Freud iki temel içgüdüyü tespit ederken sanırım insanın hayvani tarafından yararlanmıştır.
Günümüzde pek bir revaçta olan sonuçsuz ve duygusuz yaşanan cinsellik bunun en büyük kanıtı.
Kadın erkek ilişkilerinin tek düzeleşmesi insanların seks algısı üzerinde büyük bir rotbalans ayarıyla sağlandı. Bunda en büyük pay şüphesiz pornografi sektörüne ait. insanlara önce, seks fiziki bir birleşmeden ibarettir algısı yerleştirildi. Seksi hayvani olmaktan çıkartan ve ruhi birleşmeyi sağlayan duygu faktörü bir kenara atıldı, üstü kapandı ve nihayet unutuldu da ...
böyle olunca cinsel mutsuzluk genel bir problem haline geldi. Çiftlerin mutsuzlukları arttı, haliyle birbirlerine olan saygıları da azaldı.Çünkü saygıyı yirmi santimde arar olmuşlardı. Burada devreye oskarlık performansıyla cinsel mutluluk ürünleri girdi. Değeri milyon dolarlarla ölçülen, pazarda büyük bir payı olan bir sektör. insanlar zaten organlarına çoktan küstürülmüştü. Kimi penis boyundan rahatsızdı, kime de memeleri inek memesi kadar olmadığı için mutsuzdu. Yani para kazanmak için artık ek bir çabaya gerek yoktu...
Moda dergileri hiç tanımadığınız bir erkeği baştan çıkartmanın 10 yolunu öğretti size.. meşhur comdom firması gecelik ilişkiniz için her zaman yanınızdaydı. Reklamlarıyla bu desteğini hissettirdi. Klipler, diziler, filmler çarpık kadın erkek ilişkilerini tüm çekiciliğiyle önünüze serdi. Tek bir insana bağlanmak aptallık gibi lanse edildi. Uçkurunuzu kime açtığınızı umursamamanız , gece yattığınız kadını sabah hatırlamamanız en büyük özgürlük olarak takdim edildi.
Sonuç mükemmeldi: bireysel problemleriyle uğraşan mutsuz insanlar, mutsuz toplum ve milyon dolarlarla dolan banka hesapları... güle güle insani duygular merhaba maymunlar şehri.
kadın erkek ilişkisinin tamamen cinsel temele dayandırılması. bir yerden sonra kadın ve erkek ancak seks ile kadın ve erkek olabileceklerini zannetmeye başladılar. üstelik seksten anladıkları seks bile değildi...
kızların "küçük dağları ben yarattım büyükleri de babamdan kaldı" tavırlarıdır. tabi buda biz erkeklerin yüzündendir. amk. her gün beş farklı kıza yazarsan götüde kalkar her yeri de kalkar. hal böyle olunca ilişkiler laçka, insanlar egoist, beraberlik bir hava atma ortamına dönüşüyor. ayrıca erkekler sadece uçkurlarını düşünmekten, kızlar paradan, mevkiden üç kuruşluk zevklerin peşinde koşmaktan vazgeçmedikçe bi boka benzemez.
yüzyıllar boyunca seks insan hayatını domine etmiş bir eylemken, bunu sadece günümüzde yozlaşmış ve ya içi boşaltılmış bir eylem olarak görmemek gerekir. seks ilk zamanlarda çoğalmak için yapılan bir eylemmiş. gene bu çağlarda ve sonra ki çağlarda, kimi zaman tabu kimi zaman sınırsızca yaşanmış, dibine vurulmuştur seksin. bu bakımdan kadın erkek ilişkilerinin bayağılaşması = saygının 20 santim ve üstünde aranması, ve ya cinsel mutluluk veren ürünlerin insana hayatına girmesi bu yüzyılın değil, her asrın sorunu olmuştur.
meslala ortaçağ'da cinsellik;
1 - Kilise hangi pozisyonda seks yapacağınıza bile karar veriyordu. Misyoner pozisyonu dışındaki tüm pozisyonlar günah sayılıyordu. Bunun nedeni ise doğadaki kadın-erkek rolünü değiştirmemekti. Zevk almak için seçilen tüm pozisyonlar günah kaynağıydı. Özellikle kadının üstte olduğu pozisyonlarda hapis cezası 3 yılı buluyordu!..
2- Kilisenin eşcinselliğe bakış açısı çok netti: Günah!.. Kilise 12. ve 13. yüzyıllarda seks suçlularını idam etmeye başlamıştı. Karanlık odalara kapatılan insanlar açlığa ve susuzluğa terk ediliyorlardı. Buna rağmen ingiltere kralı 1.Richardın eşcinsel olduğu hakkında söylentiler vardı. Orta Çağın en moda aksesuarlarından biri erkeklerin iç çamaşırlarının içine giydiği cinsel organı olduğundan büyük göstermeye yarayan torba benzeri bir aksesuardı. Talaş ve kumaş benzeri maddelerle doldurulan bu torba ip ya da düğmeyle iç çamaşırına takılıyordu.
3- Ortaçağda kadınların dildo kullandıklarına bazı referanslar elimizde mevcut. Bir kilisede bulunan ve hangi günahın ne kadar cezası olduğunu anlatan kitapta, dildo kullanan kadınların beş yıl boyunca bu gühah için pişmanlık duyup kefaretini ödemesi gerektiği yazıyordu.
kaynak: e.kolay.net
gene cinsellik m.ö çağlardan beri konuşulduğunu hesaba katacak olursak sonuç kaçınılmaz oluyor. amaç ne olursa olsun bu bazen arzuyu kamçılamak olur, bazen hayal gücünü harekete geçirmek olur, bazen de alışkanlıklardan kaynaklanan momotonluğu yıkmak, ve ya çiftler arası uyumsuzluğu gidermek olsun sonuç değişmez. bu konuları konuşmak ve ya bu gibi ürünlere yönelmek kaçınılmazdır her zaman... mesala eğlence ve oyunun "tatmin"den üstün olduğu görüşünü benimseyen kamasutra adlı kitap 5-6 yy. yazılmıştır. afrodizyak etkisi yaratan ürünler vardır gene o çağlardan kullanılan(Azgın Teke Otu)ki günümüzde hala kullanılıyor. cinsel yaşam insanoğlunun en önemli sorunlarından biridir. cinsel yaşamın gelişimi çağlara bağlı olarak değişkenlik gösteriyor ve gösterecektir. şimdi gelişen teknoloji ile birlikte bir tık uzaklıktadır hepsi bu. ha şimdi yapılan seks!.. ne aşk için, ne duygular için, ne de üremek için sadece ihtiyaçtan ve zevk için yapılıyor. sekse yüklenen anlamlar görmezden gelinirken, boşnmalar olanca hızıyla çoğalıyor ama seks isteği hiçbir zaman azalmıyor.
tamam aşk kesinlikle çok güzel bir duygu. onu yaşamak, hissetmek herkesi mutlu eder. ama insanlık tarihinde yaşam ve uyum denilen bir olgu var. günümüz dünyasında kadın kendini metalaştırmıştır. dişi olduğunun farkına varır varmaz, erkekleri amaçları doğrultusunda kullanabileceğini, istediği şekilde yön verebileceğinin farkına varmıştır.. Bu elindeki büyük ve güçlü silahı her ne kadar içi boş da olsa çok büyük bir "ego" yarattığı bilenen bir gerçektir. bugünün dünyası için aşk böyle bir kavramken, aşk için savaşmak, aşk ve duygulardan bahsetmek boşuna bir çaba olacaktır. çünkü aşk için savaşmak , yenileceğin bir savaşta ömrünü tüketmekten başka birşey değildir...
Zamandır efendim bunun en temel sebebi. Zamanla ilişkide yaşanan değişmelerle bu bayağılaşma ortaya çıkar. insanoğlu çiğ süt emmiş malum. istekleri, algısı zarti zurtu değişiyor devamlı. Karşılıklı olarak bu değişim yakalanmadığı vakit olay bitiyor. Gunümüzde teknoloji neyin bu sürecin hızlanmasına yardımcı oluyor. Bu yüzden insanlar tahammülsüz bir şekle büründü. Tahammül düştüğü için artık eskisi kadar sağlıklı ilişkiler (arkadaşlık, sevgililik) göremiyoruz pek.
bayağılaşan işler, bayağılaşan diziler, bayağılaşan kadın erkek ilişkileri. çok uzağa gitmeye gerek yok. sanki insanlar çok girift ve çok zekiler ama olay kadın erkek ilişkilerine gelince bayağılaşıyormuş gibi göstemenin de anlamı yok. evet kolaylaşan seks bir ölçü ama esas olay insanların bayağılaşması.
herşeyin satın almakla, tüketmekle değerli kılındığı günümüzde, aynı şekilde bu bahsedilen ilişkide de iki taraf ilişkiyi bunun üzerine inşa eder. iki tarafın da b-c seçenekleri çoktur, herşey kolayca elde edilebilir, vazgeçilebilir, zorluk üzerinden bir ilişki inşa edilmez, kolay olmanın ve her an bırakıp gidebilme şımarıklığıyla şekillendirilir. herkes filmlerdeki baş rolleri hayranlıkla izler ama film bittiğinde herkes kendi alıştığı kolay gerçeğe döner.
her şeyin kendini tekrar etmeye başlaması ve içinden çıkılmaz bir hal alması bunun en temel nedenidir!
zamanla yapmacıklık kazanır her şey!
çünkü tanırsın karşındakini, zaaflarını öğrenirsin en basitinden. bunlar karşılıklı tabii! sömürü başladığı an ilişki ilişki olmaktan çıkar soğuk savaşa döner! tabii bunun nedenlerinden biri de bir tarafın bazı şeylere sınır koymasıdır!!!
(bkz: fuck body) sahi var değil mi böyle bir şey? hani insanlara sus aman pipi bile deme aaa ne ayıp demiyoruz ama bu kadar da aymazlık olmaz arkadaşım. kadın erkek mahremiyeti dışarı ekmek almaya gidiyorum diye çıkmış sonra altı ay gelmemiş. o kadar kayıp o kadar yitik.
Peki bizi bu duygulara, pardon bu duygusuzlaşmaya götüren faktörler neler oldu? Biraz da onu sorgulamak lazım. Ne oldukta bu kadar hayvani duyguya kavuştuk? insanlığımızdan çıktık. Cinsellik bizim için niye bu kadar tüketici hale geldi. Nerde kaldı aşık olmamalar, beklemeler, sabretmeler? Hayat için bu kadar önemli olan insanoğlu, uçkuru için mi bu kadar yozlaşmayı göze aldı?
Sordukça daha o kadar çok soru çıkıyor ki. Sanırım tüketim her alanda başladı. Madde tüketiminin ardından, ruh tüketimi de başladı. Sanırım tüketimin en zorbası bu oldu. Ruhlarımızı tükettikçe insanlığımız da bitecek. Korku flimi gibi ama bu son onu gösteriyor. Yakında çok yakında satılık ruh arar olacağız. Duyguları yeniden hissetmek için.