en son 5 yıl önce yaptığım aktivite. zaten 4 yıldır o yok. babayla rakı içmenin zevki başkadır. diğer arkadaşların babalarından gizli içerken, senin ki gel oğlum birkaç kadeh içerim der. verir eline rakı ve meze parasını, git bir ufak al gel der. koşa koşa gidersiniz. siz dönene kadar sofra kurulmuştur. oturur, başlarsınız rakı muhabetine. konu ilk olarak illaki beşiktaş'tır. sonra baba'nın eski aşklarıdır konu. anlatır, defalarca dinlediğiniz halde yine de zevkle dinlersiniz. sonra sazı getir der. ben calarım o şiir okumaya başlar. sonra da ben türkü söylerim... sonra baba öldüğünde ne rakı içmenin eski tadı kalır ne de beşiktaş konuşmanın...
açılış entrysi nedeniyle birşey yazılamıyan, insanın boğazında birşeyin düğümlenip kalmasına neden olan, yazarı kıskanılan, yaşanılası bir deneyimi anımsatan başlık...
yapmayı çok isteyeceğim şey...ne güzel olurdu babayla demlenmek,geçmişten konuşmak,keyifli geçirilen birkaç saatin huzuruyla uykuya dalmak ... (bkz: baba)
12 yasinda baba sizi alip kumkapiya goturduyse sikintidan onun onundeki butun rakilari icip, sonra sizip baba tarafindan eve tasinmaniza neden olan durum.
bol muhabbetli rakı sofralarında büyümüş çocukların reşit olmasının dahi beklenmediği hoş olay. hatun kişi olmamın en ufak bir farkı da olmamıştır bu hususta. kendini daha bir özel hisseder ayrıca insan.
babayla raki icmek ve onunla sohbet etmek; bir insan hayattan daha fazla ne ister ki? her firsatta baba ben ziyarete geliyorum bir istegin var mi diye sorusumda oglum al bi 70likte icelim istavritle cevabi aldigim hayatim boyu en zevk aldigim yemek sofrasidir. ve her yattigimda dusunurum bu adam elbet bir gun gocup gidecek ben onsuz o muhabbetsiz ne yapcam bu acimasiz dunyada diye dusunmeden alamam kendimi.
dahasi sefertasi bukrese gitmistir, bana sordugu ilk soru raki var mi orda? yoksa yarin yolluyorum*.
annenin misafirliğe gitmesiyle babanın gaza gelip gel iki yudum içelim demesi sonucu gerçekleşen efkarlanma olayıdır. anne eve gelip de ortalığı öyle görünce hele bir de o kokuyu duyunca cinnet geçirmesi kuvvetle muhtemeldir. tahammül için ya 70 liğin tamamını içmiş olmak lazım ya da tüm suçu babaya atmak lazım ki annenin de istediği budur.
babanız baba gibi bir adamsa ki bunu yapabiliyorsanız zaten öyledir, tadına doyum olmayan bir durumdur. sene olarak size fark atmış bir bilgelikle iki kelam hasbihal etmek, iki duble rakı içmek! daha ne olsun... afiyet olsun.
baba arar, "oğlum yoldayım, atla gel özedim seni" der. anlarım, rakı içeceğiz gene. bensiz içemiyor, aslında belki de 20 yıl öceki hayaliydi bu, oğlu ile rakı içmek. belki de benim şimdiki hayalim olduğu gibi. ben geleceğim diye tekirdağ rakısı almış, değerimi anlıyorum. ama ben de 350 km yol geldim bu an için, alsın artık, ne yapalım diyorum içten içe. eski toprak olsa da, tipik bir trakya adamı, yıkarım onu çok içersem diyorum içten içe. kasmıyorum pek, tadında bırakıyorum. belki de durum icabı o ruhsal olarak sarhoş oluyor. evet, aynı hikayeyi anlatıyor yine. annemle nasıl tanıştığını, onu nasıl tavladığını, tamam biraz abartma var ama rakıya veriyorum bunu.
diyorum ya, adamın hayali, yan odada valideye sesleniyor, " hanım sizin zili çaldığımda nasıl da elindeki salatayı düşürmüştün heyecandan" diyor. annem de karşılık veriyor: "salata değildi bir kere o " falan tartışma, didişme derken bakıyorum çakırkeyf olmuşuz ikimizde, babamın en güzel gecesi gerçekleşmiş yeniden, sızıyor orda. bir tarafta oğlu, diğer tarafta heyecandan elindeli salatayı düşüren karısı, yetiyor ona. fazlasını istemiyor. ben ise hazır o uyumuşken bir duble daha içiyorum, ne de olsa öğrenciyiz, her zaman rakı içemiyoruz.
bazıları için iğrenç bir duygudur. zoraki olarak sarhoş babanın karşısında, hakaretlerine, ağzından çıkan küfürlere, tükürüklerine, kokusuna, tokatlarına, rezilliğine tahammül etmektir. anne ye edilen her aşağılama sonrasında bir insanın canını almanın aslında yapılabilir bir şey olduğu fikrine bir adım daha yaklaşmaktır. dışındaki kabuk acizlik ve muhtaçlıkla ezilirken, içindeki sen'in dikilmesi, güçlenmesidir. bitmesi için az dualar edilmeyen andır. nasıl bir adam olman gerektiğini bilmesen bile, nasıl bir adam olmayacağından emin olmandır.