Yıllarca anlattım. Yine anlatıyorum. Aptallıktır. Tanım tam olarak bu aptallık bildiğin mallık. Lan sen zaten duşakabin insanısın senin evinin banyosunda mavi fayans var. Büyütme şunu kafanda.
Tanım iki: banyoda sevişmemiş olanların çok matah zannettiği serzeniş.
işin aslına gelecek olursak gıcırtılı sesler bulucük bulucük diye ağızdan zıplayan ılık sular eşliğinde bu uğraş pek de sanıldığı gibi bir derinliğe ve şehvete sahip değildir. Komiktir bile. Sevişme dediğin halının üstünde olur sıyrılıp yanarak huaaa derler abbas serserim benim derler sen bu zevkli bir adamsın. Çelik kapıya dayanırken ımmm yeah da derler ve yırtılır o zaman gece yırtılır karanlık ve bir ninni çalar tenlerinde çocuklarımın ağlayışlarının kıyısında sahiline vurur pamuk elleri tuzludur teni ve keskindir nefesi abbas derler her seviştiğin kadına şiir mi yazarsın.
Bilmem derim. Ne yapacağım belli olmaz benim. Uyuruz sonra gitsin diye gözüm kayar kapı eşiklerine çocuklarımı düşünürüm hiç olmamış çocuklarımı bir orduydular bir mağaraya doluştular hep en sevdiğim kadınlar boğdu onları çıplak elleriyle değmeyen dişleriyle.
banyoda sevişmek ancak filmlerde yada otellerde olur.
bu topraklarda imalatı yapılan evlerin banyoları göt kadar, banyo içinde 60 x 60 duşakabine 1 kişi zor sığarken,
bu sevişmek neyin hayali...
karadenizli mütahit yapıyor o evleri adam sevişmeyi düşünmüyor, banyo ufak, hayaller ve gerçekler!!!
klasik türk mimarisinin duşakabin standartlarında (80x80, 90x90, 100x100) bir sakatlık yaşanmadan bitmeyecek olan fantezi. lakin turizm sektörü bu ihtiyacı görmezden gelmemiş ve benim de konakladığım bir kaç otelde her çeşit kolaylığın sağlandığı dikkatimden kaçmamıştır. hele ki istanbul boğazına nazır jakuzi ayrıntısı en nihayetinde ücreti mukabil bayan arkadaş çağırmam ile sonuçlanmıştır.