bahtiyar vahapzade

entry32 galeri0
    1.
  1. ilk şiirini ilkokul sıralarında yazan azerbaycan ın ulusal şairi. tam bir türkiye aşığıdır.

    an itibarıyla trt2 de kendisi için yapılmış bir program yayınlanmaktadır.
    2 ...
  2. 2.
  3. ''Geçmişine taş atanın geleceğine gülle atarlar.'' sözünün sahibi yazar.
    2 ...
  4. 3.
  5. 1925 doğumlu azeri profesör. şiir ve tiyatro yazmış. aruz ve hece ölçüsü kullanmış.
    1 ...
  6. 4.
  7. harika şiirleri olan azeri şair. *
    1 ...
  8. 5.
  9. tenha mezar şiiriyle yüreğimizin bam teline dokunmuş şairdir.
    1 ...
  10. 6.
  11. 90'lı yıllarda ankara'da toplanan bir '' türk dünyası yazarlar kurultayı'' nda ''biz yetmiş sene esaret altında yaşadık. resmi dilimiz rusça idi. ağır baskılara rağmen ana dilimiz türkçe'yi muhafaza edip bu günlere getirdik. siz bağımsız bir türkiye cumhuriyeti olarak ne gibi bir güçlüğe uğradınız, kimden baskı gördünüzde dilinizi bu hale soktunuz?'' diye sormuş azeri edebiyatçı.
    1 ...
  12. 7.
  13. 8.
  14. gün itibariyle vefat etmiş azeri edebiyatçı. allah mekanını cennet eylesin.
    2 ...
  15. 9.
  16. neredeyse asırlık bir çınar, dilinin ustası emektar halk şairi. allah'ın rahmeti üzerine olsun.

    elveda

    diyorum;
    sefası bitti ömrümün,
    şimdi dağa çıkarım, düze elveda.
    düze duman çöker, düze kar yağar,
    bahara elveda, yaza elveda...

    bahtiyar;
    derinde sızlayıp yaran,
    kalbini dağlayıp üzer her zaman.
    göze hüzün çöker, göze yaş dolar,
    sevince elveda, düşe elveda...

    şimdi özkökünden süzülen benim,
    özge budaklara dizilen benim,
    şimdi ne sen sensin, ne de ben benim,
    biz ki biz değiliz bize elveda.
    7 ...
  17. 10.
  18. azeri şair, yazar ve siyasetçi. azeri özgürlük mücadelesinde üstün hizmetleri vardır ve azeri istiklal madalyası sahibidir. aynı zamanda azerbaycan'nın özgürlük simgelerinden biridir. 13 şubat 2009 da bakü'de vefat etmiştir.
    1 ...
  19. 11.
  20. bütün türk aleminin başı sağ olsun.

    azerbaycan'ın tam bağımsızlığı davamızda bir nefer kaybettik bugün, bin nefere bedel.

    mekanın cennet olsun üstad...
    0 ...
  21. 12.
  22. aslen azeri bir bala olan Türk dünyasının usta şairi Bahtiyar Vahapzade,vefatından üç gün önce hasta yatağında verdiği röportajında;

    "Türkiye'ye ilk defa 1961 yılında gemiyle gitmiştim. Para bozdurmak için girdiğim bankaya kimliğimi göstermem lazımdı. Sovyet pasaportunu uzattım. Paraları değiştirdi ve bir makbuz verdi. ilk kez Türkçe ve üzerinde de 'Bahtiyar Vahapzade' yazan bir makbuz görmüştüm. Onu hayatım boyunca muhafaza ettim. Şu andaki tek arzum, ölmeden önce son bir kez daha Türkiye'yi görmek."

    diyen türkiye ve türkçe sevdalısı bir insandı.

    Dinimiz bir,dilimiz bir

    Ayımız bir ilimiz bir

    Eşgimiz bir yolumuz bir

    Azerbaycan,Türkiye.

    ....

    Bir millettik iki dövlet

    Eyni arzu eyni niyyet

    Her ikisi cumhuriyet

    Azerbaycan,Türkiye.

    ....

    Birdir bizim her halımız

    Sevincimiz malalımız

    Bayraklarda hilalımız

    Azerbaycan,Türkiye.

    ....

    Ana yurdda yuva kurdum

    Ata yurda gönül verdim

    Ana yurdum ata yurdum

    Azerbaycan,Türkiye.

    ....

    mekanın cennet olsun büyük üstad...
    6 ...
  23. 13.
  24. Neylemeli

    Kuş okudu, ferahlandık
    Taş okusa neylemeli?
    Örümcekse ag dokudu
    Cali dokusa neylemeli?

    Dedim, dünya bir temaşa
    Her arzumuz geldi başa
    Dediklerin baştan başa
    Boş ruyaysa neylemeli?

    Sesimiz yok, gürültümüz var
    Okumuz yok, yayımız var
    Deme gelmiş çayımız var
    Şeker yoksa neylemeli?

    Yalanlardan cana doyduk
    Ona uyduk, buna uyduk
    Et kokuştu, tuza koyduk
    Tuz kokarsa neylemeli?
    1 ...
  25. 14.
  26. kelimelerin ibadetini göstermiştir.
    2 ...
  27. 15.
  28. bence son derece provokatif ve propogandist bir şiir anlayışı var.
    bu da kimi şairlerin tercihi olabilir zaman zaman ama kendisi derdini sanki halka direkt iletmek için olabildiğince düz, dolayımsız ve mesaj kaygılı şeyler yazmış.

    kendisini bu şiirlerde bulanlar da olacaktır elbette, bu yazılanları şiirden saymayanlar da..
    normaldir.
    0 ...
  29. 16.
  30. Yaradanım, sahibim,
    O kemandır, ben okum.
    Atar beni yüz yere.
    Sahibim var, ben yokum.

    Bu yoklukta ben neyim?
    Kuruca bir gölgeyim.
    Gölge gezer, dolaşır,
    Yer üstünde izi yok.

    Dünyada her gölgenin
    Sahibi var, özü yok.

    Bu şiiriyle beni benden almış büyük şairdir. Mekanı cennet olsun...
    0 ...
  31. 17.
  32. 1845 yılında Gülüstan mukavelesi ile beraber Azerbaycanın ikiye bölünmesi üzerine "Gülüstan Poeması" eserini yazmış, bundan dolayı ev hapsine mahkum edilmiş, son dönemlerinde ülkesindeki Fetullah Gülen hareketlerini desteklemiş şair ve yazardır...
    0 ...
  33. 18.
  34. azerbaycan ulusal şairidir. 1925-ci yılda Şekide doğmuştur. 40-ı aşkın şiir kitabı, 11 ilmi eser yazmıştır. 2009-cu yılda vefat etmiştir.

    "Bayrak", "Ana dili" vb. şiirler, "Gülüstan poeması"nı yazmıştır.
    0 ...
  35. 19.
  36. “Doğudan Batıya ferman gönderen
    Atalar ne kadar cephe yardılar
    Batının önünde Fatihlerimiz
    Bu gün yeni nesli utandırdılar.”

    Kendini küçülten ey Türk, bir düşün
    incele tarihi bir de derinden.
    Niçin utanmıyor batılı bu gün
    Atasının haçlı seferlerinden?
    0 ...
  37. 20.
  38. Türk oğlu tarih boyu,
    Hayırdan şerden geçip,
    Zaman Türk’ü koruyup
    Türk asırlardan geçip.

    Türk deyip ta gadimden
    Tarihe öz sözünü
    Savaş meydanlarında
    Yetiştirdi özünü

    Tarihle bir yaştadır
    Bizim tarih yaşımız
    Neden seni korkutur,
    “Tanrı Türk’ü Korusun”
    Duamız, alkışımız.

    Ben anlamıyorum,
    Türk oğlu isen özün
    Türk’ün korunmasından
    Niye korkuya düştün?

    Tanrı Türk’ü Korusun,
    Atılan taş mı sana?
    Bizim bu alkışımız
    Yoksa kargış mı sana?
    0 ...
  39. 21.
  40. Şiirlerini azerbaycan türkçesinde daha güzel bulurum.
    0 ...
  41. 22.
  42. Yolun kenarında tenha bir mezar
    Üstünde ne adı, ne soyadı var.
    Yolcu, arabayı durdur bu yerde
    Bir sor, kimdir yatan tenha kabirde?

    O bir Türk askeri, kahraman, metin!
    O öz kardeşine yardıma geldi.
    Kurşuna dizilen milletimizin,
    Haklı savaşına yardıma geldi.

    Uzaktan ses verip senin sesine
    Geldi, o dönmedi öz ülkesine.
    Düşman saflarını o, soldan sağa,
    Biçti, dostlarıyla cepheyi yardı.
    Toprağın yolunda düştü toprağa,
    Senin toprağını sana kaytardı.

    Kendi koruduğu, hem can verdiği
    Yolun kenarında defn edildi o.
    Uğrunda canını kurban verdiği
    Toprağı kendine vatan bildi o.

    Yolcu, arabanı bu yerde eğle.
    O mezar önünde sen ta’zim eyle.
    Secde kıl, dua et onun ruhuna,
    Ayak bastığın yer borçludur ona
    1 ...
  43. 23.
  44. Şiirlerini bir daha okumayacağım adam.

    Azerbaycan halkı hakkında harika bir tespiti vardır:

    "Dirisiyle rusça, ölüsüyle arapça konuşan halkım benim..."
    0 ...
  45. 24.
  46. Türkiye üstadın her zaman hayallerini süslemiş hasretiyle yakmıştır . soyvet birliği döneminde türkiye geçmek yasaktır bu durum onun anavatan diye nitelendirdiği Türkiye aşkını daha alevlendirmiş Türkiye özlemini dahada bastırılmaz bir hale getirmiştir. Fırsatını bulup Türkiye'ye gelmek isteyen üstad 1961 yılında fırsatını bulur ve bu durumu dolu dolu yazar şahsımı da dolu dolu ağlatmıştır.

    ''Dedemin, babamın ve amcalarımın ağzından Türkiye hiç düşmezdi. Ben şimdi
    soyumdan gelen arzuların hayallerin ülkesi olan Türkiye’ye gidiyorum. Sabah erkenden
    kalkıp tıraş oldum. Otuz beş yıldır hasretini çektiğim, ismini zaman zaman andığımda
    bütün bedenimi titreten, koluma kuvvet, ayağıma takat, gözlerime ışık veren bir şehre,
    istanbul’a, gidiyorum. Ümitgahım, önünde boyun eğdiğim, zorla elimden alınan adımın
    sahibi, namusumun, izzet ve şerefimin koruyucusu, gören gözüm, vuran kolum, düşünen
    beynim, yardımcım, dayanağım, bayrağım, kaybettiğim tarihim, geçmişim, ana dilim,
    şerefim hepsi sendedir.

    Kamaranın penceresinden bakıyorum uzakta fener yanıp sönüyor. Allah'ım! ilk
    defa Türk ışığı görüyorum. O ışıkta benim arzularım yanıyor. Ey fener, sen sana tarih
    boyu düşman olan bir milletin gemisine yol gösteriyorsun. O geminin içinde sana can
    vermeye hazır birisi var.
    Ben sana kurban olayım. Ey benim cumhuriyetim! Ey benim benden uzak vatanım! Benim için yanan ve bana elini
    uzatamayan vatanım! izin belgesinin üzerindeki mührü döne döne öpüyorum. Otuz beş
    yıldır vesikalarımın üzerinde Rus dilinde yazılı ifadeler vardı, ilk defa şimdi kendi
    dilimde yazılı bir ibare var kimliğimde. Ömründe sadece on saat benim kim olduğumu
    gösteren vesika ise ilk defa kendi dilimdeydi. Ben ancak şimdi ben oldum.

    Nihayet istanbul’a ayağımı basıyorum. Bu mukaddes toprağı eğilip öpmek
    istiyorum. Ama yol boyunca beni takip eden ajanlardan korkuyorum. Yan, ama öyle
    yan ki, alevin gözükmesin. istanbul’da topu topu on saat kaldık. Şehri gezdik.
    insanlarla konuşmak istiyorum. Hal hatırlarını sorup; onların kalbine yol bulup girmek
    istiyorum. Ancak onların bana meyli yok.''

    Üstad hayallerini süsleyen istanbul'un bakımsız hali görünce hayal kırıklığına uğrar o gece geç saatte yatağından kalkıp
    ''Ey Allah'ım! Sen
    Türkiye’nin geçmişteki kudretini ve azametini geri ver.'' diye dua eder. Vatanına,
    Vahabzade’nin ifadesiyle, ''yürek ağrısıyla'' dönen üstad bu seyahatten sonra ''istanbul'' adlı
    şiirini yazar.
    0 ...
  47. 25.
  48. şiirlerini her azerbaycan türk'ü kalbinde hissetmelidir.
    adını bilmeyen, okuyup da etkilenmeyen azerbaycanlının kanına tüküreyim.
    gidip hepimiz ermeniyiz hebele hübele desin.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük