bugün

geçen hafta babasıyla güle oynaya aldığı japon balıklarının, bilinmez bir sebeple akvaryum üzerinde ters olarak görülmesiyle yaşanan hüzündür. asıl zor olan, balıkların ölmesinden yola çıkarak çocuğun ölümle ilgili cevabı zor sorular sormasıdır.
içe oturur.
çok masum ve gerçek bir üzüntüdür. yavaş yavaş hayatı öğrenmeye başlamasıdır.
onu arka bahçeye gömecek hüzündür. yiğenimin balığı öldüğünde uzun süre atlatamadı onu arka bahçeye gömdük ve sürekli başına gidip konuştu. bu kadar etkilendiğini gördüğümüzden beri ona hayvan almamaya karar verdik.
yeni bir balık alana kadar sürecek olan hüzündür. sonra bu hüzün yerini yeni balığa isim bulma telaşına bırakır. keşke tüm acılar bu kadar çabuk unutulsa be sözlük dediğimdir. * *
anne babanın hiç renk vermeyeceği, '' aaa! bak balık nasıl uyuyor'' deyip ertesi gün hemen bir başka balık alıp çocuklarını üzmeyeceyi talihsiz gündür.
eğer kardeşinizi bu şekilde üzgün gördüyseniz tüm balıklara düşman kesilirsiniz. niye kardeşimi üzdünüz lan diye.
benim kızda göremediğim şey. akşam eve geldim benim kız elimden tutup akvaryuma götürdü, bak ödü dedi, ne ödü dedim, balıt ödü dedi, kim öldürdü diye sor dedi hanım, kim öldürdü dedim, bir anda bir heyecanla ben dedi ki, şoka girdim. kötü birşey olduğunu nereden bilsin 2.5 yaşında çocuk diyerek kızmadım tabiiki, sadece b,r daha yapmamasını, bunun iyi birşey olmadığını söyledim.
ilk başlarda balıpın ölmüşlüğünün kabul edilmeyerek işaret parmağıyla akvaryum derinliklerine indirip yüzmesini beklemek eğer balık yüzmeyip tekrar su yüzüne çıkması durumunda bir aile büyüğü tarafından balığın ölmüşlüğüne kanaat getirilen durumdur.
sadece çocuklara has olmayan hüzündür.

eve geldiğinizde ilk iş olarak akvaryumun camını tıklatıp naber lan it diye sevdiğiniz, yemini attıktan sonra bitirene kadar seyrettiğiniz bir balığınız ölünce yaş kaç olursa olsun hüzünlendirir.
ilk defa besliyorsan balığı ve hediyeyse özel bir kişiden baya bir koyuyor adama.gömecek yer falan arıyorsun saçma sapan.
Hatta ona şarkı yazmaktır. (bkz: Miley cyrus)