bir çok kadın satın aldığı pedi aleni biçimde elinde taşımak istemez. ille de bir poşete falan koydurur. entry'e konu olan bakkal alışkanlıkla sorma gereği duymadan sarıvermiştir onu gazete kağıdına.
aslında sağlıklı bir kadın olmak tabi ki utanılacak bir şey değildir. örneğin sex hayatı problemsiz olan evli bir kadının kimseye hesap vermesi beklenemez. kimse ona "sen neden her akşam kocanla sevişiyorsun, ne ayıp" diyemez.
gelenek ve görenekler mantıkla açıklanamaz. hele söz konsu bakkal amca ise kimse ondan bunu beklemesin. aksine bırakalım bakkal amcalar gönüllerince takılsınlar. memleketimin bakkalları zaten hiper marketlere teslim olmuş ve köşelerine çoktan çekilmişler. bari teslim olmayanlar son günlerini gönüllerince yaşasınlar. onların bu şanlı direnişlerini taçlandıralım. mesela gidelim bira alalım ve siyah poşete koymasını isteyelim falan...
marketten kılıf alırken sizi sıranın sonuna gönderip en son kasadan geçiren işgüzar ve bir o kadar da hoşaf beyinli kasiyerle aynı iş disiplinine sahip bakkalın icraatıdır.**
süpermarketlerde böyle hadiselerin olmaması aklı karıştırıcıdır. yurdum insanı sanki iki farklı safha çekilmiş gibi. pedi göğsünü gere gere gösterenler ve bunu gazeteye sarmalayıp utanç verici davranışmış gibi gösterenler. oldu olacak ped reklamı çıkar diye televizyonu da kapa bari.
henüz pedlerin bez ya da pamuğa göre üstünlüklerinin anlatıldığı, materyali tanıtan, reklamların gösterildiği zamanlarda bu gözler pamuğu saran bakkal görmüş pedi sarmışlar çok mu?
hobba, hacı diyosun amca diyosun. sarsana diyosun; amca ne sarıyor, sen ne istiyorsun hanım evladım! sonradan dank ediyor ki; pedmiş; günlük olanından değil; saatlik olanından! *
sadece ama sadece hijyendendir. ab üyeliğine aday ülkede yaşayan ab standartlarında bir bakkaldır çünkü kendisi. bakmayın siz onun bıyıklı, müşteri görünce ellerini ovuşturan ve mavi önlüklü tipine. o önlüğün altında bu marketler olmasaydı veresiye diye götümün dibinden ayrılmazdınız badanalı bir pankart vardır. yani yeniye düşmandır, bir zamanlar kendi kapitalistliğini unutmuş olandır, yeni kapital devlerine çatandır, ama bir yandan da gazete kağıdıyla çağa ayak uydurandır. ne yapsaydı yani, gazete kağıdı yerine kese kağıdına mı koysaydı pedi? şeftali mi bu kardeşim? aksine, bu şeftalinin suyu için alta bağlanandır. (bkz: altımda kadın bağı, kafanda örümcek ağı)
Zira ben birisine, orkidi öylece poşede koyup verirsem, ya kavga çıkar yada bir daha alışverişe gelmez..
Siz gittiğiniz zaman yaşanan olayları sözlüğe yazacağınıza; sarmayın diye rica etseniz, belki bir akım başlatırsınız yahut hiç değilse denemiş olursunuz..
mahallenin hanımlarının muayyen sırlarını bir tek kendisinin biliyor olmasını isteyen, bundan hazzeden bakkalın refleks davranışıdır.. bu davranışıyla bilhassa diğer mahalle erkekleri arasında farklı bir konumda hisseder kendini, tuhaf bir büyüklük hissine kapılır, hanımların gizli dünyasında kendine küçücük bir yer edinmenin zevkiyle mayışır..