türkiye' de ilgi ne kadar futbola yönelik olsa da son zamanlarda basketbol muhabbetleride duyar oluyorum. gittigim kahvelerde vs ortamlarda her seferinde futbol maçları açık olsa dahi arada sırada basketbol maclarinada denk gelmekteyim. insan ıstiyor toplumun sadece bir spora değilde, çeşitli sporlara da eğilimi olsun, futbol konuşulduğu gibi basketbol da, teniste konuşulsun. Şahsen basketbolu seviyorum ve profesyonel olarak uğraşıyorum. futbol kadar olmasa da sokaklarda, park köşelerinde basketbol oynayan gençler görmek beni mutlu ediyor.
Hayatımızın park köşelerinde ve lisanslı oynayarak geçtiği spor.
Şimdi hakem olarak hal devam ediyor olabilmek mutluluk verici ama o topu elde hissederek oyunun bir parçası olma hissi hiçbir şeyde yok.
Basketbolun tadını alan ne futbolu ne başka bir sporu arar.
Gucsuz takimin kazanmaya inanmasiyla galip gelebileceği ender sporlardan biridir. Boston golden state mucadelesi hala hafizamdadir yenilmezlik serisini boston in bitirmesi kimsenin aklina gelmezdi bunu yapabilecek tek takim san antonio idi.
Bir daha hayatta oynamam oyunu, geçen 2 metrelik öküz gibi biri geldi parmağımı ezdi beni geçemeyince. Baş parmak tırnağım temelinden koptu, yeni tırnak çıkması da can yakan bir durum.
futbolda en basitinden bir defans oyuncusunun ayağına gelen her topa abanması basketbolda mümkün değildir.basketbolda sadece topu sektirebilmek için ortalama 1 ay çalışmanız gerekir.
bu yüzden herkes basketbol oynayamaz.oynar ama oynadığı sporun adı basketboldan çıkar.
dar bir alanda oynanan ve mücadelenin yüksek olduğu bir takım sporu.
modern basketbolun temellerinden biri sayıya gidecek oyuncunun mümkün olduğunca rahat denemesi yapmasıdır. hal böyle olunca da dar alanı en iyi anlamda kullanmak için oyun denilen taktiksel stratejiler kullanılma zorunluluğu doğar. bu oyunlara karşı takım savunması önlemler aldıkça maç içinde bile değişmesi, evrilmesi gerekebilir.
yani lafın özü bir akıl, taktik oyunudur basketbol.
