fabrikada sevilen bir işçi olan münir özkul'un patronuna söylediği sözlerden biridir. genelde münir baba bu sözlerden önce kovulmuştur, ya da bu sözleri söyler ve efendice istifasını eder. her ne kadar kaba ve emirvari bir söz olsa da "beyim" kısmında saygıyı korur.
ezilenin, sıkı sıkıya bağlı olduğu manevi değerlerini korumak pahasına ezene karşı dik duruşu, isyanı, meydan okumasıdır. bu paha biçilemez davranışı usta bir oyunculukla izletir bizlere münir özkul.
bugünlerde kendi kendime söyleyip durduduğum söz ve arkasından şu iki çift laf geçmekte aklımdan.
--spoiler--
hiç düşünmeden çeker vururum seni...
Anlıyor musun? Vururum ve dönüp arkama bakmam bile..'
--spoiler-- Münir Özkul
unutulmaz replik. "i have couple of words to tell you. you are a big man, with money and everything. thousands work for you. would it make you look cool to play with their future, leaving all those innocent kids without shelter and food? but why wouldnt it? wasnt that you who never pitied his own daughter, avoiding a handful of happiness?
cant you see sir? these kids love each other. but im talking in vain, trying to teach how to love to someone who doesnt know what it is. huh!, you, the big boss, billionaire, factory owner mr saim !
do you think you are great? no you arent, but i am. i! master yaşar!
youre nothing compared to me, get it? nothing! you have no value to me. yet, for sure you wont be able to do any harm, neither to my daughter in law, nor my son!. nor you can destroy, scatter and defeat us.
because were not bound to one other with money but with love. we love one another. we are a family, a beautiful family. do you think you are strong enough to knock this down?
dont touch my family anymore! dont touch my children, my son and my daughter in law. if you are to harm them; i, the man who hasnt even hurt an ant in his entire life, master yaşar, would pull the trigger and shoot you down, without thinking a second.
got it? id shoot you down and never look back at you!"
"bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, pulun var, her şeyin var. binlerce kişi çalışıyor emrinde. yakışır mı sana ekmekle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu, karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? ama nasıl yakışmasın! sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor. ama ben boşuna konuşuyorum. sevgiyi tanımayan adama, sevgiyi öğretmeye çalışıyorum. hıh, sen, büyük patron, milyarder, fabrikalar sahibi saim bey! sen mi büyüksün? hayır, ben büyüğüm! ben, yaşar usta! sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiçbir şey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimizr parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? dokunma artık aileme! dokunma çocuklarıma! dokunma oğluma! dokunma gelinime! eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun, vururum ve dönüp arkama bakmam bile!"