"Matematik dersinde kadın öğretmen öğrencilere sorar:
- Bir ağacın dalında 5 tane kuş var. Taş attım, iki tanesini vurdum. Geriye kaç kuş kalır?Öğrencinin biri parmak kaldırır ve cevaplar:
- Hiç kuş kalmaz çünkü diğerleri korkudan uçup gider.
Öğretmen gülümser:
- Hayır. Doğru cevap üç olacaktı ama bakış açını sevdim.
Öğrenci duruma çok bozulur ama pek göstermez. Ders devam ederken tekrar parmak kaldırır:
- Bir soru da ben sorabilir miyim?
Öğretmen izin verir.
- Sokakta üç kadın dondurma yiyerek yürüyor. Biri dondurmasını yalıyor, diğeri ısırıyor, diğeri de emiyor. Kadınlardan hangisi evlidir?
Öğretmen şaşırır, kızarıp bozarır ama cevap da vermek zorundadır:
- Hmm...şey..yalayan?
öğrenci yanıtlar:
-Hayır, parmağında alyans olan. Ama bakış açınızı sevdim."
Gerçek Fakirlik
Günlerden bir gün, zengin bir baba oğlunu köye götürür. Bu yolculuğun amacı, insanların ne kadar fakir olabileceklerini oğluna göstermektir. Çok fakir bir ailenin çiftliğinde bir gün bir gece geçirirler. Yolculuktan döndüklerinde baba oğluna sorar:
- insanların ne kadar fakir olabildiklerini gördün mü?
- Evet!
- Ne öğrendin peki?
Oğlanın cevabı şaşırtıcıdır:
- Şunu gördüm; bizim evde bir köpeğimiz var, onların ise dört tane. Bizim bahçenin ortasına kadar uzanan bir havuzumuz var, onların sonu olmayan bir deresi. Bizim bahçemizde ithal lambalar var, onlarınsa yıldızları. Bizim görüş alanımız on avluya kadar, onlar ise bütün bir ufku görebiliyorlar.
Baba şaşkın, söyleyebilecek tek sözü yok. Oğlu noktayı koyar:
Teşekkürler baba. Ne kadar fakir olduğumuzu gösterdiğin için!..
Takribi bir aydır canımı sıkan ve beni huzursuz eden bir durum var. Bugün canımı daha çok sıkan başka bir şey daha bana kendini hatırlattı. Bir aydır canımı sıkan şeyin aslında benim için iyi bile olabileceğine karar verdim. Bakış açımı beni daha huzursuz edecek bir şeye çevirmek niyeyse anlık iyi geldi.