kader , alın yazısı , olacak olana kesinlikle mani olamamak desekte; kemal sunal'ı aramızdan almasına sebep olması nedeniyle hiçbir zaman sevmediğim, hatta hatırlamak dahi istemediğim film. zaten çok saçma bir filmdi diyorlar.
Pek çoğumuzın alttaki dizelerden ilk kez duyduğu rusya'ya özgü bir müzik aletidir.
"The wind of change
Blows straight into the face of time
Like a stormwind that will ring the freedom bell
For peace of mind
Let your balalaika sing
What my guitar wants to say..."
tamam, güzel ve farklı bir konusu var türk sinemasının mazisine bakarak değerlendirildiğinde. fakat konunun işlenişi daha iyi olabilirmiş. diyaloglarda hep bir sıkıntı var, hikayenin akışında bir şeylerin eksikliği hissediliyor. özellikle üç kardeşin kendi aralarındaki konuşmaları daha detaylandırılıp, sağlamlaştırılsa, görsel olarak daha zengin bir malzeme sunulmuş olsa... ne bileyim işte?. * ha bi de; kemal sunal ustanın ömrü yetip filmde rol almış olsaydı nasıl olurdu sorusu filme ortak oluyor tabii ki.
kanal d de yayinlanmakta oldugu su saatlerde bir hic ugruna harcadigim rus kiz arkadasimi hatirlatmistir bana, yine yeniden dön bana demek isterdim ama gecti gitti sanirim.
bu filmin çekimleri için kemal sunal ve film ekibini batum'a götürecek uçağın pistte havalimanı araçlarından biriyle çarpışması sonucu uçak fobisi olan kemal sunal kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiştir. almanya'da çektiği polizei ve gurbetçi şaban filmlerinin çekimlerine karayolu ile giden sanatçının batum'a uçakla gitmesi ilginçtir.
ozan güven'in en tıfıl hallerine denk geldiğimiz melodramatik ve hazin film.. pek klişelerle örülü.. falan filan.. rus müzik aleti, bizim saz gibi. her yerde dıngır dıngır, bi, de boy boy, ona göre sesi çıkıyor