Arkadasım 3-4 ay burada kaldı. Döndüğünde siyah eyelinerin üstüne turuncu, beyaz şekilli şukullu göz kalemi filan sürmeye başladı. Parti kızına filan dönüştü iyice anlayacağınız.
Ölmeden önce görülmesi gerekenler listesinin ilk beşinde yer alır.
Açık hava müzesi tadında, büyüleyici bir kenttir.
Meydanlarda, dans eden, müzik yapan, resim çizen, pandomim yapan, ağzınız açık avel avel gezeceğiniz, seyretmelere doyamayacağınız, renkli, cıvıl cıvıl, samimi bir şehir.
Dünyanın neresinde yaşamak istersiniz sorusuna, her defasında " barcelonaaaaa" diye basarım çığlığı.
iki kere gitme şansım oldu, 22.22222 kere daha gidebilirim, hem de aynı keyifle.
La rambla' da bir cafede oturup, o şahane hareketliliği seyretmeden sakın ölmeyin.
Patatas bravas ve sangria ile.
Şu an 4-0 yeniyor ama yendiğine bakmayın. Herhangi bir premier yajut almanya lig takımı bu barcelona'ya 8 atar. Rahat atar. Hatta türk takımları bile zorlar. Öyle boktan futbol oynuyor.
Messi'ye gelince. Teknik direktör işe yaramış gibi. Messi sahada avel avel yürümüyor. Koşuyor, top alıyor, oyun kuruyor, defansa yardıma geliyor, pres yapıyor, ceza sahasına kaçıyor, hareketleniyor. Daha hareketli bir messi var sahada. Ancak dribbling denemesi yok. iyice yaşlandığı belli oldu.
Messi'nin yanı sıra barça defansı pas hataları yapmaya, boktan top oynamaya devam ediyor. Bu sene barcelona'nın zor şampiyon olacağını düşünüyorum.
çok fena menajer kazıkları yiyen takım. bu saatten sonra kendine gelemez milan gibi olur artık. messi enfazla 3 yıl daha oynar sonra barselona biter.
clément lenglet bu kazma barçada oynuyorsa herkes barçada oynar. sen gider Frenkie de Jong çöpüne, dembele çöpüne ter stegen çöpüne milyon eurolar veirirsen bayern münihten farkı yersin.
%80 ile top oynuyor, top hep onlarda, rakip takımın 45 dakikada toplam pası 80 falan ama kaleye bir tane bile şutları yok. isabetli şutu geçtim şutları yok.