allah'tan, allah'ın kelamından*, islamın ve imanın şartlarından zerre kadar haberi olmayan, cahil cühela takımının kendince yorumlamaya, haddini aşarak hüküm vermeye/nasihat etmeye ve inananları ibadetlerinden men etme çabaları içinde açtığı başlıktır.
kulları ibadetten men etmek/etmeye çalışmak kimin işidir? Elbette şeytanın.
"Kadınlarınızdan zina edenlere karşı, içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar, şahitlik yaparlarsa, bu kadınları, ölüm alıp götürünceye kadar veya Allah onlara bir çıkış yolu açıncaya kadar evlerde hapsedin."
Ayette görülebileceği gibi zina eden kadınlara evlerde hapsedilmesi ya da kendini düzeltme fırsatı verilmiştir. Allah her zaman affedicidir. Kaldı ki cihattan (savaştan) kaçmak gibi islamda işlenebilecek en büyük suç dahi affedildiğine göre bunun da affedilmemesi için bi sebep yoktur. Önemli olan gerçekten pişman olup af dilemektir.
Hal böyleyken yani Allah af kapısını açmışken bu tür durumlarda olan insanlara orucunuz kabul olmaz diyip Allah adına konuşmak işlenebilecek en büyük günahlardan biridir.
o ne lan,hangi dingil açmış dediğim başlıktır.Annesinin,hatta belki de farkında olmadıgı hangı aile fertlerının de kabul olmadıgı oruçtur denesice ! Oruç için bekaret mi gerekir.o bekaret sizin gibilerin bitarafına girsin
"deniz köpüğü kadar bile olsa günahlarınız, affederim." buyuran bir yaratıcımız varken bakire değilse onları ibadet bile etmekten mahrum etmek isteyen zihniyetler... bu kindarlık kime, niye?
etrafınızdaki bi baktığımda çevremdeki erkeklerin hepsinin birileriyle hatta bazen birkaçıyla birlikte olduğunu görmeniz zor değildir. bu yüzden efem bir erkeğin oruç tutması ile aynı şeydir. tabi bu benim tezim.
oruç tutmak ibadettir. "battı balık yan gider.." diyerek kendini tamamen din disiplininden mi çıkarmalıdır kişi? ağzı olan konuşuyor, düzinelerce kadınla aşna fişne olan erkekler de böyle dini kararlar verip ahkam kesiyor ya, komik duruma düşüyorlar. aç da bir ilahi kitabı oku, bakir olmayan erkeğin bakire olmayan kadından dinen farkı var mıdır?
Bekaret ile ibadet arasında kurulmaya çalışan tuhaf bağı anlayamayan bayandır.Seviişmenin neresi oruç tutmaya engeldir ya da oruç tutan insan neden sevişememektir bunu da anlayamaz.Başlıkta söylenmek istenen'Evli olmadığı halde bakire olmayan ve de utanmadan buna rağmen oruç tutan' bayanlar ise 'evli olduğu halde her türlü ahlaksızlığı yapıp sonra da cemaat ile Cuma'ya gidenleri' düşünüp içten içe güler sonra da sahura kalkıp yağda yumurta yedikten sonra nyetini edip oruca başlar.
insanın sevmek ve de sevilmek isteği ile ibadet isteği arasında hiçbir bağlantı yoktur.Biri tensel diğeri de ruhani bir istemdir ve de birbiri ile karıştırılmamalıdır.Namaz kılmak,kiliseye gitmek ya da oruç tutmak kişinin sevgili ile sevgisini paylaşmasına engel değildir.
Hala ahlak deyince aklımıza bunlar geliyor ya ben buna şaşarım...
böyle düşündüğü halde müslümanım diyebilen bir yazarın var olduğunu gördüğümüze göre bu durumda gayet mantıklıdır.
Allah kapatmamış tövbe kapılarını sen kimsin acaba merak içerisindeyim. kimin günahı seninkinden ağır gelir bunu bilemezsin. her insan kendi günahının derdine düşmeli. o kadının derdiyle gerilmeye gerek yok.
Öncelikle konu kişinin nasıl inandığına göre değişir. ancak islamiyette, bir günah işleyen, bir harama bulaşmış insan da ibadet edebilir. dolayısı ile kişi bekaretini kaybettiği halde oruç tutabilir ve yaptığı ibadetten alması muhtemel sevabı Allah'tan ümit edebilir. Oruç ibadeti, belirlenen sürelerde yemek-içmek-cinsellik gibi ihtiyaçlara sabretmek şeklinde gerçekleştirilir. Eğer bu insanın orucunun kabul olmayacağına inanırsak, içki içen, kumar oynayan, yalan söyleyen v.s. kişilerin de orucunun kabul olmaması anlamına gelir. Dolayısı ile oruç tutacak insan sayısı, mevcudun belki de yüz binde birine kadar düşebilir.
Yani inanan ve yaptığı ibadet neticesinde Allah'ın rızasını gözeten herkes, ibadetine devam etsin. Umulur ki kurtuluşa ereriz.