kötülükten, çirkeflikten, kurtulup uyum, mutluluk içinde yaşamak olarak tanımlanır. ayrıca erkek ismidir.
ve kuzenim ismidir ismi gibi değildir. insana çok iyi gaz verir vallahi, öyle bir gaz verir ki oha süpermenim ben dersiniz bir çırpıda okulu bitirirsiniz onun sayesinde ama iş bulamazsınız neden mi yanlış şehirde yaşıyorsunuzdur ve yanlış bölüm okumuşsunuzdur. allah cezanı versin.
ankara dt nin bu sezon oynadığı sanırım en gereksiz oyundur. esprilerde bir zeka parıltısı göremedim açıkcası. danslar hoştu sadece. oyunda bir tek piyanisti beğendim. ha emek verilmiş saygıyı hak ediyor mu? kesinlikle evet. fakat gidilmesini tavsiye etmem. hayatımda ilk defa bir oyunun yarısında çıkıp gitme düşüncesi belirdi kafamda ki hayatta önem verdiğim ender şeylerden biridir tiyatro.
varoluşumuz (istersen fıtrat de) gereği olmayan-olmayacak olandır.insan vahşidir, bencildir, canavardır, yazısız toplum sözleşmeleri ve vicdan onu dizginleyen pek de sağlam olmayan bir kaç zincirden sadece birisidir. bireyden topluma bütün insanlık savaşır, yok eder, öldürür bu doğanın bize bahşettiği ve bizim de pek bir sevdiğimiz yegane özelliğimizdir. savaşarak barışı getirmeye çalışan insanoğlunun en büyük aldatmacalarından birisidir.
Her ne kadar dünyanın doğal hali olsa da pek çok kişi tarafından savaş olmama durumu ve savaşa hazırlık süreci olarak değerlendirilse de, inanın o kadar zavallı değildir barış. Yapılan bir araştırmaya göre dünya tarihinin sadece %4'ü savaşla geçmiştir, fakat her nasıl lanse edildi ve beyinlerimize işlendiyse sanki doğal bir savaş hali içinde ara sıra barışa rastlıyoruşuzcasına düşündürtülüyoruz. Gelelim aslına; barışı savaşın olmama durumu olarak değerlendirenler mevcuttur ve bu tanıma negative peace denilmekle birlikte, negatif bir tanımla şüphesiz negatif gelişmeler yaşanacaktır. Barışı tüm hukuki koşulların ve düzenin varlığı olarak değerlendiren tanım ise positive peace'dir ve bu tanımdan yola çıkılarak barış adına bir kaç ufak değerlendirme yapmak yerinde olabilir.
Öncelikle milli eğitim sisteminde yıllar boyu okutulan tarih kitaplarının içeriğini oluşturan, ardı ardına gelen ve bebek zihinleri sadece bir savaş hali varmışcasına yanıltan kitaplara bir bakmak gerekir. Malesef tarih savaş kelimesiyle eş değer tutulup öğretilir, komşular potansiyel düşmanlardır. Farklı mezhep ya da din tahammül edilemezken, farklı ırktan kişiler zaten yaşamamalıdır. Bu örnek; barışı savaşın olmama durumu diye değerlendiren zihinlerin oluşum sürecini anlatmaya yetecektir.
Barışa dair iyi hamleler de yapılmaktadır. Örneğin 1980'lerden bu yana yükselen ve diğer disiplinlerden ayrılarak kendine bir yer edinen Barış Çalışmaları, bir bilim dalı olarak serpilmekte, çatışmaları temelli çözüme kavuşturacak yollar bulmaya çalışmaktadır. Dünya barışına giden yolu içsel barışta arayan ve öncelikle kişilerin içsel barışını sağlamaları için pratik yöntemler geliştiren, şiddetsiz iletişimi ilke edinmiş br alandır bu. Günümüz Türkiye'sinde Kürt sorunun çözümüne yöntemler sunmaya çalışmakta ve umarım başarılı bir yöntem de geliştirmektedir.
Barış savaşsızlık değil, insanın doğal halidir. Doğal halinden koparılmamış, kirletilmemiş, dönüştürülmemiş insan barışa yatkındır ve bu da gösterir ki kendi doğasına yeniden dönüp arınabilir.
Son sözüm tek gerçek savaş, savaşa karşı verilen savaştır. Savaşı tanımlayıp durmakla zaman kaybedeceğimize barışı düzden okuyup doğrudan barışı konuşabilecek seviyeye geldiğimizde mutluluk bizlerle olacaktır.
son yıllarda birilerinin ağzında pelesenk haline gelen kelime. oysa ki barış kelimesi onların ağzında çok kötü duruyor.
- biz barış istıyik, savaş istemıyik.
+ oldu çay da vereyim mi?