tartışmanın amacı doğruyu bulmaksa konuşma anlamlıdır. eğer karşı taraf kendi düşüncesinden başka düşünceye değer vermiyorsa, kendi çalıp kendi oynuyorsa, onunla konuşmanın bir anlamı yoktur.
susarak, daha zeki ve haklı göründüğünü sanan bazı et parçalarının gereksiz yere uğraştığı durumdur.
ayrıca hiçkimse susmanın asalet olduğu düşüncesiyle kendini kandırmasın. susarak karşı tarafa ilettiğin mesaj, '' hiç uğraşamam, boşa nefes tüketemem '' olur ki bu karşıdakini intihar derecesinde sinirlendirir ve kavga iki kat büyür.
son olarak, hiçkimse de suskunluğun altında yatan haklı-gerçeği görebilecek kapasitede değildir. o zaman neymiş ? susmayı, karşı tarafı sinirden kudurtmak için yapıyormuşuz.
Karşımdaki insan sûkunetinin sebebini anlayacak olgunlukta ise eğer sûkut'u altın dır. Ancak yaptıkların ve söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır. Yani karşındaki mahluk bunu anlamayacak kapasitede ise ve sen susarsan, sen kaybedersin.
susmak cevap değil, acizliktir. haksız olanlar susar genelde. bu devirde öyle bilgili, filozof, susmanın erdem olduğunu düşünen ve bunu uygulayan insanların olduğunuzu zannetmiyorum. çok samimiyetsiz. susmak ezikliktir.