kibar, son derece duygusal, iyimser ve çok şirin bir yazardır. gerçekten, düşüncelerini dobraca yazdığı gibi dobraca da söyler. kendisiyle yüzyüze görüşme fırsatım her ne kadar çok az bir zaman dilimiyle sınırlı kalmış olsa da, arkadaşlığa çok değer veren değerli yazarlardandır. ****
#5385251 id'li entrysiyle zahmet edip nick altımda düşüncelerini dile getirmiş yazar. entrylerim ve düşünce biçimim hakkında yaptığı o kadar tespitten sonra, bir şeyler açıklama gereği duydum..
Kürtleri sevmeyişimi kur'an'a ve şovenist oluşuma bağlamış. Öncelikle müslüman değilim, incelemek dışında, ibadet maksatlı kur'an'ı elime alıp okumuşluğum yok. kur'an'ı hayatıma uyarlamadığım için, benimle ilgili düşüncelerini kur'an'a dayandırması fazlasıyla salakça olur. Sonrasında da şovenizmin tanımına bir kere daha bakmasını tavsiye ediyorum. Zira şovenizm, insanın kendi ırkının üstünlüğünü kabul edip, diğer ırkları aşağılamasına dayalı aşırı milliyetçiliktir. şovenist olsaydım eğer, Türklerin insan üstü yaratıklar olduğunu her ortamda dile getirip -anne tarafından yunan olmama rağmen- diğer ırkların (ermeni, yunan, rus, hede, hödö) pis, iğrenç canlılar olduğunu savunurdum. Ama ve lakin Almanlarla sorunum yok, Ermenilerle sorunum yok, Yahudileri gayet severim, Bulgarları, Hırvatları, Rusları, bilmem neleri de aynı şekilde severim.. Kürtlere özel bir hassasiyet gösterdiği için, sanıyorum ki bunu fark edememiş. e demek ki benim sorunum sadece Kürtlerle. Kürtlerin yaşam biçimlerini ve kültürlerini sevmiyorum. bunun için kimseye açıklama yapacak değilim.
"E neden sevmiyorsun Kürtleri?" diye sorarsanız -yazdığım bütün entryler gibi- #5119668 id'li entrymde yazdıklarımın aynen arkasında duruyorum. "yaaa niye faşist diyosunuz, benimde kürt arkadaşlarım var taammıaa" diyecek kadar samimiyetsiz değilim. ki zaten karşıyakalı olduğu için, elalem ev almak için kıçını yırtarken, seferihisar'ın en güzel yerine 2-3 katlı gecekondular diken kürtlerin farkında olduğunu umuyorum. ya da kordon'da insanlara rahatsızlık verecek derecede bağıra çağıra konuşan, kadın gördüğünde metrekareye litrelerce salya akıtan kürtlerin de farkındadır inşallah.
ps:çocuk pornosuna en fazla tıklanılan şehirler listesinde diyarbakır'ın birinci olduğunu söylediğimde uydurduğumu iddia etmiş. buyursun kanıt:
ne olacağız biz?
kum saatinin akışında
kendimizi mi bulacağız?
hani yeniden kendimizi
tanıyor gibi, anlıyor gibi;
kendimize şans veriyor gibi;
kendimiz için yaşıyor gibi;
belki de yaşanılanlara tam anlamıyla
veda eder gibi; yeni bir bizle
sadece içinde bizden başkasına yer olmayan
bize ait; huzurlu ve akıtılan gözyaşlarının
ödüllü dünyasında, sadece biz olarak kalıp;
kendimizle barışık kalarak ve hep kendimiz olarak;
başka birinin gölgesinde daha fazla zamanı yıpratmadan,
sadece biz ve biz olarak; başkasına boyun eğmeyen
yepyeni bir benlik olarak yepyeni bir yüzyılda
yepyeni bir yüzyıl yaşayan iki dost gibi...
yaradana gurban, gadasını aldığım, oy oy oy yerler seni anam diye delice sevdiğim yazar. agucuk gugucuk...*
değer kıymet bilen kişi, sevgi pıtırcığı, gönül dostu, iyi ki var olanlardan...
yazarlarin en asil olanlarindan biridir kendisi. her konu hakkinda mantikli fikri olabilen nadir insan. sohbetleri ise cok tatli gecer. makarna yapmakta üstüne baska kimseyi tanimam.
gece karanliginda bile yolunu en sarhos kafayla denk getirebilecek yetiye sahip, gelecegi görebilen, müzik zevkine imrenilecek, harika bir kisilige sahip olan sözlük yazaridir.
kendisine kapital karl'ın ünlü olmasında benim bir alakamın olmadığını söylemek istediğim yazardır, ama kendisi de kapital karl gibi ünlü olabilir. asıl sorun, benim de ünlü olabilme ihtimalimin olup olmadığıdır.
1827 yılında kullanılan sosyalist kelimesini 1723 yılında doğmuş Adam smith için arayan adam. Buna karşılık bana gülmüş 103 sene ayarsız saat. Benim "aslında" kelimemi kıçından anlayarak gelip bana artistlik yapan adam.
ondan, onun gibilerden çok var. bu vatanın evlatlarının ise satılanlarla, satın alınmışlarla, hainlerle uğraşmak için zamanı çok. ülkesinin bütünlüğünün karşısında olan birine tepki gösteren insanlara, faşist demiş, yetmemiş sanma senden hesap sorulmaz demiş. şayet bir hesap varsa, ki var;
keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner. bu günlerde iktidarın, batı şehirlerindeki potansiyel oylarınız karşılığında üflediği yalandan rüzgarları arkanızda, durumunuz iyi, haliniz şeş beş. ama siz işi bilmiyorsunuz. gün olacak, devran dönecek, elbet ki o keserin sapı tekrar hesap sorma hakkı olanların eline geçecek.
gece boyunca dönen tartışmada ahmet kaya'yı eleştiren entrylerin bir tanesinde bile o'nun sanatçı yönünün beğenilmediği söylenmedi ki.
meselenin odağında daima o'nun "apo'yu özledim" demesi vardı.
neyse, barva'nın pkk'yı desteklemediğine de adım gibi eminim. ama bu pkk öyle boktan bi örgüt ki, nerden tutsan elinde kalıyor işte. sosyalistleri ikilemde bırakıyor.
askerliğim biter bitmez; bütün yazılarını tek tek okuyacağım, kuvvetle muhtemel favori yazarlarımdan biri olacağına ve de yazılarını en az karşıyaka yı sevdiğim kadar seveceğime inandığım yazar.