bahçelievler katliamı

entry63 galeri2
    1.
  1. 'Erzurumda tanışan Haluk Kırcı ile hem Emek Bölgesi'nin sorumlusu hem de MHP Ankara il ikinci Başkanı olan Mahmut Korkmaz'ın, kaldıkları Bahçelievler 17. Sokak'taki bir apartmanın bodrum katında, 'ülküdaş' misafirleri vardı: 'Büyük Reis' Abdullah Çatlı, Bahçelievler Bölge Sorumlusu Ahmet Ercüment Gedikli ve Kürşat Poyraz.
    Daha önce hazırlanan plan, tekrar gözden geçirildi. Durumdan iyice emin olmak için, 'idi Amin' kod isimli Haluk Kırcı, Bahçelievler, 15. Sokak, 56/2 adresine tekrar gönderildi.
    Haluk Kırcı, eve gidip kapıyı dinledi. Sonra koşa koşa, arkadaşlarının bulunduğu kendi evine döndü: 'içeriden iki-üç kişinin sesi geliyor' dedi.
    Eylemi o akşam yapmaya karar verdiler. Ercüment Gedikli, takviye güç için Dadaş Kahvesi'ne gidip, daha önce yapacakları bu eylemle ilgili olarak bilgi toplayan Ömer Özcan ve Duran Demirkan'ı buldu: 'Hareket bu akşam yapılacak, kalkın, benimle gelin.'
    Saat 22:00
    Bahçelievler, 15. Sokak'taki 56 No'lu apartmanın üçyüz metre sağında, trafonun yanında gözcü olarak Duran Demirkan bırakıldı. Apartmanın bir köşesinde ise Ömer Özcan gözcülük yapacaktı. 16. Sokak'a giren küçük caddenin başındaki otomobilin içinde, Abdullah Çatlı vardı.
    Plana göre, içeriye dört kişi girecekti: Haluk Kırcı, Ercüment Gedikli, Mahmut Korkmaz, Kürşat Poyraz.
    Bu dört kişi, ürkek adımlarla 56 No'lu apartmana girdiler. 2 Numaralı dairenin önüne gelince, bellerindeki silahları çıkardılar. Ercüment Gedikli, kapıyı zorladı, açamadı. Zile bastılar.
    Kapının açılmasıyla birlikte eve daldılar.
    içeride, Türkiye işçi Partisi üyesi beş öğrenci vardı:
    ODTÜ Elektrik Bölümü öğrencisi, 23 yaşındaki Serdar Alten..
    Ankara Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi öğrencisi, 26 yaşındaki Hürcan Gürses.
    Ankara iktisadi Ticari Bilimler Akademisi Gazetecilik Bölümü öğrencisi, 23 yaşındaki Efraim Ezgin.
    Hacettepe Üniversitesi istatistik Bölümü öğrencisi, 20 yaşındaki Osman Nuri Uzunlar.
    Aynı okuldan, 20 yaşındaki Latif Can.
    Televizyon seyretmekte olan öğrenciler, elleri silahlı dört kişiyi görünce şoke oldular.
    Saldırganlar da şaşırdı. Evde beş kişi olmasını beklemiyorlardı. Bildikleri, en fazla üç kişi olduğuydu.
    Hemen hemen aynı yaşlardaki saldırganlar, evdekilerin ellerini arkadan bağlayıp, yüzükoyun yere yatırdılar. Odaları dolaşıp arama yaptılar. Haluk Kırcı, 'Böyle devrimcilik mi olur, evde bir silah dahi yok,' dedi.
    Evde silah yoktu. Saldırganların evde bulabildikleri, Genç Öncü, Çark Başak ve Yürüyüş adlı dergilerdi. Ve başta Aziz Nesin olmak üzere, bazı ünlü yazarların kitapları...
    Saldırganlar, evdekilerin sayılarının fazla olması nedeniyle aralarında biraz tartıştılar. Bir de arabada bekleyen Reis'e danışmaya karar verdiler. Kürşat Poyraz ve Ercüment Gedikli, dışarıya çıkıp durumu anlattılar.
    Abdullah Çatlı, Kürşat Poyraz'ı yanına alarak: 'Ben şimdi geliyorum, beni bekleyin' dedi. Çatlı ve Poyraz otomobille hareket edince, Ercüment gözcülerin yanına gidip onları uyardı: 'Aman dikkat edin, sinek uçsa bize haber verin.'
    Kısa bir zaman geçti.
    Reis Çatlı, gittiği yerden döndü. Onlara bir şişe eter ve pamuk getirmişti. Kürşat Poyraz ve Ercüment Gedikli, eteri ve pamuğu alıp eve girdiler.
    Yere yatan beş gencin yüzüne sırasıyla, etere batırılmış pamuğu bastırdılar.
    Tam o sırada, kapı kısa aralıklarla üç kez vuruldu. Saldırganlar telaşlandılar, kim olabilirdi gecenin bu saatinde?
    Kapıyı açtılar. iki kişi daha gelmişti. Türkiye işçi Partisi Üyesi Faruk Erzan ve Salih Gevence. Evde bulunanların sayısı, bir anda, 7'si TiP'li gençler olmak üzere, 11 kişi olmuştu. Tekrar Reisleri Çatlı'ya koştular, durumu haber verdiler.
    Çatlı, 'soğukkanlılığını' kaybetmedi. Emrini verdi: 'Sonradan gelen iki kişiyi alıp otomobile getirin.'
    Kürşat Poyraz ve Haluk Kırcı, Salih Gevence ile Faruk Ferzan'ı, Çatlı'nın otomobiline getirdiler.
    Kürşat Poyraz otomobilin önüne, Çatlı'nın yanına, Haluk Kırcı ve tabanca tehdidi altındaki iki TiP'li genç, arka koltuğa oturdular. Araba, Bahçelievler'den çıkıp süratle istanbul-Eskişehir yoluna yöneldi.
    10 dakika sonra, Balmumcu yolunun 13. kilometresine vardılar. Otomobil durdu. Abdullah Çatlı, aracın motorunu çalışır durumda tutarken, farlarını söndürdü.
    iki TiP'li genç, Haluk Kırcı ve Kürşat Poyraz tarafından, yol kenarındaki tarlanın içine doğru 600 metre götürüldü.
    24 yaşındaki Faruk Erzan'ın kafasına üç, 26 yaşındaki Salih Gevence'nin kafasına da üç kurşun sıktılar.
    Otomobil aynı hızla yine Bahçelievler'in 15. Sokağı'na döndü. Haluk Kırcı ve Kürşat Poyraz, arabadan inip eve girdiler. Evde bulunan Ercüment Gedikli ve Mahmut Korkmaz, beş TiP'li genci eterle bayıltmıştı. Aslında Çatlı'nın yolda yaptığı plan değişikliğine göre, evdeki 'esirler', ikişer üçer otomobile bindirilip Eskişehir yoluna götürülecekti.
    Bu arada Serdar Alten'in yarı uyanık olduğunu gördüler, kollarına girip otomobile götürdüler.
    Reis, 'Hemen geri götürün, biraz önce buradan ekip arabası geçti. Belki Eskişehir yolundaki cesetleri bulmuşlardır. işi siz, evde bitirin.' emrini verdi. Serdar Alten, eve geri götürüldü.
    Saldırganlar, beş genci nasıl yok edeceklerini tartıştılar. Haluk Kırcı, 'Ben iple boğarım' dedi. Bu teklife, arkadaşları bile şaşırdı. 'Sahi yapabilir misin? '
    Haluk Kırcı; 'Denerim' dedikten sonra; içeri girip, telden yapılmış bir askı getirdi.
    Osman Nuri Uzunlar'ı, sürükleyerek mutfağa götürdü. Telle boğazını sıktı. Ancak telle boğamayacağını anladıktan sonra, gidip banyodan bir havlu aldı. 20 yaşındaki Uzunlar'ın yüzüne havluyu bastırdı.
    Dakikalar geçti. Osman Nuri Uzunlar, havlunun altında can çekişiyordu.
    Üniversite öğrencisi Uzunlar'ın öldürülmesi epey zaman aldı. Bunun üzerine Haluk Kırcı ülkücü akadaşlarına dönüp; 'Bu böyle olmayacak, siz evden çıkın, ben hepsinin kafasına sıkıp çıkarım,' dedi. Eskişehir yolunda kullandığı silahı Kürşat Poyraz ile değiştirip, ondan mermi dolu 14'lü tabancayı aldı.
    Ercüment Gedikli, Kürşat Poyraz, Mahmut Korkmaz dışarı çıktılar. Ercüment Gedikli, gözcülük yapan Ömer Özcan ve Duran Demirkıran'a, 'görevlerinin' bittiğini bildirdi. Sonra Çatlı ile otomobilde bekleyen Kürşat Poyraz ve Mahmut Korkmaz'la birlikte, 15. Sokak'tan hızla uzaklaştılar.

    (alıntıdır)
    31 ...
  2. 2.
  3. can yücel'in yaprak dökümü şiiri de, faşistlerin işlediği bu cinayetleri anlatan bir şiirdir, olay ise türkiye'ye sürülmüş kara lekeleden yalnızca birisidir..
    10 ...
  4. 3.
  5. yüreğin akılla olan çatışmasının sonucudur.
    3 ...
  6. 4.
  7. adını ağzıma almaktan imtina ettiğim haluk kırcı adında ki yaratık ile memleketimin azımsanamayacak kadar insanının gurur duyduğu * vatansever(!) çatlı'nın insanlık dışı eylemleri. neden türkçe'de bu ve benzeri insanları tanımlayacak kadar aşşağılık sıfatlar yok diye üzülüyorum aslında. isimlerinin önüne ne koysam eksik kalıyor..

    o yedi çocuk emperyalizm'e, ülkenin peşkeş çekilmesine, amerikan sömürüsüne karşı durup tam bağımsız türkiye şiarıyla hareket ederlerken gençliklerinin baharında öldürüldüler.. devleti ve onun bilimum kokuşmuş kurumlarını arkasına alan bu faşist insan müsveddeleri ise vatansever oldular. çatlı'yı zamanın başbakanı * şerefli ilan etti.. öldüğünde yanında türkiye cumhuriyeti'nin bir milletvekili * vardı. kimleri başbakan, milletvekili, vs. yapıyorsun ey halkım. katilleri, onlara arka çıkanları, koruyup kollayanları, gencecik çocukların üstüne salanları hangi vicdan ya da hangi cehalet ile başımıza getiriyorsun.

    bahçelievler katliamı bu ülkenin en kara lekelerinden birisidir. bahçelievler seksen küsür yıllık cumhuriyet tarihinin en hain, en kalleş, en acımasız, en şerefsiz vakalarından birisidir. işin acı tarafı devletin buna bilfiil iştirak etmiş olması, yıllar sonra dahi en üst makamlarınca arka çıkmasıdır.. bahçelievler sağ menşeili cinayetlerin doruk noktasıdır. aynı zamanda sağ'dan gelen sebebi ve şekli her ne olursa olsun her türlü katliama devletin taraf olduğunun ve arka çıktığının belgesidir.

    bahçelievler bu ülkenin aydınlık, temiz çocuklarının, gerçek vatanseverlerinin mezarı olduğu gibi, tüm aklı selim insanların da ölene dek sürdürecekleri nefretlerinin somutlaşmış ismidir.. bu milletin büyük bir çoğunluğu çatlı'yı halk kahramanı, destekçilerini de yüksek makamlar sahibi yaptı ise, geri kalan kısmı da bunu toplumsal vicadanından silmeyecek, bu katilleri ömürleri boyunca nefretle anacaklardır.

    bana sağcilar adam öldürüyor dedirtemezsiniz demiş zamanında demirel... daha fazla yorum yapmıyorum...
    14 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. 7.
  11. kokain bağımlısı, uyuşturucu ve silah kaçakçısı, para karşılığı cinayetler işleyen kiralik katil pardon vatansever(!) abdullah çatlı ve ekibi tarafından gerçekleştirilen insanlık dışı katliamdır.*
    17 ...
  12. 8.
  13. 30 yıl önce bugün olmuşmuş. unutmayacaklarmışmış. sormak lazım geçen sene kaç yoldaşınız şehit oldu diye. mesela geçen sene 21 ekim'de ne olmuştu diye.

    30 sene öncekini unutmadınız. eminim bu sorduklarımı da unutmuyorsunuzdur. inanmak istiyorum ki o kadar iğrenç ve riyakar değilsinizdir.

    düdüt: aha kafası yarıldı.
    8 ...
  14. 9.
  15. faşizmin kirli icraatlarından biri. gün olur devran döner sözünü akıllara getirmektedir.

    (bkz: faşizmi döktüğü kanda boğacagız)
    7 ...
  16. 10.
  17. bu akşam skytürk de 30.yıldönümü olması sebebiyle bir haber programının özel bir bölümünde işlenmiş katliam. tam bir katliam ama, katliam kelimesinin hakkını verecek kadar acımasızca yapılmış, ayrıntıları duyunca (ki bizzat yapanların ifade kayıtları ile) kanınız donuyor. sadece tip'li oldukları için bu gencecik insanlar katledildi. organize eden hani şu adına kitaplar yazılan, reisimiz diye yüceltilen abdullah çatlı'dır. hareketlerinde olduğu için utanılması gereken bir insanken ilah mertebesine çıkarılmıştır. kimse değiştim demesin, yalandır.
    evi basıyorlar, yerlere yatırıyorlar ve çatlı'ya birini gönderip soruyorlar, n'apalım?
    öldürün diyor o büyük reis. öldürün!
    önce ikisi eskişehir yoluna götürülüyor ve orada başlarına kurşun sıkılıyor ki, tsadüfen o evde bulunan iki öğrenci bunlar. bakıyorlar ki zor oluyor böyle zahmetli, al yollara götür falan,sonra ikisini evde boğmaya kalkıyorlar, çok zorluk çekiyorlar, yüzüne havlu falan bastırıp....devam edemeyeceğim.

    evet çatlı'lar, haluk kırcı'lar..şair ne diyordu adiloş bebeye, "tanı da büyü". bunları tanımalı herkes. bilmeli.
    o gencecik kurbanları da unutmamalı, hatırlamali, sevgiyle anmalı, şarkının dediği gibi.
    2 ...
  18. 11.
  19. aradan 30 yıl geçmesine rağmen temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp önümüze konan adli vaka. dava görülmüş, suçlu bulunanlar cezalarını çekmiş olay kapanmıştır. kaşıyıp duranların samimiyetinden şüphe edilir.
    7 ...
  20. 12.
  21. türkiye'nin ve dünyanın aydınlık geleceğine saldıran iç savaş örgütü faşistlerin yaptığı katliam. katliam öncesinde 7.il temsilcileri konferansını toplayan türkiye işçi partisi'nin şu tespiti katliamı işleyenlerin gerçek yüzünü ortaya koymuştur: "faşist parti iktidara ortak olduğu 3 yıl boyunca bizzat sermaye sınıf ile devlet tarafından beslenmiş, bu beslenmeyi iyi kullanarak örgütlenmesini devlet içindeki kimi kademelere kadar sokmuştur. bugün bir iç savaş örgütü olarak çalışan faşist parti, türkiye'de terörün tırmanasına neden olmakta çatışmayı körüklemektedir. bu durumun önüne geçilmesi için çok önemli yasal dayanaklar vardır ve bu durumun engellenmesi için yasal dinamiklerinde çalıştırılması gerekmektedir."(1978,tip.7 il temsilcileri konferansı)
    3 ...
  22. 13.
  23. alperenlerin ve ülkücülerin gerçekleştiren şahsiyetle ilgili videoları youtube'de sevgi seline boğmasının nedenlerinden birisidir.
    2 ...
  24. 14.
  25. Sürekli başkalarını terörist olmak ile suçlayıp, sivil insanlarımız ölüyor şeklinde ağlayıp sızlayan faşistlerin gariptir ses etmediği katliam. reisiniz hata yapmaz mı olum sizin?
    7 ...
  26. 15.
  27. tip'li gençlerin türkiye'yi kaosa sürüklemek için cia emriyle öldürüldüğü katliam. baş figüran rollerini ülkücü teröristler muhsin yazıcıoğlu, abdullah çatlı, haluk kırcı oral çelik ve mehmet ali ağca oynamıştır.
    5 ...
  28. 16.
  29. maraş katliamı ve sivas katliamı gibi, sorumlularının öldükten sonra kahraman gibi görüldüğü bir diğer katliamdır...

    sen tazecik fidanları sol görüşlü oldukları için sıradan bir hobiymiş gibi katlet, maraşta çoluk çocuk demeden öldür, sivas'ta ülkenin aydınlığa kavuşmasında en ağır yükü taşıyan aydınlarını yakarak ülkeyi bir ampül'ün aydınlığına muhtaç kalacak hale getir... ondan sonra bu olaylarda ön saflarda yer alan biri öldüğünde ülke bir kahramanını daha kaybetmiş olsun...

    doğrudur... kahramandırlar... ama sadece bu utanç verici olayların, hiç bir şekilde yargılanmamış baş kahramanlarıdırlar...
    0 ...
  30. 17.
  31. ümraniye katliamı ndan hiç bahsetmeyen komünistlerin, gerilim romanları tarzında hikayeler yazıp sürekli bahsettiği konu.
    bir de kendileri ile cia'nın falan uğraştığını sanıp cia öldürttü gibi salak laflar edenler var lan. çok komik bu komünistler.
    4 ...
  32. 18.
  33. söyleyecek söz bulamıyorum. hepsi piyon du. mat olan ülke ve gençlik için birer piyondular. ülke-vatan-millet-din adına kullanıldılar atıldılar. tıpkı günümüzde kürtleri kullandıkları gibi.

    şimdiki demokratları-liberalları-siyasal islamcıları gördükçe 1980 öncesi koministler bile bizlerden daha milliyetçilermiş.

    hepsinden şahsen kendi adıma özür diliyorum. ruhları şad olsun, mekanları cennet olsun.
    3 ...
  34. 19.
  35. --spoiler--
    lise sondayım. otobüsün gelmesine zaman varken sonradan öğrendiğim hardcore ülkücü bir arkadaşla gündemden konuşurken falan konu siyasete geldi. sonra abdullah çatlı'ya. anlatmaya başladı. şunu yaptı bunu yaptı. o adam hakkında o kadar bilgim olmamasına rağmen inanmadım dediklerine. konu bahçelievlerdeki 7 teröristi (!) haluk kırcının nasıl öldürdüğünü anlattı. kanım dondu. çok şükür otobüs geldi. yolda merak ettim. abdullah çatlı ile ilgili bir kitap almaya karar verdim. sonra gerek olmadığını fark ettim. sözlüklerde okumaya başladım. terörist dediklerinin silahsız(!) öğrenciler olduğunu gördüm. bir sonraki gün yanına gittim.bunları nereden öğrendiğini sordum.aslında aldığım cevap beni şaşırttı. ben "abilerimden duydum" gibi bir cevap bekliyordum.onun yerine "kitaplardan öğrendim" dedi.* sonra düşündüm. melis'in götü mü daha güzel yoksa merve'nin mi diye!
    --spoiler--
    3 ...
  36. 20.
  37. malesef sanıklarının infazları yeni yasayla durdurulmuş katliamdır. bu da türkiye'de hukukun bittiğinin göstergesidir. yazıklar olsun size de adaletinize de yasanıza da!

    http://haber.gazetevatan....liye-etti/463634/1/Gundem
    3 ...
  38. 21.
  39. --spoiler--
    Saldırganlar ellerindekileri nasıl öldüreceklerini tartışmaktadırlar. Haluk Kırcı Osman Nuri Uzunlar'ı mutfağa alarak tel askıyla boğmaya çalışır, başarılı olamayınca yüzüne havluyla bastırarak zorlukla boğar. Haluk Kırcı TiP'lileri böyle öldüremeyeceğini anlar ve içerideki saldırgan arkadaşlarından dışarı çıkmalarını ister, kendisi hepsini teker teker tabancayla öldürecektir. Az önce Eskişehir Yolu cinayetlerinde kullanılan silahı alır. Ercüment Gedikli, Kürşat Poyraz ve Mahmut Korkmaz daireden dışarı çıkarlar. Ercüment Gedikli gözcüler Ömer Özcan ve Duran Demirkan'a görevlerinin bittiğini bildirir. Sonra Çatlı arabayla gelir ve arabanın geldiğini duyan Kırcı yerde yüzükoyun elleri bağlı yatan gençlerin üzerine tabancasını boşaltır ve koşarak dışarıya çıkar. Serdar Alten karın ve barsaklarından 3 kurşunla, Hürcan Gürses kalp ve böbreklerinden 3 kurşunla, Efraim Ezgin başından 4 kurşunla, Latif Can akciğerlerinden 2 kurşunla vurulur.
    --spoiler--

    http://tr.wikipedia.org/w...%A7elievler_Katliam%C4%B1
    1 ...
  40. 22.
  41. sermaye düzeninin bekçiliği için and içmiş faşist itlerin bu ülkenin aydınlık geleceğine karşı giriştiği sayısız katliamlardan biri.

    bu katliamı konu alan ve titiz bir araştırmaya dayanan "Gecenin Kapıları" adlı romanın yazarı Ozan Özgür'ün, 7 TiP'li öğrencinin katillerinin tahliyesi ile sözleri durumu özetler nitelikte:

    "Bu adamlar her zaman sermayeye hizmet etmiş adamlardır. Bahçelievler'de bunlar vardı, Maraş'ta da, Çorum'da da. Sermaye de her zaman bu tür adamlarını korumaya özen gösterdi. 12 Eylül ve Özal'la başlayan ve bugüne kadar gelen bütün iktidarlar döneminde, bu katillerin çıkarılmasına, çıkarılamıyorsa cezalarının hafifletilmesine uğraşıldı. istisnasız bütün iktidarlar, bu adamları kurtarmak için düzenlemeler yaptılar, yasalar çıkardılar. Ceza hukukunda yapılan bütün değişikliklerden mutlaka ve öncelikle faydalandırıldılar. Bunun nedeni, işte sermayeye yaptıklarını söylediğim hizmettir. Sermaye, bu adamların hizmetlerini hiç unutmamıştır, hep mükafatlandırmaya çalışmıştır. Bugün sermayenin göz bebeği AKP de, bu çabayı nihayete erdirmiş oluyor. Katilleri kurtarmış, böylece yaptıkları hizmetlerin bedelini ödemiş oluyor. 7 tane gencecik devrimciyi vahşice öldüren eli kanlı caniler, sokaklara salınıyor. Oysa aynı haktan yararlanmak isteyen sendikacıların talebi reddediliyor. AKP kendisine en yakışanı yapmıştır."
    4 ...
  42. 23.
  43. çok şükür suçsuz olan bünyamin adanalı ve ünal ağaosmanoğlu tahliye olmuştur! olay sırasında erzurum'da olan bünyamin adanalı boş yere hapis yatmıştır.

    bahçelievler katliamına "katliam" deyip ümraniye katliamına iki çift laf etmeyen çift kişilikleri'de görmemizi sağlamıştır. devrim mahkemelerinde işkence ile sözde yargılanıp katledilen 5 ülkücü için kimse sesini çıkarmaz onların failleri yakalanmamıştır.
    1 ...
  44. 24.
  45. komünist finoların ümraniye'de misk üyesi olduğu gerekçisi ile 5 ülkücüyü sözde mahkemelerinde yargılayıp, sonrada uzuvlarını kesmek sureti ile katlettiği ümraniye katliamına misillme olarak yapılmış olabilme ihtimali de bulunan münferit olay.
    3 ...
  46. 25.
  47. ümraniyede katledilen 5 ülkücü işçi...katilleri bulunamadı...
    adanada öldürülen 6 ülkücü öğretmen...katilleri bulunamadı...
    mhp istanbul il başkanı recep haşatlı...katilleri bulunamadı...
    mhp li gümrük bakanı gün sazak...katilleri bulunamadı...
    yazar ilhan darendelioğlu...katilleri bulunamadı...
    öldürülen 5000 e yakın ülkücü genç...çoğunun katilleri bulunamadı.
    ve 12 eylül adaleti...5 adam öldüren solcu ve pkk lı tek idam cezası aldı.5 adam öldüren ülkücü 5 ayrı idam cezası aldı.önce adalete bakın.sonra bahçelievleri konuşun...
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük