--spoiler--
- herıyıt kızım açtırdın mı kutuyu??
- sanırım hayır baba..
- mezara mı götürcen kızım.. bozdursana kumbarayı.. auch auch auch (gülme efekti..)
(içses:) yabancıyım diye 14 yaşına girmiş ve hala bakire olan kızımla dalga geçmek zorundayım.. çünkü biz yabancılarda bu böyledir, bilirsiniz.. yapacak bişii yok yabancıyız.. elden ne gelir..
anne- ohoo.. ben senin yaşındayken yediğim küsküleri yan yana koysan burdan aydaho'ya kadar yol olurdu..
(içses:) fakat annenin çok coşması?? aydaho ne lan!! burdan kuş uçusu 20 yard yol orası..
--spoiler--*
--spoiler--
-bayan cingilbort gibi bi eşe sahip oldugunuz için çok sanslisiniz bayim !
-dogrusu sizi kiskanmamak elde degil...
-esiniz gercekten cok alimli
-her zamanki gibi seksi !
-yurek hoplatici !
-esinizin dekoltesine bayildim !
-amu var..!
-gotu de guzelmiş..
bay cingilbort- mina koyyim koskoca partide bi bei mi bellediniz ibneler! neyse yabanciyiz kizmayalim... sakin ol cingilbort sakin ol... bir misispi iki misispi üç misispi..
--spoiler--
onunla, "yabancı"dan ziyade türkiye insanındaki yabancı figürünün güzel bir karikatürünü sunar genelde umut sarıkaya. tabi bazen aynen geçen haftaki "amerikan yaşam tarzı"nın değişmez bir parçası olan çim biçme makinasıyla ilgili olan kutusundaki gibi gerçekten "yabancı" steryotipler de irdelenir bay cingilbort kutucuğunda.
--spoiler--
Bay cingılbört'ün iç sesi: yabancı olduğumuz için ne nişan var, ne kına var. Bi sürü tantanayla uğraşmıyoruz. bi bekarlığa veda partimiz var o kadar... bu da yabancılığın güzel tarafı. biz kız tarafı olarak kendi aramızda kutluyoruz. bel içinde kaldı yemek masası o ayrı...
Bayan cingılbört: Ay dayanamıyorum, tartıcam şu küsküyü! 40 paund gelmezse bana da deborah demesinler.
Bay cingılbört'ün iç sesi: Fakat annenin gelinden çok coşup banyodan baskülü kapıp gelmesi? amaan neyse bugün kızımın en mutlu günü, düşünmiycem böyle şeyleri... Hop hop! Auch Auch! Hey yabancılık, can yabancılık!
--spoiler--
"""""
Bay cingılbört deborah'la tanıştığı ilk günü düşünmektedir:
Bay cingılbört: Hey deborah! Rolling Stones konserine iki biletim var. Benle gelir misin?
Deborah: Teklifin için teşekkür edeirm cingılbört ama ben hipilere katılmaya karar verdim. güzel bi dünya için gogo içip dibimi dövdürücem...
Bay cingılbört'ün iç sesi: yabancı olduğumuz için konser biletlerini çifter çifter alıyoruz. şimdiye kadar fazladan aldığım bilete yatırdığım parayı fazie koysaydım şimdi dakota'nın yarısı benimdi kuran çarpsın... gerçi dayım stadda polis. istesem bedavadan içeri alır beni ama istemem. boru değil yabancıyız!...
Deborah ile bay cingılbört konsere gelip gelmemek hakkında konuşurken arkada iki adam arasında geçen diyaloğu da yazmadan duramayacağım:
- benim yabancı karışık kasedi sende mi abi?
+ bende...
"""""
bay cingılbört: hayatım tanıştığımız ilk dünü hatırlıyor musun?
deborah: ben bi etin suyunu sıkıp geliyorum balım, sonra konuşuruz bunları.
bay cingılbört'ün iç sesi: fakat deborah'ın yaşlandıkça bir cemil bir ekrem gibi olması?
umut sarıkaya nın uykusuz adlı haftalık karikatür dergisinde çizdigi birkaç haftadır devam eden serisinin adıdır. bay cingilbort yabancıdır ve yabancılar söyle yapar böyle yapar tarzı klişeleri canlandırır. 6. serisi çizilmektedir. gerçekten yaran bi seridir. yenilerini ilgiyle bekliyoruz..
umut sarıkaya'nın türk halkının kafasında, genellikle yabancı dizi ve filmlerden edinilmiş " batılı yabancı" algısını hicvettiği karakter. bu algı klişelerini birer birer döktürüyor her sayıda. zekice.
bu klişelerden en muzdarip olan kişi de bizzat bay cingılbört. ama kurtuluşu yok! o bir yabacı! bizim yabancımız.
