zirve kutusunda olup da başlık açılmamış zirvedir kendileri.
uludağbaşı unisinin 2009 bahar şenliğinde buluşma aktivitesidir lakin kimlerin çıkacağı sanırım belli olmamıştır. ama olsun ko gö.üne rahvan gitsindir, hep beraber olunduktan sonra, kimse çıkmasada olur len zirvesidir.
12 mayıs salı günü, saat 15.00'da, mediko'daki campus cafe'nin önünde buluşarak gerçekleştirilecek zirve.
biraz empati yaptım ve olası soruları kendim sorum kendim cevapladım. buyrun:
s- campus cafe nerde?
c- mediko'yu biliyon mu? işte ordaki merdivenin altındaki cafe. kime sorsan gösterir.
s- benim ilk zirvem, nası anlıycam ben sözlükçüleri?
c- bir yerde, 15-20 insan toplaşmışsa, git yanlarına sor "sözlükten misiniz" diye. öyle öyle bulursun.
s- ben zirveye gelmeye çekiniyorum. ama seni ve diğer yazarları şuule bir görmek istiyorum. napcam şimdi?
c- mal mısın olm, neyinden çekiniyon? hepimiz 2 kollu 2 bacaklı insanlarız yahu! ille de beni görmek istiyorsan, gördüğün ilk kızıl saç yığınına yürü..yollar bana çıkar.
s- benim işlerim geç bitiyor, size nasıl ulaşacağım sonra?
c- biz buluşup gideceğimiz yere gideriz, sen sonradan katılabilirsin. bunun için organizeytırımız telefonunu verecek. organizeytırımız zekeriyabeyaz'a ulaşamazsanız, bana bir özel mesaj kadar yakınsınız.
s- zirveyi napacam yaa, bana ne.
c- sigigit lan!
ayrıcana; altıparmak ve çevresinde ikamet eden sözlük yazarlarıyla 48'de birlikte seyahat edebilir; şenlik alanına birlikte gidebiliriz.
bir de johnny deep not: öğrenci kimliği olmayan arkadaşları ptt'nin önünden alacağız. kimliğiniz yoksa zekeriyabeyaz'a veya bana ulaşın.
Gelsem nasıl olur acaba diye düşündüğüm, ama daha benim için çok erken olduğuna karar verdiğim zirvedir. Zira, beraber gidecek kadar samimi olduğum bir yazar bulabilirsem ileriye doğru, alemlere akabiliriz.
Birde ehliyet telaşesi var, bir dahaki sefere inşallah dediğim zirvedir.
yeni yazarların gelmekten çekinmemesi gereken zirvedir. nedir yani lan, ben de tanımıyorum doğru dürüst kimseyi. *
hem bana bol soğanlı ciğer ekmek alacaksınız daha.
uludağ üniversitesi şenliklerini ilginç bir şekilde protesto ettiğimiz zirvedir. katılmayıp ta bize bu sıcak ortamı daha da sıcaklaştırmamızı sağlayan kişilere de teşekkür ederiz.
bir parkın köşesinde gençler alkol almaktadır. ilerden elinde sigara ile orta yaşlarda hafif kel biri yaklaşmaktadır. grupta bir ypanik havası u güzel ortama mudahele edilecek diye bir korku yaşanmaktadır. iriyarı babaCAN ABi GELiR.
şahsi bazı durumlardan ötürü ilk ayağına iştirak edemediğim zirve olmuştur. fakat hiç bir şey için geç olduğuna, hiç bir zaman inanmayan şahsım; yarın orada olacağımdır. sevmeyenler de bakıp kaçabilirler, gelip ateş isteyebilirler, kendilerini kamufle edebilirler... kafalarına göre*.
benim için dün şenliğin tek eğlenceli tarafıydı ama arkadaşlar beklediği için erken ayrılmak zorunda kaldık.
ayrıca o voleybolu oynayamadık ya çimlerde, çok içimde kaldı, okudum ki sizde oynayamamışsınız, mutlu oldum. *
halka açık bir zirve olduğu için sözlük dışından da bir çok insan gelmişti. ben gittim sağa sola sordum sözlüğü "o ne la?" diyen insanları karşımda buldum. ya bu nasıl çelişki arkadaş! zirveye gitmişsin, sözlüğü soruyorum "o ne la?" diyorsun. ayıp ya!
çok kıymetli, pek eğlenceli dakikaların yaşandığı zirvedir. alınan alkol, yaşanılan güzel tecrübe sindirildikten sonra artık bir özet geçme vakti gelmiştir.
Zephyra gerçekten kutsal bir iş yaptın zirve konusunda beni ikna etmekle. sözlük 2 yıldır hayatımın sanal bir parçasıyken şimdi gerçek bir parçası oldu, aman da ne güzel oldu*.
ufacık görükle'de oturduğumuz o kocaman parkın etrafında sizi ararken 2 geniş tur atmama sebebiyet veren, bana telefonda yer tarif eden arkadaşlar; isabetli yer tarifinizi ilk yuvarladığınız biraların verdiği enerjiye bağlıyorum ve olaydan ders çıkartıyorum: demek ki zirveye vaktinde gidilecek, herkesle beraber içilecekmiş.**
ilk zirve çekingenliğimi atmamda önemli bir rolü olan, tanışmak için elimi ilk uzattığım ismini vermek istemediğim iki arkadaşın "merhaba ben zall", "merhaba ben bluevelve" deyip bir an inandığımı görünce "öhehehehe" diyerek uzaklaşmaları da kendimi adeta evimde hissetmeme sebep oldu*. ikisine de buradan ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum.**
experimental sazı eline aldığında jb'de tatlandı, sohbet de... kendisi ne kadar gönlü zengin bir insan olduğunu zirvenin sofrasını kurarak gösterdi* ki aynı mantığı taşıyan birisi olarak açıklıyorum:
gönül ne bar ister ne de meyhane
gönül muhabbet ister içmek bahane..*
isim ve nicklerinizi yavaş yavaş hatırlayacağımı umuyor ve nick altı methiyelerini eve bırakıyorum.
sonuçta sabah küvette buzlu suyun içinde uyanıp böbreklerimi kaybetmemiş olmaktan, minibüsteki meczup amca'nın dini tavsiyelerine kulak kabartmaktan, icimdeki deniz ile fokların yaşama haklarıyla ilgili dedikodu yapmaktan ve tekrar hepinizle tanışmış olmaktan dolayı pek mutlu oldum, sağolunuz.
en kısa zamanda benzerini bekliyor, stajer organizatörleri göreve davet ediyorum.*