-faiz düzenini,
-bankaların para alıp satmasını,
-bir mankene 1 dakika için yüzbinler verilirken bir işçyie asgari ücret verilmesini,
-toprağa savaş eken beyazların ülkesine tutkuyu,
-kanlı elleri kendinden olunca aklamalarını
-çocuğun gazze'de de cizre'de de çocuk olduğunu,
-asgari ücreti 1400 lira yapanların bir kilo muzun 10 lira olmasına müdahele etmeyen düzeni,
-dayısı olanların daha çabuk atanmalarını,
ve daha yazmak istediğim lakin yazarken sinirlendiğim bu kadar olayın bir açıklamasını bana değil de hakka anlatın en iyisi.
2015'ten beri rusya'dan domates satın alıyor oluşumuzun açıklaması bunlardan biridir.
--spoiler--
son birkaç yıldır Rusya, Türk domatesine ambargo koydu.
Peki aynı dönemde ne oldu? Türkiye 2015’te 500 ton, geçen yıl da yaklaşık 800 ton domates ithal etti. Nereden? Komik gelecek ama Rusya’dan. Bunu duyuran Atalık, Rusya’nın yerli tüketimi teşvik ederek dışa bağımlılığı azalttığına ve 2020’ye kadar domates üretiminde kendine yeterliliği hedeflediğine vurgu yapıyor. Biz ise 40 milyon dekar tarım alanını yapılaşmaya açtık. Beton domatesini keşfetmezsek, Rus domatesine hazır olmak gerek! http://m.milliyet.com.tr/....2017/2449934/default.htm
--spoiler--