bugün

aynen öyledir. bakire olmayanla evlenmek bile bile beni aldat demektir. nedenlerini şimdi anlatacağım. öncelikle o zarın bilimsel bir karşılığı olabilir ama bizi de atomlarımız üzerinden anlatırsan bizi de basite indirgersin. insan sosyal bir canlıdır ve insanın biyolojik ya da daha temel düzeyde materyalist bir yanı olduğu doğrudur ancak bu sınırlıdır. insan toplumsal bir varlıktır ve onun zekasını geliştiren de budur. o yüzden bilimsel açıklamalar yapıp bekaretin toplum için önemini hafifletecek açıklamalarda bulunmak yersizdir. insanın da salt materyalist yapısını anlatırsan onu toplumsallıktan kopartıp bir metaya indirgersin.
şimdi bakire kadının aldatma potansiyeli neden vardır?
toplum bir kere bu zarı kutsar, hatta bu zar kadından daha değerlidir ve kadının amacı bunu koruyup bununla yaşamaktır. bunu kollamazsa toplum onla ikinci el, patlak, işte onu proveke edecek her şeyi söyler hatta bazı yerlerde gerekirse öldürür. eğer evlenince bakire çıkmazsa kadının geri verilmişliğ de vardır.
bu yüzden bu mevzu basit değildir ve bekaret aslında bir zarı kollamak değil kendi arzularını dindirmenin bir yoludur. herkes istek duyar ama bir kısmı kendini kontrol altına alır. şimdi onca toplum baskısı, dini öğretiler, baba veya anne korkusu, cinsel ilişki yaşarsam bana karşı her türlü aşağılanma olacak korkusu, falan filan. her türlü korkunun direnç göstertemediği şeye sen nasıl gösterteceksin?
yani toplumsal normları, dini zorunluluklar, ailevi baskıyı, hatta devletin bile baskısını hiçe sayıp bu zardan olan birini sen nasıl kontrol edeceksin?
yarın bir gün gene arzularından bu kadar şeyi yıkan bir kadın senin onun kocan olmanı takar mı? ya da evlilik denen kurumun arzuları karşısında ciddiyetini kavrar mı?

işte bu sebeplerden dolayı bakire olmayan kadın arzularının esiridir( yabi evlilik dışı ilişki yaşamış olması kaydıyla evliyse zaten bir sorun yoktur) hal böyle olunca da dün bu kadar baskıya, aşağılanmaya rağmen gene de arzularını gerçekleştirmede bir direnç göstermeyen kadın senin varlığında da göstermez.
zarı sadece kendi isteğiyle kaybeder zanneden orospu çocuklarının derdidir.

bu ülkede öz babasının tecavüz ettiği kızlar var zihniyetini siktiklerim.
erkekler için daha geçerli bir durumdur. erkeğin bakirliği bir zara ya da başka bir şeye bağlı değildir. sadece vicdanına bağlıdır. bu yüzden bakir olmayan erkek de aldatma potansiyeline sahiptir. evlenene kadar her boku yeyip ben doydum artık evleneyim demek, karımı aldatmadan hayatımın sonuna kadar yaşarım demek değildir. ayrıca evlendikten sonra bekaretini kaybeden kadın bastırılmış duygularını daha rahat ortaya çıkarabilir. her bakire kadın evliliğine sadık kalacak diye bir şey de yoktur. sonuç olarak aldatmanın bekaretle değil sadakat ve vicdanla alakası vardır. 10 adamla yatan kadın 11 incide doğruyu bulduğuna inanıp o erkeğe sadık kalabilir. aynı durum erkek için de geçerlidir. sonuç olarak yanlış bir önermedir.
(bkz: bilimselli toplumsallı konuşayım da yobazlığım belli olmasın)

yanlış önermedir. isteyen istediğiyle evlenir yahu. herkesin evlilik anlayışı, evlilikten beklentisi, evleneceği insanın kriterleri senle aynı olmak zorunda mı?