Hayatı iliklerimize kadar yaşıyor muyuz gerçekten? Gökyüzüne ne kadar bakıyoruz mesela? Bir ağacın dallarının sesine kulak vermeyeli ne kadar oldu? En son ne zaman hiç tanımadığın bir yaşlının yanına oturup sohbet ettin? Sevdiklerine doya doya sarılmayalı kaç zaman geçti? Bir kitap üzerine hiç yoktan muhabbetlere ne oldu mesela? Yeni çıkan dergilerin içindeki yazılardan bahsetmeyeli ne kadar oldu? En son ne zaman bir akarsu sesi duydun? En son ne zaman fırından yeni çıkmış sıcak bir ekmeğin köşesini yedin eve gelene kadar? En son ne zaman bir çocuğun başını okşadın içinden gelerek. En son ne zaman yeni çıkan bir film, bir tiyatro oyunu hakkında heyecanlı bir muhabbet ettin?
Bütün bunları programlar ve gereklilikler olmadan öylece kendiliğinden yaşamayalı ne kadar çok zaman oldu değil mi. Hızlı ve programlı hayatlar mıydı bizi bu hale getiren? Oysa hayatı içine çeke çeke yaşamalıydı ve modern zaman mağdurlarıydık hepimiz. Edebiyat yapamayacak kadar kötü bir dil bilgisine sahibim ama modern zamanın mağduru olmamak elimizde. Tek bildiğim bu. Sadece bunu farkettiğin anda, bazen ihtiyacın olan tek şey küçük bir şey yaparak yeniden başlamalısın hayata..
herhangi bir dönemde, herhangi bir halet-i ruhiye içerisindeki kişilerin, ihtiyaç duyduğu şeyleri tasvir ederken kullandıkları giriş cümlesidir.
mesela sokaklarda yaşayan bir şarapçının ya da terk edilmiş gözü yaşlı bir sevgilinin, herşeye rağmen yarınlardan umut eden bir gencin, imkansızlıkların eşiğinde yokluğu paylaşmanın erdemine ulaşmış sadık bir eşin anlık ihtiyaç duyduğu şeylerdir bunlar.
mesela huzurdur, mesela imkandır, mesela yokluktur, mesela herhangi bir tanıma konu olmayan, şeffaf olan birçok şeydir.
mesela benim bakıpta gördüğüm;
bazen ihtiyacın olan tek şey, 20 saniyelik bir deli cesaretidir. sonra ızdırabın diner ya da dindiğini sanırsın...
tüm başlangıçlar ve tüm bitişler için tek ihtiyaç duyduğumuz şey zaman.
doğmak için, büyümek için, anlamak için, sevmek için, ölmek için, öldürmek için (iç ve dış parazitler) bilimum insan olmak için dahî zamana ihtiyacımız var.
her şey birgün bitmeye kat'i suretle mahkûmdur. sen ister söv ister döv kendini, ama merak etme kimse ilişemez cebinde sakladığın zamana.
sevgi ve ilgi. bunun ucu o kadar açık ki, insanın kedisinden sevgi görmesi dahi mutluluktan delirtiyor bazen, bazen ağlatıyor. insanın ağlamaya da ihtiyacı var belki de.