Yarım saat önce hayatımda ilk defa yaşadığım olay. Daha önce de gözüm kararmıştı ama bilincim gitmemişti. Bu sefer hepten koptu her şey neyse yavaş yavaş gözlerim açılınca rahatladım çok şükür.
yaklaşık üç saat önce kendisinden son anda kurtulduğum şey. servisle yolculuk yapıyordum. şoförün arkasında ayakta duruyordum. tam bir saat ayakta seyahat etmiştim. ilk olarak hafif uyku hâli geldi. sonrasında 5 dakika kendimle mücadele ettim. nasıl mı? dizlerimde, bacaklarımda güç kuvvet kalmamıştı ve bir saat boyunca enseme ve sırtıma üfleyen buz gibi soğuk havaya rağmen istisnasız her yerim terliyordu. kollarım zayıflamıştı, hafif hafif mide bulantısı duyuyordum. lan kusacakmıyım acaba! diye düşünürken bu ellerim kollarım bacaklarım boynum resmen bağımsızlığını ilan etmek üzereydi. yanımda duran kırmızı polo yaka tişört giymiş abinin koluna hiç çekinmeden tutundum abi yardım et! bayılıyorum galiba... dedim ve bunu söylerken gözlerim çok zayıflamıştı. göz kapaklarım da kapanıyordu. tam orada gücüm kalmamıştı ve bu abim beni koltuğa oturtmuştu. başımı, şoförün koltuğunun arkasına yasladım. dik duramıyordum. kolonya getirdiler ve bileklerime sıktılar. ben ki yaşıma güvenip sağa sola artistlik yapan velet, kollarımı zor oynatır hâle gelmiştim. zar zor avucumun içine kolonyayı sürdüm ve diziden filmden hatırladığım kadarıyla boynuma da sürdüm. boynuma sürmem pek işe yaramadı fakat gariptir bileklerime sürdüklerinde biraz olsun bilincim yerine gelmişti. belki de bayılmam önündeki oturtmalarını saymazsak en büyük engeldi. tam 10 dakika sürdü kendime gelmem. yavaş yavaş gücüm yerine geliyordu. o an olm ben komando olacaktım hay #$@ ya diye düşündüm. ölüm geldi aklıma, ne kadar garip olduğunun farkındayım fakat tam anlamıyla bilincimi kaybetmemiştim. ölüyormuyum lan acaba? diye baygın baygın düşünüyordum. nefes alıp verme ritmime hiç dikkat etmemiştim. şimdi hatırlayınca doğru düzgün nefes almadığımı ve insanlar benim korona olduğumu sanıp yanlış anlamasınlar diye kalp ritmimi düzeltmek için öksürmediğimi hatırlıyorum. yanlış olan ne varsa yapmışım ve vücudum kendi kendini toparlamış resmen.
bana sorarsanız kan basıncının zayıflaması sonucunda bu olayları yaşadığımı söylerim. çünkü, olayı yaşadıktan sonraki 10 dakika toparlanma sürecindeyken elimi kalbime götürdüm. ne olur ne olmaz diye kontrol etmek istedim ve küfür etmek istemiyorum fakat resmen attığını elimle hissedemiyordum. zaman zaman yorulduktan sonra ve hiçbir nedeni olmadığı zaman elimi götürüp o muazzam hissi tadardım. elimi boğazıma götürdüm, baş parmağımı, bileğimi tutarak nabzımı kontrol etmek istedim, kalbimin olduğu sol yanımda tam 4 kere pozisyon aradım yine hissedemedim.
işte arkadaşlar, o an yaşadığım dehşet bir korku verdi ki, bayılmayı bırakın... ölüyorum sandım resmen. bu hisleri ilk defa yaşamadım fakat istisnasız en şiddetlisi buydu. kahvaltı yapmamanın, adam akıllı su içmemenin de bana göre kesinlikle bu işte parmağı vardır. ağzım, burnum heryerim terlemesine rağmen, zor nefes almama rağmen maskeyi çıkartmamaksa başlı başına bir aptallıktır diye düşünüyorum.
az önce bir kadının başına gelmiş durum. şu an herkes onla ilgileniyor. bence kadın kezban ve ilgisizlikten bayıldı. son dakika gelişmesi. benim sikimde bile olmadı. amk kezbanını bayıldı diye ayaklarını yukarı diksen bacak omuza mı yapıyorsun derler. öyle de duyarsız bir insanım. dokunmadım bile. niye? çünkü namahrem. evet.
Hayatta bir defa başıma gelen olaydır. Yüksek bir yerden sırt üstü düşüp kafamı vurmuştum. Kafamın tam arka orta bölgesini taş zemine çarpmıştım yani. Uyandığımda arabadadık ve hastaneye gidiyorduk.
15 dk önceönce hayatımda ilk defa başıma gelen olay.
Ne felaket Bişeymiş bu böyle.tuvalette aynadan kendime bakıyordum birden hafif bi uyuşma hissettim ve daha da kuvvetlendi sonra basım dönmeye basladi iki kulağım da çınlamaya hiçbirşey duymamaya başladım nabzim düşmeye başladı nefes nefese kaldim gözlerim karardı başım o kadar dönüyordu ki adım atıp tuvaletten çıkayım dedim geri yalpaladim ruhum bedenimden ayriliyo ölüyom sandım sonra bi uyandigimda tuvalette iki seksen yerdeydim sonra uyandigimda hala duyamiyodum anne kalk duymuyorum diye herkesi uyandirdim geri kalanini nasıl dustugumu hatırlamıyorum nasıl dustuysem kafamı arkadan vurmusum çok acıyor.
Bir kere başıma gelen.
Onun da keyfini çıkaramadım zaten. Düşerken kafamı çarpıp kendime geldim direk. Tüm gün başım ağrımıştı. Çarptığımdan mıdır bayıldığımdan mıdır bilinmez.
Çok merak ettiğim durum, hiç yaşamadım. keşke bayılsam demiyorum tabii, merak ediyorum sadece. Bugün bi gidecek gibi oldum galiba, tansiyonum düşmüş, o his çok kötü.
Çocukken birinin sünnet düğününde bayılmıştım. Çocuk sünnet olurken biz pencerenin parmaklıklarından tutunup izliyoduk. beni kan tuttu heralde düşüp bayılmışım. Uyandığımda 8-10 amca etrafıma toplanmış uyandırmaya çalışıyolardı.
Bilincin herhangi bir sebeple birden kapılması halinde meydana gelen talihsiz olaydır. Bayılan kişiye profosyonel ilkyardım tedbirleri uygulanmalıdır. Kişi kendisine geldiğinde bilincini açık tutacak sorular sorulmalıdır.
Kesilen parmağıma pansuman yapan arkadaşla sakalasirken kendimi bir anda Alice harikalar diyarında buldum. Böyle bir renk akını, anlatamayacagim saçma sapan bir durum.
Sonra ağzımda bol miktarda kolonya tadiyla kendime geldim.
Uzun zaman sonra bu sabah tekrar Yaşadığım Hadise..insanlar sesleniyor ve sen "neden tepki veremiyorum , bana ne oldu" diye düşünmekten başka birşey yapamıyorsun.kendine geldiğinde ilk ağzından çıkan kelime "iyiyim" oluyor ,dünya Dönüyor ama yerinden Kalkıp yardım etmen gereken biri var, sen bayıldığın için korkup şoka giren ve aniden yere yuvarlanan ablan..bayılmaktan daha kötü birşey varsa oda kendine gelmeden başka birine yardım eli uzatmak...Baba'nın Gözyaşlarını ve çaresizliğini görmek ve arada yaşananları asla hatırlamamak..tek güzel yanı herkes kendine gelince anlamsızca yaşananlara Gülmek..hayat gülümseyince güzel..
hep merak ederdim nasıl bir şey diye.
bugün başıma gelen olaydır. beni yalnız yakalamıştır. insafsız bari kafamı tutacak biri olsaydı.
çok kalabalık ve sıkış tepiş yerlerde başlangıcı olduğunu düşündüğüm şeyi hep yaşamışımdır fakat hiç gözde kararma, iletişim kopukluğu vs. olmamıştı.
otobüslerde veya metroda hep önce kulaklarımda bir sıcaklık hissederdim. sonra birden etraftaki sesler uğultuya dönüşürdü, direği kavrayan elimin gevşediğini hatırlardım fakat daha fazlası olmazdı.
bugün ise okuldan eve geldim. leş haldeki salonu topluyorum. ama görseniz etrafı bok götürüyor.
kendime küfredip duruyorum çünkü salonu o hale getirebilecek benden başka insan yok evde.
aldım elime tepsiyi, sehpadaki bardakları topladım. sonra mutfağa gittim. mutfağın kapısından geçtiğim anda yine kulaklarımda o sıcaklığı hissettim, kulaklarımda ise iğğğrenç uğultu.
geçer diye fazla üstelemedim.
sonra midemin resmen yukarı kaydığını hissettim. bir anda sıcak bastı ama üşüdüm. ellerim karıncalandı ve elimdeki bardaklar her tarafa saçılmış şekilde duvara yaslanmışım. başımda hafif bir şişlik.
zaten gözlerimi bir açtım fayansın kararmış aralarını görüyorum. gözün kör olsun silit beng. boşuna para vermişiz.
saatlerdir alnımın yanında yemek kaşığından hallice şişliğim ve onun üzerindeki çiğnenmiş ekmek ile birlikte oturuyoruz. başka önerisi olan varsa lütfen bir yardım.
ve mümkünse fayans aralarındaki kirleri sökecek bir öneri.