periyodik olarak senede iki kez sizi karşısına alır, duygusallığı ve mantığını harmanlar, üzerine bir de yaptığı alınganlıklar, tepkili duygusallıklar için özür dileme zahmetine girer.
bir gün sonra uyandığınızda evvelsi günden devam eder.
sürekli idare edilmeleri,alttan alınmaları gereken kadınlardır. bu bilimsel bilgiye rağmen çekilmezler, hele güzeli hiç çekilmez. akrep burcu erkekleriyle bir nebze.
Dişi, cazibeli bir enerjiye sahip aşk kadınlarıdır. Her daim melankolik, gözyaşlarına hakim olma güçlüğü çeken, sevdiği kadar sevilmek isteyen, fedakar, aşkını romantizmle birleştirme yanlısı olan, alıngan, had safhada kıskanç, güzel ve çekici kadınlardır.
gunu gununu tutmayan, dıstan cok hos sevecen duygusal gorunen icten alabildigine dengesiz bir ruha sahiptir, iyi niyetlidir, herkesi kendisi gibi bilir ama iyi niyetinin kotuye kullanıldıgını anladıgı an da karsısında ki insan daha ne oldugunu anlayamadan etrafına asılmaz duvarlar orer ve bir balık gibi kayar gider, hesap sormaz neden nicin diye arastırmaz "olursa ne ala olmazsa mualla" der ve uzaklasır. ask acılarını kendi icinde yasayıp ask adına surundurme yetisine sahiptirler, cabuk severler, sevdiklerinde gozleri dunyayı gormez ama cabuk unutup yollarına devam ederler.
efendim siz deyin zeka ben diyeyim seksapel, duygusallık desen var, empati desen onda, sadakat, hoşgoru, zorlu sartlar altinda cabuk kaarar verebilme yetisi, geysa bir ruh ama modern mi modern, bilimsel bakis acisi sosyal zeka ile harmanlanmis bir ongoru yetenegi... boyle say say bitmiyo. haa bi de üst düzey estetik anlayışı, bir başka deyişle burcuna murcuna bakmam erkek güzelse anlaşırım.
"of" dediklerinde çıkan iç nefesleri dünyaya kasırga olarak dönen kadınlardır.
öncelikle duygusal olduğu su götürmez bir gerçekse de kolay kolay kimsenin yanına yaklaşmaz ve kimseyi yanına yaklaştırmazlar bu yüzden dışarıdan bakan kişi için gizemli bir kadın olsa da içte durum çok farklıdır o kendini "nasıl koruyabilirim" derdindedir.
eğer size misafirliğe falan gelecek olursa kesinlikle ve kesinlikle öz çocuğunuzun artık tahammül edilemez dahi olsa yaramazlığına onun yanında kızmayın yoksa "acaba benden mi rahatsız oldular" deyip paranoyadan paranoya koşar bu burcun kadını...
sokakta gördüğünüzde bir diğer ipucuda bakışlarıdır geneli başı düz hizada bile alttan bakar.
eğer onu gerçekten istiyorsanız parola tektir;şefkat.
şefkat göstermeye ve şefkat gösteirlmesine bayılırlar bu yüzden erkeğin baskın karakterlileri hoşlarına gider bir erkeğe kedi gibi yanaşıp onun kollarının altında olmayı severler, ne kadar güçlü olursalar olsunlar,kariyerleri ne olursa olsun sevdiği erkek karşısında hep küçük bir kız çocuğu muamelesi görmek isterler...kimi zamanda bundan sıkılır ve erkeklerinin annesi rolüne girerler sevdiği kişiyi dizine yatırıp saçlarını okşama sırası ondadır...
bunun dışında acayip hırslıdırlar eğer damarına basarsanız hayal gücüne dayanarak kuracağı entrikalarıyla gelecek bir kaç neslinize sizi maymun edebilir,"lan o bana ne dedi öyle ya" diye tepkiler verip oturup kırk gün düşüneceğiniz cümleler kurmaktan, sizi yaralamaktan hiiiç çekinmez "göze göz dişe diş"demesini bilir...
sadakata çok önem verirler eğer karşısındaki kişiden eminse onun için her fedakarlığı yapacakken en ufak bir güven kırılmasında arkasına bile bakmaz elinizden kayıp gider siz onun uzaklaşırken süzülüşünün güzelliğine dalar ne olduğunu anlayamazsınız bile...balıktan çıkmış suya dönersiniz ki bu su için alışılmadık bir durumdur bildiğimiz üzere...
zevkine düşkündür, güzel yemeyi, güzel giyinmeyi ve süslenmeyi sever.
ağlak oldukları koca bir yalandır* kolay kolay gözyaşı dökmez, döktüklerindeyse hıçkırıklarını mahallecek dinleyeceğinizdir...
tüm bunların dışında eğer bu burca sahipseniz kimsenin görmediği rüyalar görebilir hatta artık rüyalarınız dizi kıvamında devam edebilir, gelişmiş altıncı hissinizle ara sıra "lan ben ermiş miyim neyim estauzubillah" diye şahadet getirebilir, erkek arkadaşınıza "seni kaybetmek istemiyorum" demek isterken aklınıza gelen binlerce senaryodan sebep "paçan çamur olmuş bitanem" gibi gayet alakasız cümleler kurabilirsiniz ve sonunda bağlarsınız arabeske "ben insan değil miyim?"diye...
velhasılkelam kesinlikle bir ayrıcalıktır balık burcu kadını olmak ama artı mıdır yoksa eksi mi tartışılır.
Bu burcun kadınları oldukça duygusaldır, duygularına kapılıp olur olmadık yanlışlar yaparlar. Ders almayı öğrenmezler aynı hataları tekrar tekrar yaparlar. Balık burcu erkeği gibi çapkındırlar. Oğlak burçları için katlanılmaz kadınlardır, zayıflıkları göze batar.
bazen gerçekten ağır travmalar geçirecek derecede ruh dünyalarına dönen insanlardır. kadın olmalarının getirdiği ruhsal dinamikler balık burcunun sezgiselliğiyle de birleşince ortaya hafif depresif, gözlerinin arkasında çok başka bir hayat yaşayan, altıncı his konusunda sınırları zorlayan bir kadın çıkabilir. hayatına güzellik katacak bir şeyler olmazsa huzursuz, mutsuz olur. güzel olan her şeye hayrandır. hiçbir zaman maddi dünyayla olan ilişkileri çözemez, onun için maneviyat her zaman daha önce gelmiştir. her şeyden önce ruhunu doyurmak ister. hemen hemen hepsi sanatçı ruhludur. edebiyat, resim, müzik, tiyatro... mutlaka ilgilendikleri bir alan vardır. Çevresindeki insanların düşünceleri onun için önemlidir, güven duyduğu birkaç kişiye danışmadan net kararlar vermez. Ama asla kararsız bir insan değildir. kararını verdikten sonra da onu o karardan döndürebilmek gerçekten büyük çaba ister.
hayatlarındaki en önemli şey güven duygusudur. etrafındaki insan kim olursa olsun; anne, baba, sevgili, dost... bütün ilişkileri bunun üzerine kuruludur. güvenmediği insanları yanına bile yaklaştırmazlar. insanlar hakkındaki öngörüleri genelde doğrudur. onlar çabuk güvenmeseler de etrafındaki insaların genelde çok güvendiği biridir. kimseye anlatılmayan konular genelde onunla paylaşılır. çünkü güven duygusu için bu kadar hassas davranan birinin, karşıdaki insanın güvenini kaybetmekten de bu derecede korktuğunu bilirler.
depresiftirler. ama siz onun ne zaman depresif ne zaman mutlu olduğunu hemen anlamayabilirsiniz. çünkü o kendiyle alakalı birçok şeyde olduğu gibi duygularını da gizli yaşamayı sever. gizli kalmak, çok fazla aleni olmamak isterler. mutlaka kimsenin bilmediği kör noktaları vardır. bazen kendilerinden bile kaçırıp saklamaya çalışırlar. ama her kaçış yine kendileriyle yüzleşmek demektir.
aşk onlar için hayatın anlamıdır. aşka aşık yaşarlar. aşık olunan kişinin kim olduğu önemli değildir, zira aşık olmaya değecek birini buldukları an kapılıp gideceklerdir. gerçekten sevildiklerine inanıyorlarsa, karşılığında size sundukları büyük sevgi karşısında şaşırıp, afallayabilirsiniz. tek istedikleri şey ilgi ve şefkattir. her şeyi ama her şeyi görmezden gelebilirler afakat aldatılmaya ve yalana tahammülleri yoktur. sevdikleri zaman kendilerini adeta karşısındaki adama adayacaktır.
duygusaldırlar, bazen aşırıya kaçan duygusallıkları insanı canından bezdirebilir. bu durum kendileri için de çevresindeki insanlar için de böyledir. çok çabuk parlarlar ama kin tutmazlar. kendine güvenmeyen, kendi kendinin değerini bilmeyen insanlardır. ona göre etrafındaki her insan ondan kat be kat değerlidir. o yüzden çoğu zaman başkalarını kırmamak adına kendileri tuzla buz olurlar. Dengeyi tutturmayı pek başaramazlar. ruhsal dünyalarındaki karmaşa ve gel gitler onu anlaşılmaz biri yapar.
altıncı his konusu ise tam bir muammadır aslında. nasıl olduğunu bilmezler ama yine de o iç sese her zaman kulak verebilmeyi başarırlar. kahin midirler? tabii ki hayır. ama zaman zaman sizi altıncı hisleriyle öyle şaşırtır -ve hatta kendisi de şaşar- ki "neler oluyor" diye düşünebilirsiniz.
hayatındaki her şey çift olarak gelişir. çift karakter ve çift kısmetlidirler. zaten yönetici gezegenleri de çifttir; neptün ve jüpiter etki eder.
nihayetinde balık burcu olmak kimi zaman şahane, kimi zaman da dünyanın en berbat şeyidir.
gece gece ben bu kadar şeyi neden yazdım inanın bilmiyorum. o içimdeki ses söyledi hepsini yemin ederim. durduramıyorum efendim, yapacak bir şey yok. *
haddinden fazla duygusal kadınlardır. eğer yükselenleri dengelemiyorsa mantıktan çok uzaktırlar ve acımasız olan bu dünyada her an üzülürler. sevdiklerinde gözleri hiç birşey görmez. adeta erkeklerine kendilerini adarlar. sanatsal yönleri ağır basar. öyle ki aynı anda pek çok sanat alanında becerisi olanlar çoğunluktadır. evcimendirler.
öncellikle konuya genelleme yaparak başlayacağımı belirterek gireyim. evet tanıdığım tek bi balık kadını *üzerinden hepsini töhmet * altında bırakacağım bırazdan.
bu balık burcu kadını * burcunun adından mıdır nedir? pek bi' alık olur; böyle bi' savrukluk efendime diyim vurdumduymazlık, aymazlık bunların geninde vardır doğdukları andan itibaren ve büyüdükçe bu genler dominant hale geçer. bunun yanı sıra balık hafızalı olurlar birde. * not istersin daha eve varmadan unuturlar, buluşmaya çağırırsın hem yeri saati unuturlar.
(bu noktada sakın yanlış bir düşünce oluşmasın hakkımda balık burcu kadını ile bir gönül ilişkisi yaşamadım, ya da onları sırf not almak için kullanmadım)
vel hasıl kelam çok pis bi burçtur kadınlar için bu balık. uzak durmakta fayda var hele mars, satürnle 168.5 buçuk bir derecelik bir açı oluşturduğu ve güneşte de sismik patlamaların olduğu vakit pek bi' çekilmez olurlar.
ailenizin astroluğu penche sizin için araştırdı ve yazdı. bundan sonraki konum kahve falı bakan şişman ve sevecen ablalar olacak. bekleyin...
bir balık burcu kadını'nın ağzından yazılan yazı, gülse birsel'in köşe yazısı.
Burç konusunda azıcık eziğim. Balık burcuyum da.
Böyle sohbetlerde 'zavallı' muamelesi görmeye alıştım artık. Hani astroloji muhabbetinden kaçtığım sürece, gag'daki mangalda kül bırakmayan, kişilikli, haha hihi kadın olarak toplumda yerim şahane! Gel gör ki, burcumu açıkladığım anda karizma sıfıra iniyor. "Ben hem öksüz, hem yetimim", ne bileyim "bir bacağım takma" etkisi yapıyor çevrede. Herkes acıma, şefkat ve hayalkırıklığı dolu gözlerle süzüyor beni. Neredeyse "Olsun, hayat yine de güzel", "Boşveeer, Allah sağlık versin" falan diyecekler. Bilmeyenler için söyleyeyim,
Balık burcu en enayi burçtur.
Güya sanatçı manatçı, hayalgücü geniş falan derler ama, genel olarak tüm uyuşturucu bağımlıları, depresif tipler, psikolojik rahatsızlıkları olanlar, söylenenlere göre bu burçtan çıkar. Duygusal, sulu göz, hatta 'bulanık zekalı' olduğumuz bile söylenir. Gerçekle hayal dünyası arasındaki ayrımı yapamayan, kararsız, içine kapanık, kırılgan insanlar, astrolojik kaynaklara göre, bu burçtan çıkar. Burcumla asla hava atamadım.
isterdim ki bir Akrep olayım mesela.
Onlar da sevilmez ama bir havaları vardır yani. Akrep olduğunu söyleyen insandan, ne kadar salak görünürse görünsün, bir hinlik cinlik beklersin. Aslan burcu da olabilirdim örneğin. O daha da iyidir. Lider mider. Kısmet değilmiş işte. insan tahtını yapıyor, bahtını yapamıyor. Çalış çabala, okullar bitir, programlar yap, kendini parala, neye yarar? "Balıksın sen, balık kal" durumu var bir kere. Birkaç kez "Benim yükselenim Akrep" diye kafadan atmışlığım var ama... Yalan tabii. Yükselenimi bilmiyorum. Çünkü annemler saat kaçta doğduğumu tam olarak hatırlamıyor! "Sabaha karşı beş-altı mıydı neydi" gibi bir ifade kullandı annem geçen gün. ilk soruşumda da "Geceyarısını biraz geçiyordu" demişti. Ama bu ilgisizlik karşısında hassasiyet gösterip burcuma yenik düşmeyeceğim! Sorun şu ki, yükselen burcum meçhul! Sevinç Aksoy'un eserinde de Balık kadını şu cümlelerle anlatılmış: "Burçların içinde en kırılgan kadındır. En çok ağlayan, gözyaşı döken kadın bu burçtandır." Haydaaa! Devamı daha beter: "Eşi hissetmeden ona hükmeder, ağlayarak, gözyaşları ile ona istediklerini yaptırır, en iyi silahı çaresizliğidir!"
Ben bu kadını tanısam ıslak sopayla döverim.
En sevmediğim insan tipidir! Kadere bak. "Balık kadını zor mücadeleler veremez. O en iyisi ev kadını ve annedir. (Hasbinallah!) Kendisinden beklenen eğer yardım ve özveri ise, bu mesleklerde başarılıdır, örneğin yuva hocalığı gibi!" Beni yuva hocası olarak düşünebiliyor musunuz? Güler misin, ağlar mısın. Yok kardeşim, istemiyorum. Balık burcu olmak istemiyorum. Burcumu değiştereceğim. Bundan sonra ben Akrep burcuyum, yükselenim de Aslan. Böyle biline.
bir türlü karar veremeyen kadındır. düşünür taşınır, seceneklerden birine odaklanacağına, yeni alternatifler üreterek kendine de cevresindekilere de eziyet eder. tam ikna ettim diye sevindiginiz anda, yoksa söyle mi olsayla başlayan cümlesi sinir krizi gecirmenize yol açabilir. bir de çok üşengeçtir. elinde olsa garfield gibi yasar tüm hayatını. bunun dışında mükemmeldir, idealdir, beklenendir, özlenendir, falandır fıstıktır.**