fransız terbiyesi almış son osmanlı konaklarının tuhaf ve yapıntı sıkıntısıydı bu, güngörmemiş* yeşilçam senaristlerinin mesnetsiz aristokrasi tanımlamalarının yansıması olarak günümüze kadar aktarıldı. türkçe'nin hiç bir halinde evlatlar ana-babalarına ikinci çoğul şahıs kipiyle hitap edecek kadar yabancılaşmadılar. türkçe'de yabancılaşmanın şahıs kipi doğrudan birinci derece kabalıklar veya üçüncü derece uzaklaştırmalarla yapılır. babaya veya anneye "o" der türkçe küsenler.
bana göre babaya saygı kriterleri içinde siz die hitap etmek yoktur, olmamalıdır. ne "siz" die hitap eden saygılı evlat sıfatına nail olur nede siz die hitap etmeyen saygısız.
saygı; sen, ben, siz, olaylarının ötesinde bi kavramdır ki anlayanadır.
ben hayran kalıyorum boyle konusmaya kitapta, filmde ya da gunluk hayatta karsıma cıktıgında. hatta hayran kalmakla kalmıyorum, bir de babamın uzerinde deniyorum, cok komik cok eglenceli oluyor bir kac gun. babamda seviyor ustelik. tabi anlıyor hemen soruyor ne izledin ne okudun diye, ama hic bozuntuya vermiyor, istirak ediyor oyunuma.
- hayırlı aksamlar efendim. beybabacıgım nasılsınız bu aksam, iyisiniz insallah.
- iyiyim benim canım kızım, sen nasılsın bakalım.
- cok sukur ben de iyiyim. beybabacıgım, icer misiniz soyle guzel bir turk kahvesi?
- hadi yap bakalım kendi ellerinle. soyle bir kız kahvesi iceyim bakayım.
bu konusma bicime ozentilik, gorguzusuzluk degilde bir kac gunluk bir oyun gozuyle baktıgınızda oldukca eglenceli oluyor. babisko gidiyor, yerine beybabacıgım geliyor. gunaydın gidiyor, sabah serifleriniz hayırlı olsun geliyor. cok komik. cok. deneyin.
anında kafaya şaplak yemek için yeterli sebebtir. durum şöyledir;
- siz bana karışamazsınız.
- sittir lan eşşoleşşek hala cebine harçlığını ben koyuyorum.
- sizden bişey istemiyorum artık haclıkta vermeyin. sizin himayeniz de yaşamaktan bıktım.
- lan bak benle sizli bizli konuşma ananı..ee ana mı ? ***