulda öğrendiğimiz o blok flütle bile neler neler yapılıyor, temel notalardan başka bişey yok halbuki blok flütte ama öyle bir çalıyorlar ki apışıp kalıyorsunuz.
bağlamaya papyon giydirmek gibi bir derdim yok ama kemanından tut, ud una , bağlamasından tut klarnetine hepsi özveri emek isteyen aletler.
nitekim bağlamanın klavyesinde tüm sesler mevcut ve özellikle elektro bağlama da bir çok ton yapılabiliyor, ankara tonunu bende sevmiyorum ama bir orhan gencebayın kullandığı ton a ve ismali tunçblieğin kullandığı tona bitiyorum.
güzel enstruman vesselam ve dediğim gibi uçsuz bucaksız bir derya.
Harika bir sesi var bana kalırsa. Hiiiç köy kökenli diyip çalmaktan utanmadım. Aksine uçsuz bucaksız ve herşeyin çalınabildiği bir enstruman olduğunu görüyor ve biliyordum. Şahsen ilkel bir enstruman olarak görenleri de müzik cahili ve ezberci mallar olarak tanımlıyorum.
Tüm enstrumanlar emek ve sabır ister, bağlama da hiiç öyle kolay bir enstruman değldir. benim sesim olduğu için enstrumanımın üstüne fazla düşmedim, sahnede bazen ufak şeyler çalıp geri orkestraya devrettim müziği hep.
nedense özellikle alevilerle bağdaştırdığım enstrüman. özellikle onların çalarkenki tınıları çok güzel. biraz dinlediğinde anlarsın, ayrı bir usta gibiler.
Bir tane kısa sap almayı düşünüyorum.
Daha 0 kmyim. Yeni öğreneceğim, YouTube vs internetten öğrenmeye çalışacağım ne çok kötü ne de çok profesyonel bir şey istiyorum şöyle orta karar 250 300 TL arası olsa fena olmaz.
Fakat gövdesi, klavyesi hangisi ağaçtan olsa daha iyi olur. Ya da şu marka daha iyidir vs yol gösterebilecek arkadaşlara bir mesaj uzaktayım. Aydınlatırlarsa beni sevinirim.
10 bin yıllık dost.
türkistan da biraz daha kaba ve sesi daha ilkelken tıpkı biz gibi, gezip, göç edip kültürüne yeni öğeler katmış, incelmiş, çok seslenmiştir.
tınıları asla kulağı rahatsız etmez. yumuşaktır sıcaktır.
gene tıpkı biz gibi.
Önceleri babam bana öğretmeye çalışmıştı. Başaramamıştı. Öğrenememiştim. Daha sonra bir hocaya götürdü. Hoca bana mandolinden başla demişti. Mandolini öğrendim. Onu öğrendikten sonra babam bir daha denedi. O kadar kolay oldu ki. Çalmaya başlayalı yeni bir dünya aralandı sanki. Özay Gönlüm, Neşet Ertaş ve daha niceleri ki. Ne kadar kıymetli olduklarını çalmaya başlayınca daha iyi anladım.