bugün

aradaki saygı kalkarsa yumak ister istemez çözülür. birey kendine değer verilsin ister.doğrusu da zaten bu.
Insanların gösteriş içgüdüsünün güzel bir ilişkide olması gereken sevgi, sadakat, şefkat vs. hislere baskın gelmesi sebeplerden biridir.
Terbiye sahibi olmayan nesiller.
Samimiyetsizlik, yapmacılık.

Toplumun istekleri içinde benliğini kaybeden bireyler. Kendi isteklerini sorgulamadan toplumun dayattığı tipte ilişki aramak , çevreyi tatmin etmek veya çevreyi kıskandırmak için yaşanan ilişkiler . Ki bu ilişkiler genelde instagram, Facebook gibi sosyal ağlarda defalarca teşhir edilerek ego tatmini yapılmaya çalışılır .

Bir insana gerçekten değer vermeden ilişkiye başlamak , mutsuz insanların yalnız kalamaması. Kendini iyi hissetmek için illa bi 'sevgili'ye ihtiyaç duymaları.

Sonuçta herkesin birilerinin eski sevgilisi olması. Bir dolu insanla bayağı ilişkiler yaşayan kişinin karşıdaki insanın gözündeki değeri ne kadar fazla olabilir ki.
son zamanlarda peyda olan pazardan elma armut seçer gibi eş seçme eylemi. adına mantık evliliği deniliyor.
Sözlükten de çok net takip edebildiğimiz sebepledir. Saygı sevgi seviye yerlerde sabah beri.
her iki tarafin da birbirine hemcinslerine nazaran daha önyargili yaklasmasi ile 'kadinlar' ve 'erkekler' denilerek baslanan tum genellemeler basta iletisim kaybi olmakla beraber butun kadin erkek iliskilerini örseledi. Herkes genellemeyecek kadar özeldir. Bunu hicbirimiz kabullenmiyoruz tabi o ayri bi konu.
kişinin kendisine olan öz saygısının olmayışıdır.
Ataerkil bir zihin
( özellikle o onu giymeseymiş, o o saatte çıkmasaymış tarzı şerefsizce cümleler)
karşılıklı maddi manevi tatminsizlik
karşılıklı güvensizlik
laçkalaşma
samimiyet ile ahlaksızlığı karıştırma vb...
Çok sebebi var: mühim olanlarını sayayım;

1- yalnızlıktan korkmak

Yalnızlığa gelemeyen, sırf yalnız kalmamak için ilişki Kuranlar var. Gezeyim tozayım, yatayım kalkayım falan. Baya sosyal hayat gibi bakıyorlar ve bu yüzden son derece yüzeysel ilişkiler kuruluyor. Derinden hissedilen hiçbir duygu yok. Muhabbeti sarmayınca takılmadığınız arkadaşınız gibi, kafası sarmayınca içmediğiniz sigara (bir arkadaşım ekolü) gibi.

2- beklentiler

Kendimize çok kolay şekilde değer biçip, bu değer doğrultusunda insanlar arıyoruz. Bunun tezahürü de maddiyat ve şekilcilik üzerine oluyor. Mesela bir kadın benim maddi gücüm ile beni çekici bulabiliyor. Burada refleks olarak ben de 'madem çekici gelen para, niye senden güzeliyle birlikte olmayayım ki' diyorum, bu yüzeysel şey bile anında dağılıyor. Aynı şey erkekler için de geçerli. Kendine değer adledip, bunu karşıdaki kadının güzelliği ile paralel oranda beklentiye çevirenler çok. Bu durumda kişilerin okuduğu okulların, aldıkları eğitimlerin, senelerini verdikleri entelektüel birikimlerin hiçbir önemi kalmıyor. Mesela 2 saat liberal çoğulcu paradigma okuyup, popüler kültür üzerine makale yazıyorsun ve o esnada kadın telefonuna 'kendimi alışverişe Nasıl kaptırdıysam 700 TL harcamışım' diye mesaj atıyor. Ona 'modanın küresel etkisi ve neo-liberalizm içindeki karşılığını' anlatsan 'sen ne diyorsun ya pff' deyip ayrılır mesela. Mecburen 'güzelliğine güzellik mi katacaksın, bütün mağazaları Mı kapattın şaşkın * ' falan deyip goygoy yapıyorsun. Gel gelelim içindeki mantıklı, bilgili ve görgülü taraf bir süre sonra 'sikerler böyle goygoyu aga' diyor ve o kadından uzaklaşıp hadi eyvallah diyorsun. Sonra birileri de buraya gelip 'kadın erkek ilişkileri bayağılaştı azizim' diye başlıklar açıyor.

Önce kendimize bakalım. Herkes önce kendisinin bilincine ve ne istediğine varsın. Gerisi salt yüzeysellik, mutsuzluk.
yalnız kalmamak için insan edinmek. Evet edinmek, öylesine sırf biri hayatımızda olsun diye birilerini hayatlarımıza dahil ettiğimiz için bu durumda ilişkiler. hakikaten hayatlarınızdaki insanların neden hayatınızda olduğuyla ilgili gerçek bir sorgulama yapıyor musunuz? Bundan sonra ben de bu soruyu kendime sorduğumda aldığım cevap aşk olmadıkçe kimseyi hayatıma almayacağım.
çünkü aşk herşeye yetmiyor.
Kadının kadın erkeğin erkek olarak değerlendirilemeyişindendir.

Kadının ve erkeğin fıtratı farklıdır. Her zaman farklı pencereden bakarlar hayata. Ya empati kurup onun penceresinden de hayata bakmayı deneyeceksin ya da kendi değer yargılarınla onu yargılamayacaksın.
Bir kadın bir erkeği bir erkekte bir kadını yüzde yüz asla anlayamayacaktır. Sadece anlamayı deneyin %20lik bir kısma ulaşırsanız o ilişki laçkalaşmadan gidebilecektir.
Çünkü erkekler de kadınlar da bayağı.

Umutlar, mücadeleler, fikirler... hepsi bayağı,tek düze ve meselelerin derinine nüfuz etmekten uzak.

Hanzolar yetmezmiş gibi görüyoruz işte bazı kadınların hak arayışlarını çeşitli günler vesilesi ile. Ne farkın kalıyor ki senin hanzodan?
Diziler ve pornolar.
kadınlara/erkeklere, kısacası karşı cinse ulaşmanın daha kolay olması.

kolay elde edilen değersizleşiyor.

değersizleşen de haliyle uğurunda mücadele etmeye, fedakarlık yapmaya değer görülmüyor.

kısır bir döngü işte.

maalesef ana sebebi sanal alemdir.

ince eleyip sık dokumak, sırf olsun diye oldurmaya çalışmamak gerekiyor.
Tutku yoksunluğu.
Ruhların orospuluğu.

Bundan güzel neflikş dizisi olur.
2 taraftan birinin vurdumduymaz, dengesiz davranması.

Evet.
Empati yoksunluğu yani anlayışsızlık. Anlayışın olmadığı yerde gerçek sevgi de yoktur.
internet.