Çalıştığımız görkemli plazalar günden güne yükselirken, çalışma koşulllarımız bir o kadar kötüleşiyor. Sabahları terfi hayalleriyle geçtiğimiz turnikeler gün gelip dönmeyince işten atıldığımızın ilk habercisi oluyor. Turnikeden geçebilenlerimizi ise içeride performans baskısı, rekabet, ulaşılamaz hedefler, sonu gelmeyen çalışma saatleri bekliyor. Görev tanımlarımız, ünvanlarımız farklı olsa da sorunlarımız, kaderimiz ve geleceğimiz bizi ortaklaştırıyor.
Torba yasayla haklarımız gaspediliyor. Kıdem tazminatlarımıza göz dikiliyor. iş ve sosyal güvencelerimiz ortadan kaldırılıyor. Bizi birbirimizle rekabete zorlayan bu ortam, aslında hiçbirimize insanca bir yaşam sunmuyor. Hakkımız olan yaşamı ancak birlik, mücadele ve dayanışma ile kazanabiliriz.
Bu amaçla bütün çalışma arkadaşlarımızı; akvaryumdan okyanusa, plazalardan meydanlara, esaretten özgürlüğe, bireysellikten toplumsallığa, rekabetten dayanışmaya çağırıyoruz.
diyerek çağırmışlardı 1 mayısa. turnikeler ayırır meydanlar birleştirir sloganları ile alana ilk girenlerden oldular.