balkan savaşında soyumuzu kıran devletler

entry4 galeri0
    4.
  1. Boş yapmaya gerek yok.
    ittihat'ın en kuvvetli paşalarını Trablusgarp savunmasına gönderip bu esnada Balkanlar'daki Orduda ittihatçı denerek ordunun büyük kısmı tasfiye edilmiştir.

    Trablusgarp'a gönderilme nedenleri de şudur; ordusuz şekilde yerel halk ile, tam teçhizatlı ve hatta uçaklı italyanlara karşı zafer kazanmaları sürprizdir. Mağlubiyet ile onların da üzerlerini çizmeye bahane bulunacaktır.

    Velhasıl tasfiye nedeniyle 1.balkan harbinde tabiri caizse asker bulunamamıştır.
    Ve hatta Trablusgarp'taki subaylar son çare olarak çağırılmış lakin fayda etmemiştir.

    2.balkan harbinde Edirne yine ittihatçı paşalar sayesinde kurtarılmış ve hatta sınırlara dahil edilemeyen Gümülcine'de bir Türk idaresi kurulmuştur.
    Daha sonra bu idare padişah-bulgar ittifakı ile bizim aleyhimize dağıtılmıştır.
    2 ...
  2. 3.
  3. Osmanlıların düştüğü hatalar şunlardır. ilk olarak Osmanlı ordusunun ve hain mason Nazım Paşa'nın düştüğü en büyük hata(!) eski bir askerî deyişle "her şeyi savunan hiçbir şeyi savunmuyordur" sözüdür. Osmanlılar geniş bir alanda 4 Balkan devletine karşı üstelik seferberliğini tamamlamadan eğitimsiz askerler ve kötü bir lojistik yönetimi ile hem de saldırarak savaşmaya çalışmıştır. Hâlbuki 20. yüzyıl başlarında bir ordunun başına gelebilecek en kötü olay savunmaya son derece elverişli kazılmış siperler tahkim edilmiş mevzilerde makineli tüfeklerle donatılmış ve geride topçuların desteğinde bir düşmanla savaşmaktır. Belli bölgeleri boşaltıp bir savunma hattı kurarak Sırpları savunma pozisyonunda iyi tahkim edilmiş ve savunmaya uygun mevziilerde karşılamak ve ardından yenilgiye yaklaşınca hemen biraz gerideki bir başka savunma hattına çekilmek, bu oyalama sırasında ordunun seferberliğini tamamlamasını ve taze kuvvetler almasını beklemek ve ardından karşı saldırılarla Sırp ordusunu ve Bulgarlar başta olmak üzere Balkan devletlerini sonu gelmeyen ve kendi kuvvetlerini kaynaklarını zorlayacak bir siper savaşının içine çekmek Osmanlı Ordusuna zaman kazandırabilir ve savaşın bütün kaderini değiştirebilirdi.

    Osmanlılar hain mason paşalar yüzünden bu önemli savunma avantajını kullanmaktan kaçınmışlar ve ancak eğitimli bir ordu ve sayıca üstün kuvvetlerle yapılabilecek hilal taktikli muharebelerle bütün şanslarını harcamışlardır. Kumanova savaşında Vardar Ordusu’nda Zeki Paşa'nın hedeflediği hilal taktiği (kanatlardan sarma taktiği) ordusunun birebir plana uymasına karşın başarısız olmuştur. Doğu ordusu Bulgar ordusuna karşı Kırkkilise Muharebesi’nde kendilerinden sayıca üstün ve silah donanımı iyi Bulgar ordusuna karşı yine bu aynı taktiği seferberliğini tamamlamadan kullanmış ancak büyük bozguna uğramıştır; Lüleburgaz Muharebesi’nde yine aynı taktikle davranmaya çalışıp bozguna uğramış ve Çatalca’ya kadar çekilmiştir. Edirne’yi sol kanattan izole konumda bırakıp kuşatma altına girmesine neden olmuştur. Kumanova sonrası önce Köprülü’de tutunmaya çalışan fakat tutunamayan Manastır'a kadar gerileyen Vardar Ordusu Manastır Muharebesi’nde yine tekrar bu taktiği kendiden üstün Sırplara karşı uygulayıp bir daha bozguna uğramıştır. Sonuçta Osmanlılar ağır toprak kaybına uğramışlardır. Oysaki işkodra ve Yanya'da savunma taktiği ile tahkim edilmiş mevziilerde hareket eden Osmanlılar hiçbir mühimmat ve asker takviyesi olmadan aylarca Yunan, Karadağ ve Sırp ordularına direnmiştir. Bu durumda Osmanlıların bu savaşta özellikle savaşın başlarında saldırı taktiği izlemesinin yanlışlığının ispatıdır.

    ikinci olarak Osmanlılarda yanlış seferberlik sistemi ve redif sistemi de savaşın kaybedilmesindeki bir başka nedendir. Vardar Ordusu çoğunluğu eğitimsiz redif askerleri ile yanlış şekilde seferber edilmişti. Bu muharebede de bu deneyimsiz askerler büyük sorunlara neden olmuştur. Buna ilaveten Osmanlıların topçular bakımından sayı yönünden üstünlüğü olmasına karşın toplarını yanlış konumlandırması ve kullanamaması, Vardar Ordusu birliklerinin topçu desteksiz Sırplara saldırması yanında, bir de Sırp topçu ateşine maruz kalarak ağır kayıplar vermesine neden olmuştur. Oysa topçu düzgün şekilde konumlandırılabilse ve biraz deneyimli bir topçu birliği olsa belki de Osmanlı Ordusunda kayıplar bu kadar fazla olmayabilir; Sırplara daha büyük kayıp verdirilebilirdi. Osmanlı seferberlik sistemi I. Dünya Savaşı öncesi kısa dönemde tamamen değiştirilmiştir; ayrıca redif sistemi de ortadan kaldırılmış ve bütün ordu birliklerinin nizami hale getirilmesine çalışılmış, bir dizi reformlar yapılmıştır.

    Bunun yanında Osmanlının komuta kademesindeki sorunlar ve yanlış istihbaratta bu bozgunun bir başka sebebidir. Osmanlıların, Sırp 1. ordusunun kuvvetlerini doğru şekilde hesaplamadan Zeki Paşa’nın 60.000 kişi tahmin etmesi gibi bir yanılsama ile kendilerinden sayı, silah, donanım yönünden üstün seferberliğini tamamlamış Sırp 1. ordusuna saldırmaları büyük bir hatadır. Dahası savaşta neredeyse Sırplarla eşit kayba karşın Osmanlılar firarla büyük kayıp vermekle kalmamış bir de Vardar Ordusu Anadolu ile olan bağlantısının kesilmesi ile artık telafisi imkânsız büyük miktar topunu düşman elinde bırakarak Makedonya'da bütün bir savaşı ve savunmayı iyice zora sokmuştur.Ayrıca muharebe sonrası sırplar ilerleyerek bölgedeki çeşitli yiyecek depolarını, erzak vagonlarını ele geçirerek bölgedeki Osmanlı Ordusunun zaten bozuk olan lojistiğine sonrası için daha da ağır bir darbe vurmuşlardır. Bu muharebe Makedonya'da Osmanlı yenilgisinin kesin bir faktörü olmuştur. Vardar Ordusu, Makedonya'da pek çok yeri bırakarak geri çekilmek zorunda kalmıştır.
    2 ...
  4. 2.
  5. 1.
  6. 1. balkan savaşı'nda galipler tarafından işgal ettikleri bölgelerde müslüman türk nüfusa yapılan katliam ve eziyetlere gönderme yapan önermedir. bu katliamlarla bölgedeki müslüman nüfusu ortadan kaldırmaya veya sınırları dışına kaçırmaya çalışmışlardır.
    (bkz: beyaz lale)
    (bkz: ömer seyfettin)
    ayrıca,
    (bkz: yunanistan)
    (bkz: bulgaristan)
    (bkz: sırbistan)
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük