babadır lan o sonuçta babandır her zaman ilk ve en büyük idolün, kahramanındır. babasını hiç tanımamış görmemiş insanlar var onlar içinde annedir hem ana hem baba hem de yaren.
-baba dilek kim? nasıl bir arkadaş baba? gördüm. nasıl olduğunun önemi yok. bana yalan söyleme baba. baba bu kaçıncı. sana ne dedim baba! hayatta inanacağım hiç bir şey bırakmadın, bu kadar ucuz mu sevmek? baba beni nasıl aldattın, peki bana nasıl ihanet ettin?ağlama baba! bir daha olursa herşeyi mahvederim baba. artık senden nefret ediyorum baba. sana sen benim kahramanımsın gitme diye ağladığım günü hatırlıyor musun? keşke gitseydin baba. uzaklardan seni sevebilirdim, inandığım şeyler olurdu hala. sana hırsımla bu kadar hata yapmazdım baba. keşke gitseydin.
ya kimisi annesi kaybettiği an demiş. kimisi ağladığı an demiş.
insan lan bu. ölüm de var kalım da. ağlamak da gülmek de.
eve alkollü sarhoş olmuş şekilde sallana sallana geldiği andır bana göre.
evde çoluğu çocuğu ondan ekmek beklerken o halde eve gelen adamdan o saatten sonra güçlü baba olamaz zaten.
halısaha maçında oynadığı futbolu gördüğün andır. daha doğrusu oynayamadığı. ama tabi benim gözümde messi nin
maradona nın çok çok üstünde bir varlıktır.
italyan sinemasının en güzel örneklerinden olan "ladri di biciclette" (bisiklet hırsızları) filminde tam anlamıyla resmedilen sahnedir. bu an hem babanın utanç dolu yüz ifadesinde, hem de evladın yaş dolu gözlerinde hissedilir. (bkz: ladri di biciclette)
evdeki ikinci bir erkeğin "ben büyüdüm" demeye başladığı andır o an.
zaten öyle "güçlü baba" figürü falan da hikâyedir bir noktada. bizimkinin teşhisi konduktan sonra saçları dökülmeye başlamıştı misal hızla ve bıyığındaki açıklık yüzünden bilmem kaç yıldır bıraktığı bıyığı kesmişti. en çok da tüm bunların öncesinde malum olmuşçasına bir küskünlük halinden sonra fena yakın ve samimi baba-oğul olmuştuk esasen.
aslında ben, yaş ilerledikçe daha da çok anlamaya başladım denilebilir. öyle "güçlü" halleri falan yeksan etsem de saygınlığı hep vitrinin kenarına bırakmışımdır, elimi sürmemişimdir ona. o da ziyadesiyle haketmiştir zaten bunu.
öyle eli titredi, çişini tutamadı diye de kaybolmaz o babanın figürü. evlat denini kaybetmiştir çok çok, densizlik ediyordur hepsi bu kadar.
anneyi aldattığı an.
sarhoş olduğu an.
kumarda para kaybettiği an.
azı burnu yamultulmuş halde eve geldiği an.
anneye dayak attığı an.
annenin kendisini aldattığını bildiği halde bilmiyormuş gibi davrandığı an.
adının dolandırıcıya çıktığı an.
evladının parasını elinden alıp alkole yatırdığı an.
bu anlar hiç bitmez. yeter ki gözden düşmeyi kendine yedirsin.
- poisonx, girme istersen.
+ neden amca?
- babanı, bu şekilde hatırlamak istemezsin... ben girdim, dayanamadım çıktım ki anamı-babamı gömdüm ben.
+ dert etme sen amca, babamı hatırlayacak o kadar çok sahne var ki aklımda tahmin edemezsin...