Ethica adlı eseriyle çok tanınsa da bana göre teolojik politik inceleme Adındaki kitabı ethica'dan çok daha fazla etkileyicidir.
Kendisinin bilgiyi üç tür olarak, birincisine vakıf olmanın aşamalı bir biçimde ta üçüncüsünden dolayı olması oldukça başka bir bakış açısıdır.
Bilindik ortaçağ tanrısını o kadar etkisizleştirmiş ve yerine o kadar farklı bir tanrı anlayışı getirmiştir ki ona göre ahitler aslında içerdikleri bakımından peygamberlerin hayal gücünün tecellesi ve yasaları bakımından pozitif hukuk örneğidir.
Yanlış anlaşılmamalı spinoza musevidir ama ona göre tanrının anlatımı ve gerçekte hali başkadır.
Spinoza'ya dair sevdiğim bir şey varsa, o da iyi ve kötü'ye dair yaptığı çıkarımdır. Ona göre kendisine topyekün iyi ya da kötü diyebileceğimiz hiçbir şey mümkün değildir. Ve bu çıkarımın örneği olarak yunan kökenli olan "pharmakon" kelimesi verilir. Pharmakon, yunanca da hem zehir hem de ilaç anlamlarına gelir. Yani bir şey birisi için ilaç olabilirken, bir başkası için bir zehir olabilir. Keza Nietzsche de Spinoza'nın bu çıkarımından etkilenir.
Spinoza'ya göre insanın var-olma çabasını artıran arzusuna yönelmesi kudretini artırır, ancak kudret düşerse keder doğar. Var-olma çabamı artıracak şeylere yönelmem iyi, aksini yapmam kötüdür. Şimdi sorarım sana Spinoza ben benim kudretimi düşüren bir şeye yöneliyorsam, doğal olarak yöneldiğimiz var-olma çabamı artıran şey bana keder de verebilir mi yani? Veya ben kederimden zevk aldığım için kudretim mi artıyor? Bence artıyor. Neyse canım ya sen şimdi duygulanımlarının bilgisine erişmekle meşglsndr.
17. yüzyıl felsefesinin en önde gelen rasyonalistlerindendir.
--spoiler--
"insanın duyguları denetleme ve kısıtlama güçsüzlüğüne kölelik diyorum; çünkü duygulara tabi olan insan, kendisinin değil, ama kaderinin hükmündedir; öylesine onun hakimiyetindedir ki, kendisi için daha iyi olana bakmasına rağmen, yine de kötü olana akmaya zorlanır."
--spoiler--
spinoza ile ilgili güzel bir başlangıç kitabı önereceğim, uzun zamandır bir felsefeyi ya da filozofu bu kadar derin,sade,anlaşılır bir kitap görmemiştim. hayatının en ince detaylarını vererek boğmuyor (ki maalesef işbankası yayınlarının tüm biyografi kitapları böyle, işin özünü kaçırıyor örneğin; descartesi rousseau, paul dirac biyografileri böyle idi), spinoza meraklılarına şiddetle tavsiye ederim.
spinoza; bir başlangıç - diego tatian (dost yayınları)
ikinci bir okuma ise, spinoza felsefesinin gündelik hayata dair güncel örnekleri ile anlatan türkçe bir kaynak, bu kitapta gerçekten çok güzel
spinoza'nın sevinci nereden geliyor - çetin balanuye (ayrıntı yayınları)
şuraya da borges'in spinoza için yazdığı bir şiir bırakalım:)
altın sis, batı aydınlatır
pencereyi. hiç durmadan elden geçen kitap
bekler, şimdiden sonsuzlukla yüklü.
biri alacakaranlıkta tanrı'ya can verir.
bir insan yaratır o'nu. bir yahudi,
hüzünlü bakışlı ve sapsarı yüzlü.
zaman taşır onu, nehrin taşıdığı gibi
bir yaprağı, akıp giden su üzerinde.
ne gam. büyücü ısrar eder ve biçimlendirir
tanrı'yı, hassas bir geometride.
hastalığından ve hiçliğinden başlayarak,
sözleriyle oluşturmaya devam eder.
muazzam bir sevgi bağışlanmıştır ona,
sevilmeyi hiç beklemeyen sevgi.
"sub specie aeternitatis" deyimi ( ezeli-ebedi bir bakışla.) bu deyim spinoza tarafından şeylerin hep birden, ezeli-ebedi bir bakış açısıyla kavradığı tanrısal perspektif için kullanılmıştır.