'Bakireliği' değil, Bekareti savunan kızdır muhtemelen ki haklıdır da.
Erkek olsun, kadın olsun evlilik dışı cinsellik tarihin hiçbir döneminde türkler de hoş görülmemiştir.
Bu islam diniyle türklüğe yerleşmiş bir şey değildir. Bunun altını çizelim lütfen.
Namussa erkeģine de kadınına da namus.
iki tarafında bekaretini koruması aynı önemdedir.
Bekaret bir insanın zihniyetinin, saflığının, kişilik ve karakterter yapısının temsilidir. Bunu çiğneyenden asla iyi anne baba olmaz demiyorum lakin bunu çiğneyen benim dünya görüşüme uymaz.
Duygu ve arzularını kontrol edebilen insanla,
Bu konuda kendini kısıtlama ihtiyacı hissetmeyen özür dilerim geniş, rahat ve umarsız insan arasında pek tabiki temelden bir ayrılık söz konusudur. Dini inanç, inançsızlık farkı gözetmeksizin konuşuyorum.
savunmalarını dinle yadsınamaz bir hale getiren kızlardır. Her zaman zinayı özgürlük sayan zevk müsveddelerinden daha dik bir duruşa sahip olacaklardır. Çünkü kendi düşüncelerinin bir dayanağı vardır. Adı islamdır. Zevk için konuşanlarınsa sözleri ancak kendi keyifleri doğrultusundadır.
bakireliği iki bacak arasında sanan zihniyetin kızlarıdır. Sen her ay farklı bir ''Sevgili'' adam ile takıl, akla gelen her haltı ye, iş konuşmaya geldi mi ben bakireyim de hadi bizi kandırdın kendini nasıl kandırıyorsun be mübarek.
Bu bir genellemedir lakin istisnalar kaideyi bozmaz.
bekaretini korumuş ya da evlenmeden bu deneyimi yaşamış, iki durumda da savunacak bir şey yoktur. herkes istediği şekilde yaşar.
yalnızca kişiyi ilgilendiren özel durum tüm sözlüğün yarası olmuş.
bakire bi erkek bakire bi kızla evlenmekte haklıdır. ama erkek bakire değilse bakire kız avına çıkması yalnızca o erkeğin orospu dölü olduğunu gösterir.
iki akla gelen sebeple bakireliği savunan kızlardır.
- aile, toplum baskısı sebebiyle; "bu bir kuraldır, olmalıdır " diyerek, kendisi için önceden belirlenmiş sınırları kabul edenler.
- henüz karşısına doğru insan çıkmamış ve çıkana kadar da birçok kişiyle birlikte olmaktansa doğru insanla tanışmayı umut edenler.
ilk sevişme gerçekten sevilen bir insanla yapılmalıdır. sadece zevk almak ve sevgiliyi memnun etmek adına ilişkiye girmenin savunulacak pek bir yanı yoktur. o kişinin de kendi tercihidir, laf edemem ama bakireliği savunan kızı kötülemek son derece yersizdir.
önemli olan aşık olunan erkekle beraber olmaktır. bakarsın evli değildirler, belki de ayrılmıştır erkekten. sonra gider başka bir erkeği sever ve onunla evlenir. maalesef aşk bazen yetmiyor, kişi kendisinden çok farklı olan kişilere kapılabiliyor ve ilişki istemeyerek de olsa bitebiliyor.
kaldı ki bekaretini evliliğine saklayan, öyle olmasına inanan kız da anlayışla karşılanmalıdır. kendi bedenidir, herkesin vücuduna dokunabilecek olma düşüncesi hoşuna gitmez. hayatını paylaşacağı erkekle yaşamak ister ilk deneyimini. yıllardır sakladığı küçük bir hazine olur içindeki şehvet. hormonlarının esiri olmamıştır, kendini durdurmayı bilmiştir.
dini ya da ailevi çekinceleri olan kızdır. tabu haline getirdiği şeyin, kendi özgürlüğü ve mutluluğu olduğunu farkedemeyecek kadar şapşaldır. hiç sevmiyorum sizleri.
insanımız orta yolu bulamıyor azizim, kendisi bu kararı vermişse diğer kişilere hiç birşey düşmez hele de hakaret aşşağılama...
kişilerin tercihini her ne olursa olsun saygıyla karşılamalıyız. yaşanılan şeyin bayan için önemini azaltmaya çalışmak medeniyet değildir. tam tersi asıl medeniyetsizlik kişinin kararına saygı duymamaktır. ama bunun tersi de aynı tepkiyi alırdı benden kendisi istediğini seçebilir kiminle ne yaptığını niye yaptığını seviyor mu evlenecek mi nerden bilebilirsin? burda da hz. muhammed(sav) den bir alıntı yapalım,
- kalbini mi kestin?
sen kimin niyetini, içini bilirsin ki bu şekilde aşşağılamada bulunursun tartışma konusu çok daha derin ama bu kadar yanlışlık bile uzun uzun konuşmaktan soğutuyor.
ayrıca belirteyim ben alnından öperim bu kızların bu bir, gerekirse neslin devamı için yetiş bacım desin senin gibilerden kanasla korurum iki, chat tarzı olmasın diye uzatmıyorum üç.
gruba dahil olan biri olarak söylemeliyim ki gerçekten kimseyi ilgilendirmeyen konudur.
beden kişinin kendisine aittir. kendisinden öte ona yaradandan verilen bir emanettir.
onçün onu nasıl kullanacağını, kime sunacağını, kimseye sormayacağı gibi sadece kendisi tayin edebilir. gerek dini inancı, gerek aile yapısı, gerek toplum baksısı, gerek karşı cinsin her birinin birer nuri alço karakterinde görmesi bunlara etken olabilir.
tüm ruhunu ve bedenini sevdiği adama sunan, ardından o bizim çakal karlos olan nuri alço ;
yatmasaydın kızım , silahmı dayadım alnına diye onu terkeden hanım kızlarımızı tenzih ederim.
beyinle vücudun bakireliği ayrımını yapamayan kısmı da içine alan kızlardır. konudan bağımsız olarak (#5322816) numaralı entry'de yer alan linki tıkladığınızda, grupla ilgili;
"Madonna'nın da dediği gibi " Like A Virgin ".... ;)
biiir, elinde bakireliğinden başka birşeyi olmadığı için bunu savunuyor olabilir,
ikiiii, bakireliğini korumakta zorlanacak kadar güzel olsada mükemmelliyetçilik yapıp kendini kendine saklamış olabilir,
üüüüç, yetişme tarjı mevzusu olabilir,
dörttt, bu konuyla ilgili dörduncu madde oluşturamadım.
bakireliği savunmaya,tartışmaya gerek yok bakire kalmaya çalışmak yeterli.bakirelik elden gittiysede yapacak birsey yok, kalan sağlar bizimdir.
amerika gibi bir ülkede bile bulunabilendir... benim mantıgım anlam veremesede kimsenin bedeni hakkında yorum yapmak gibi bir hakkım olmadıgını düsündügüm icin beni veya kimseyi ilgilendirmeyen kızlardır.