şimdiye kadar hiçbir yerde kendisini göstermemiştir. gizelmi yazar olmayı tercih ediyor sanırım. görsellerde ki kişi sanılanın aksine barış bıçakçı değil, bizim büyük çaresizliğimiz filminin yönetmenliğini yapan rahmetli seyfi teomandır.
"her şey çok anlamsız. hayat, kendi kendilerini kopyalayan dev moleküllerden başka bir şey değil. hayat dediğimiz sadece kimyadan ibaret. periyodik tabloyu ezberlesek yeter. evrendeki en bol iki elementin, hidrojen ile helyumun, aynı zamanda en hafif iki element olması her şeyi açıklıyor zaten. böyle hafif bir evrende anlam ne arasın? anlam ağırdır... dibe çöker. falcılar bu nedenle kahvenin telvesine bakarlar." barış bıçakçı farkıdır.
naif kalemi usul usul hayatı yazar lakin kendisini ne gören ne duyan var. yazarın böyle hayaletimsi olması cümlelerin gerçekliğini artırıyor kanımca. pek sevmez ortalıkta görünmeyi, olsun ben cümlelerinden hayal etmeyi seviyorum kendisini bir yerde kendisini görecek olursam tüm büyü bozulacakmış gibi. velhasıl iyi yazar arkadaşlar hatta o kadar iyi ki bencillik edip benden başkası okumasın istiyor insan, bu iyiliğimi de unutmayın ha...
gülten akın'ın o meşhur dizesi "ah kimselerin vakti yok durup ince seyleri anlamaya", barış bıçakçı için geçerli değildir. iyi ki de değildir. barış bıçakçı durur. sakin sakin sakinler. ince ipince şeyleri görür, anlar, inceler sonra da anlatır. vaktiniz yoksa da yaratın ve bu güzel abimize kulak göz zihin verin derim. kıymetini bilelim...
emrah serbes barış bıçakçı hakkında: 'barış bıçakçının en iyi kitabı, aramızdaki en kısa mesafe. ama o bunun farkında değil. olabilir, herkes yanılabilir.' demiştir.
Barış Bıçakçı 1966'da Adana'da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte, Ocak 1994 ve Ekim 1997 tarihlerinde iki şiir kitabı yayımladı. ilk romanı Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000) yılında iletişim Yayınları tarafından yayımlandı. iletişim Yayınları'nca yayımlanan diğer kitapları: Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000), Veciz Sözler (2002), Aramızdaki En Kısa Mesafe (2003), Bizim Büyük Çaresizliğimiz (2004).
müthiş sade bir dile sahip,okumadığınız,kendini okutan kitapların yazarı.en önemlisi ise bizim büyük çaresizliğimiz.
dostluk kavramını tekrar düşünmeye,yeri gelince iç burkmaya,yeri gelince güldürmeye çağıran o büyük çaresizliğin yazarıdır.